Eskişehir’i tarif ederken, üç üniversitesi, eğitim ve sağlıkta Türkiye standartlarının üstünde ve de 25 yıldır CHP’liler belediyeler tarafından yönetilen şehirdir diyoruz. Ayrıca, Eskişehir dünyanın en güvenlikli ilk 10 şehrinden biridir. Üniversite çağına gelen Türk gençleri, Eskişehir’deki üç üniversitede öğrenim görmek istiyor. Türkiye’nin nitelikli göç alan tek ilidir. Bu örnekler arttırabilir. Böyle bir ilde CHP açısından il başkanı nasıl olmalıdır? CHP’liler il başkanlığı işini iyi düşünmelidir. Ben CHP’nin üyesi değilim. Onlardan çok kafa yoruyorum. Niye, yoruyorum. Şehrin saydığım özelliklerine göre eğitimli, kültürlü ve dünyayı, Türkiye’yi bilen bir il başkanı olmasının görevde olması şehrin kazancıdır. Tüm partiler için bu durum geçerlidir.
Geçtiğimiz günlerde il başkanı adayı olarak Figen Kahya, partide bir açıklama yaptı. Mevcut il başkanı olayı önemsemediğinden, dakikalar önce partiye geldi. Bu tür konuşmalar, açıklamalar genellikle partinin önüne kürsü konularak yapılır. Kalabalık 30 kişi olunca kursu konuşmadı. İl başkan adaylığı açıklamasının salonda olacağı açıklandı. Aday üç dakikaya sığan derinliği olmayan bir konuşma yaptı. CHP il başkan adayı orayı gümbür gümbür inletmeliydi. Eskişehir ile ilgili bir şeyler söylemeliydi. Eğer, Kahya seçilirse Odunpazarı İl Başkanlığı imajı devam edecek. Odunpazarı tayfası bile açıklamaya gelmemişti. Odunpazarı meclis üyeleri yoktu. Devrimciliği bırakarak, başka işlere dalan birkaç kişi vardı.
BENCE ANLAMAMIŞ
Bir gazeteci, seçildiğinde Büyükşehir Belediye ve Odunpazarı Belediyesi meclis üyeliğini bırakıp bırakmayacağını sordu. Onun cevabı ise zaten onların başkanı, amiri sıfatı taşıyacağını söylemesi oldu. Sonra, olabilir cevabını verdi. Yasa çok açık. Seçildiği takdirde iki görevi de düşüyor. Gazeteciler olayı anlayamayınca bana sordular. Otomatik düştüğünü söyledim. İl başkan adayının bu durumdan haberi olmadığını düşündüm. Olsaydı, il başkanlığına soyunur muydu? Burasını bilmiyorum. Olaylarda bir gariplik var. Adaylığı açıklayan dışında, daha SHP’de merkez ilçe başkanlığı yapan, partiyi tanıyan biri daha var. Aday böyle olmalıdır. Partiyi tanıyan ve seçim sürecinde gelişecek ani olaylarda, gazetecilerin veya Eskişehirlilerin soracağı soruya anında cevap verecek biri gerekiyor. Milletvekili olabilirsin ama CHP il başkanlığı başka bir şeydir. Ben bunu söylemek istemiyorum.
GENEL BAŞKAN NE OLACAK?
CHP ‘de Eskişehir’de olanlardan Odunpazarı tayfasının tutumundan yola çıkarsak, Ankara’da genel merkezde de akıl tutulması içinde olanlar var. Mesela, Özgür Özel, kişisel olarak dürüst, konuşma yeteneği var. Zaten milletvekili olduğu ilde ADD başkanlığı yapıyordu. Cumhuriyet ilkeleri konusunda duyarlıdır. Ancak, adaylığının ciddiye alınacağını düşünemiyorum. Yani, ehli olmak gerekiyor. Genel başkanlıkta il başkanlığı da ateşten gömlektir. Hem de CHP gibi partide bu görevler, üstün meziyet ister.
CHP Grup Başkanı Özgür Özel yıllardır CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptıklarına, yönetimine ortak olmuştur. Şimdi liderliğe soyunması mantığa uymaz. Figen Hanımda meclis üyeliğinde kimse eleştirmiyor. Yılmaz Hoca, kendisine divani teslim etmiştir. Ama, il başkanlığı başka bir iştir.
CHP 100 YAŞINDA
Bugünkü görünümü ile CHP 100 yıl önceki CHP'ye hiç benzemiyor. Partinin bugünlere varmasına yol açan değişim Atatürk'ün ölümüyle başlar. Ülkenin İkinci Dünya savaşı sonrasında Sovyet tehlikesi bahanesiyle ABD himayesine girilmesiyle hız alır. 1947 yılındaki kurultayda sapmalar başlar. 50'lerde NATO'ya girişle birlikte ülke tamamen Batı'nın himayesine girer. Bugün bunun sıkıntıları yaşanıyor. Büyük devrimci, solcu olduklarını söyleyen Odunpazarı tayfası bu durumu tahlil edemiyor. İşi lümpenliğe vuruyor. Halk ile bütünleşme yerine parklarda fino köpeği gezdiriyorlar. En başlarındaki ‘Akay’ 1930’ların CHP’si gibi olmayalım diyor. O dönemde CHP’yi Atatürk yönetiyor ve iktidardalar. Dünyada ekonomik krizlerden etkilenmeyen iki ülkeden biriyiz. Daha ne söyleyeyim. Aday açıklamasında heyecan, kalabalık yoktu. Bu arkadaşlar, partililere heyecanlarını, inançlarını yitirttiler.