Yeryüzünde ‘Ekmek’ ve ‘Adalet’ at başı birbirini kovalar. İkisi bir aradadır. İkisi birlikte anılır, konuşulur, değerlendirilir. Ekmek ve Adalet söz konusu olduğunda, akla Almanların önemli düşünürü, şairi, yazarı ve film yönetmeni Bertolt Brecht gelir. Brecht, yaşadığı 1950’li yıllarda yazdığı ‘Halkın Ekmeği’ şiirinde şöyle seslenir:” Bolsa insanın önünde ekmek, lezzetliyse, gözler öbür yiyeceklere yumulsa da olur. Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire…Bilirsiniz, nasıl bolluk doğurur ekmek: Adaletin ekmeğiyle beslene beslene. Ekmek her gün nasıl gerekliyse nasıl, adalet de gerekli her gün, hem o, günde birçok kez gerekli. Sabahtan akşama dek, iş yerinde, eğlencede, hele çalışırken canla başla, kederliyken, sevinçliyken, halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe, günlük, has ekmeğine adaletin. Adaletin ekmeğini de kendisi pişirmeli halkın, gündelik ekmek gibi. Bol, pişkin, verimli”.
FIRIN ÖTESİ
Belediyelerin Halk Ekmek kuruluşları piyasayı dengeler. Eskişehir’deki Halk Ekmek de, Eskişehir’deki fırınlar ile rekabet etmez. Ekmek piyasasını belli bir düzlemde tutmak için faaliyet gösterir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Ekmek’i faaliyete geçtiğinden bu yana sürekli gelişim içindedir. Bu kadar büyüklükteki modern fabrikaya ise ilk kez ulaşılmaktadır. Sultandere’ de dün açılan fırın ile ilk kez ‘ Fırın ötesine’ geçilmiştir. Zaten bu yüzden adına Ekmek Fırını ibaresine, unlu mamuller adı da eklenmiştir. Fabrika ekmek üretiminin yanı sıra, simit, kurabiye pide gibi ürünlerde üretecek. Birkaç aydır deneme üretimi devam eden fabrika, Eskişehir piyasalarını dengeleyecek. Şu anda, günlük 300 bin ekmek üretimi yapan fırın gerekirse günde 350 bine ekmek üretebilecek.
FERAH BİR BİNA
Bugünkü piyasa koşulları ile 200 milyon liralık bir yatırım olan fırının Büyükşehir Belediyesine ise maliyeti 70 Milyon lira oldu. Çok iyi fiyata ve bağışlarla geniş bir arazisi üzerine modern cihazlarla donatılan fırın da 100 kişide çalışıyor. İnsanların karnı iyi doyduğunda, bir anlamda adalette sağlanmış oluyor. Dün açılışta Yılmaz Hoca’da, dün ülkemiz ile ilgili olarak ekonomik kaygılarını dile getirdi. Günde 5 ile 10 ekmek arasında evine ekmek alan aileler var. Halk Ekmek, bu ailelere büyük ekonomik katkı sağlayacak. Piyasalar kafalarına göre zam yapamayacak.
Ekmek ile Adalet kavramını birbiri ile bütünleştiren Alman kuramcı Brecht ülkemizde Genco Erkal sayesinde tiyatro eserleri ile tanınıyor. Çağımızın Shakespeare olarak kabul edilen Brecht’in, dokuz ciltlik şiirlerini bulup okumak gerekir. Ekmeği de azaltmamak, adaleti de azaltmamak gerekir. Yaşadığı dönemde Hitlere karşı mücadelesi ile bilinen Brecht 1982 yılında darbe sonrası Türkiye’de yasaklanmıştı. Yasaklayanlar ve yasaklatanlar çoktan gittiler. Brecht bizle yaşamaya devam ediyor. O dönemde Evren’in yasakları ortadan kalktı. Bir kez daha halkın ekmeği galip geldi. Ekmek ile Adalet tarih boyunca her zaman halkın geleceğini aydınlatır.
SONUÇ
Adalet ve ekmek toplumun oksijenidir; adalet ve ekmek olmazsa toplum nefes alamaz, gelişemez. Modern toplum da adaletle gelişir. Demokratik hukuk devleti, adaletin tüm sınıflar için uygulandığı ölçüde mümkün olabilir. Adaletli olmak, tüm bireylerin sahip olmaları gereken insani bir erdemdir. Devleti yönetenlerin, yasa yapanların, yasaları uygulayanların, yargı mensuplarının adil olmaları gerekir. Toplumsal barış için ekmek de adalet de adalet şarttır. Modern fırınımız Eskişehirlilere, hepimize hayırlı olsun.