Eskişehir’de Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Burhan Çelikoğlu, gazetemiz muhabiri Esra Kâhya’ya açıklamalarda bulundu.
Esra Kâhya’nın tek sorusu var.
Çiftçinin ve pazarcının durumunu merak etti ve sordu.
Burhan Çelikoğlu dertli…
Açtı ağzını yumdu gözünü:
Özetle şunları söyledi:
“Eskişehir genelinde buğdaylarda yüzde 15-21 arasında verim kaybı var. Bazı bölgelerde erken ekilen pancarlar bozuldu, tekrar ekildi. Mısırlarda da belli bir tahribat oldu ama zamanla kendini toparlaması bekleniyor. Bu nedenle bu yıl çiftçi için çok zor, çok sıkıntılı bir yıl olacak.”
Daha ne desin ki?
Aynı soruyu Eskişehir Pazarcılar Odası Başkanı Mehmet Çiçek’e de iletti.
Çiçek’in yanıtı ilginç:
“Dondan etkilenmediler. Bolluk var. Sıkıntı yaşamıyoruz.”
Koca kış kurak geçti.
Yağış olmadı desek yeridir.
Don tarlayı vurdu.
Çelikoğlu siteminde haklı…
Yağışların yetersizliği ürünü etkiledi.
Dolayısıyla çiftçiyi…
Dolayısıyla halkı…
Peki ya Mehmet Çiçek hangi alemde yaşıyor dersiniz?
Pazarcılar Odası Başkanı ancak çiftçinin derdinden bir o kadar uzak…
Duyarsız…
Dondan etkilenmediler cümlesi umarsızlığın bir göstergesi değil mi?
Bolluk var demek çiftçiye hakaret etmek değil mi?
Sıkıntı yaşamıyoruz demek halkla alay etmek anlamına gelmiyor mu?
Bir yanda kuraklıkla, hastalıkla, donla savaşan, "bu yıl da nasıl geçineceğiz?" diye kara kara düşünen çiftçi…
Diğer yanda “bolluk var” deyip tezgâhın arkasından gülümseyen Pazarcılar Odası Başkanı.
Mevsimlerin de huyu değişti.
Don, sadece çiftçiyi seçmiş.
Pazarcıya uğramamış.
Tüh!
Yoksa pazarcıların domatesi başka bir galaksiden mi geliyor?
Patlıcanı Mars’ta mı yetiştiriyorlar da dondan etkilenmiyor?
“Bolluk var” demekle her şeyin çözüldüğü bir evrende yaşıyor belki Sayın Çiçek…
Ama ne diyelim…
Toprak kurumuş, çiftçi yanmış, mahsul azalmış.
Olsun!
Yeter ki pazarcının domatesi mutlu olsun.
***************************
Kuantum Özge der ki:
“Herkes yaptığıyla sınanır.”