Türkiye emekli maaş artışlarını ve emeklilere bir defaya mahsus verilecek olan 5 Bin TL’lik ödemeyi tartışırken İsrail-Hamas çatışması bir anda hem ülke gündemini, hem de iktidarın gündemini değiştirdi. Filistin topraklarında yaşanan insanlık dramı ve katliamlar, sivillerin özellikle kadın ve çocukların acımasız bombardıman altındaki yaşam savaşları ve feryatları hepimizin yüreğini dağladı. Hamas’ın İsrail’e sızmasıyla başlayan ve İsrail’in çok sert şekilde karşılık verdiği ve açık bir savaş ilanı olarak da gündeme düşen çatışmalar bir insan olarak yüreğimizi dağladı ve dağlamaya devam ediyor.
Filistin’de, Gazze’de tüm dünyanın gözü önünde savaşı hukuku da ayaklar altına alınarak masum ve sivillerin özellikle de çocuk ve kadınların üzerine bomba yağdırılırken Özellikle ABD ve Avrupa kendi çıkarları için İsrail’in arkasında saf tutmaya yaşanan katliamlara alkış tutmaya devam ediyorlar.
Kendi çıkarlarına dokunulduğunda küresel güçlerin nasılda “tek dişi kalmış canavara” dönüştüğünü bu son savaşta bir kez daha gördük. Sözüm ona medeni dünyanın “Kadın, çocuk ve yaşlılar” tepelerine bomba yağan masumlar ile hiç uzaktan yakından bir alakaları yok. Onlar için varsa petrol yatakları, yoksa kendi küresel çıkarları… Sözde insan hakları savunucuları, demokrasi havarileri bütün bunları sadece kendileri için istiyor. Bunu çok net bir şekilde anlıyoruz. İsrail Başbakanı diyor ki, ”Gazze’yi çadır kente dönüştüreceğiz!” Özellikle küresel güçler, “sen ne diyorsun?” diye bir soru sormadığı gibi bu iğrenç açıklamanın arkasında duruyor. Ancak unutulmasın ki “Zalimler mazlumların ateşinde yanacak!” Türk Milleti’nin yetiştirdiği büyük devlet adamı Nizâmülmülk diyor ki; ““Küfür ile belki amma devlet zulüm ile abâd olmaz.” Zalimler döktükleri kanda boğulacaklar inşallah.
Ayrıca İsrail gibi dünyanın en güçlü istihbarat ağına ve teşkilatlarından birine ve ayrıca en güçlü elektronik ve modern savunma sistemlerine sahip bir ülkenin Hamas’ın saldırılarından haberdar olmaması pek mantıklı bir açıklama olarak görülemez. Bu sebeple bölgeyi ve orta-doğu coğrafyasını yeniden şekillendirmek için bu saldırıları bir fırsat olarak gördüklerini bilmekte fayda var.
Bu arada şunu belirtmeliyim ki, Türkiye’nin iktidarı ve muhalefeti ile sergiledikleri sağlam duruş ve hangi dinden ve hangi milletten olursa olsun sivillerin korunması ve muhafazası anlamındaki çabaları gerçekten her türlü takdirin ötesinde. Özellikle Dışişleri’nin yürüttüğü diploması trafiğinin bir an önce olumlu sonuç vermesini diliyoruz. Dualarımız başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere tüm masumlarla beraberdir.
***
Gelelim gündemin unutturduğu emeklilerimize… Emeklilerimizin durumu öyle 5 Bin TL’lik bir defalık ikramiye ile geçiştirilebilecek bir şey değil. Verilen para belki de iki aylık yakıt parasına denk gelecek kadar bir miktar… “Emekliler sus payını kabul etmiyor” başlıklı yazımızdan sonra o kadar çok geri dönüş aldım ki! Gerçekten ben bile şaşırdım. İnsanların yaralarına parmak basınca insanlar sizden bir yardım bekliyor. Bir kere daha açıkça yazalım ve mesele doğru anlaşılsın. Emekli gerçekten çok zor durumda. Dün bir emekli vatandaşımız aradı. Söyledikleri karşısında emin olun ben de bir emekli olarak utandım. Vatandaşımız; “Bugün temizlik malzemesi ihtiyacı olduğu için eşimin talebiyle üç harfli marketlerden birine gittim. Sadece dört küçük parça temizlik ürünü aldım ve marketten çıkarken cebimdeki son 200 liralık banknotu bırakıp çıktım. Daha maaşa var kaç gün. Kimden yardım isteyeyim?” dedi… “Durum bundan ibaret, başka sözüm yok efendim!”