Her yolun bir sonu, her çıkışın bir zirvesi vardır. Eskişehir’de sivil toplum örgütleri arasında en uzun başkanlık döneminin rekorunu kırmış olan Arif Duru, aradı telefonla. Eskişehir’de belki de üyelerinin haklarını en çok savunan, bazı konulardaki ısrarcılığı ile zaman zaman bazı sorunların çözümünde de pay sahibi olan Arif başkan, “Artık çok yoruldum ve yıprandım önümüzdeki dönemde tekrar aday olmayacağım” dedi. Sevgili Arif Duru bu sözleri söylerken, “Ne diyeceğimi bilemedim!” Hayırlısı olsun…
Türkiye İşçi Emeklileri Cemiyeti’nden Türkiye Emekliler Derneğine evrilen derneğin Eskişehir Şube Başkanı yeni dönemde kim olacak bilmiyorum. Ama Arif Duru yeni dönemdeki adayının Muhsin Dilbaz olduğunu söyledi. Başka aday çıkar mı, çıkmaz mı bilmem ama Muhsin beyi de kısa süre önce tanıdım bayrağı devralırsa görevi yapabilir, bu işi hakkıyla götürebilir. Ancak ortada bir seçim var ve bu seçimde kimlerin aday olacağı üyelerin hangi yönde karar vereceğini şimdiden kestirmek bir hayli zor.
Şimdi açık söylemek gerekirse Eskişehir’de emekli denildiğinde öyle bir algı oluştu ki şimdiye kadar ilk akla gelen isim haline geldi sevgili Arif ağabey. Başkan olduğu günden bugüne kadar hiç kongre kaybetmedi. Çoğu kongrede karşısına aday çıkmadı, aday çıktığı zamanlarda da üyelerin tercihi Arif Duru’dan yana oldu. On yıllar boyu emeklilerin intibak hakkından söz etti. Hatta bu sebeple ben bazı meslektaşlarım “İntibak Arif” lakabını taktık. Ancak o yaptığı mücadelenin bir bölümünü kazandı ve 1999 öncesi emekli olanlar öyle ya da böyle intibak haklarına kavuştular. O mücadelenin ikinci ayağı ile ilgili hala adım atılması bekleniyor. Zaman zaman yapılan açıklamalar olsa da bu konuda somut bir gelişme yok ve yakın zamanda olacağına dair bir işaret de yok.
Bir sivil toplum örgütünde bu kadar uzun soluklu başkan olmak ve her dönemde de adından söz ettirmek herkese nasip olmaz. Arif Duru’nun bir başka özelliği daha var. O da ilgili yasaları öylesine iyi bilir ki sizinle konuşurken yasanın maddesini, ayrıntılarını size noktası virgülüne anlatır. Doğrusu hafızası ve emekliler ilgili bilgisi her türlü takdirin ötesindedir. Konuşurken size daha önceki dönemlerde IMF’ye verilen niyet mektuplarından SGK’na ait yapılan yüzlerce defa gerçekleşen düzenlemelere kadar hepsini tek tek anlatır. Her siyasinin kapısını çaldığında elinde emeklilerin sorunları ilgili dosyası hazırdır. Derneğin kapısından içeri girdiğinizde siz bir dernek şubesine değil, herhangi bir kuruluşun yönetim ofisine girmiş gibi hissedersiniz kendinizi. Hatta dün telefonda konuşurken bana 5510 sayılı yasanın 55’inci maddesindeki düzenlemeden söz etti. Sayın Duru, “Eğer o madde düzenlenirken sadece TÜİK verilerine vurgu yapmak yerine refah payı ve seyyanen zam konuları eklenseydi, böyle her defasında düzenleme yapmak için meclise başvurmak zorunda kalmazlardı” dedi. Söylediklerini dinleyince hak verdim. Emekliye her defasında farklı bir uygulama yapmak için meclise yasa teklifi veriliyor ve mecliste bir sürü mesai harcandıktan sonra yasa teklifi kabul ediliyor ve düzenleme hayata geçiyor. Örneğin bu ay 12 Bin 500 TL’ye yükseltilecek olan emekli maaşları ile ilgili düzenleme onun söylediği gibi ilgili yasanın içine net ifadeler ile eklenseydi, bugün emekliler Ağustos ayına kadar ek zam almak için beklemeyebilirlerdi.
Arif ağabeyin yaşını bilmiyorum ama yaşına göre bir hayli dinç ve sağlıklı gördüğümü belirtmeliyim. Onu bu kadar dinç ve sağlıklı kılan ise aldığı sorumluluğun gereği verdiği mücadeledir. O mücadeleyi seven birisi olarak ayakta kalmayı başarmış birisi. Ona hayatının bundan sonraki döneminde sağlıklar ve iyi dinlenmeler diliyor şahsım adına sevgilerimi sunuyorum.