Kurban Bayramı’na sadece bir gün kaldı. Yarın arife… Geçmişte gördüğümüz telaşlar ne yazık ki yok. Ancak yine de ortam da bir hareket olduğunu gözlemliyoruz. Esnaf müşteri bekliyor. Müşteriler ise esnafın indirim yapmasını. Hatırlar mısınız her bayramdan üç dört gün önce Taşbaşı ve özellikle Köprübaşı’nda inanılmaz bir hareketlilik yaşanırdı. İğne atsanız yere düşmez, insanlar son gün ise sadece kurbanlarına odaklanırdı. Ama çarşıyı pazarı gezin öyle bir kalabalık göremiyorsunuz.

Geçmişte Hamamyolu, Yunus Emre Halk Çarşısı, Asarcıklı Caddesi insan selinden geçilmezdi. Gidin bakın buralara sıradan günlerin biraz üstünde insanların öyle alışveriş niyetiyle değil de fiyat sorar hallerini görebilirsiniz. Esnaf bir arkadaşım anlatıyor; “Her şeye rağmen bayrama yatırım yaptık. Yok satmamak için, ayakta kalmak için ama bir türlü eski tadı bulamıyoruz. Esnafın işi de her geçen gün zorlaşıyor. Ben şimdiden bayram sonrasına bıraktığım ödemelerimi nasıl yapacağımı düşünüyorum. Hatta aldığım bazı ürünleri iade ederek de borçlarımı kapatmayı düşünüyorum.” Gerçekten durum bundan ibaretse varın gerisini siz hesap edin. Çünkü vatandaşın alım gücü gerçekten çok düştü.

Bir başka tanıdığım da şöyle diyor; “Geçtiğimiz yıla kadar çok zorlansam da en küçüğünden de olsa kurban kesebiliyordum. Bu yıl öyle bir gücüm yok. Birkaç yere sordum. Acaba taksitle kurban alabilir miyim diye sonra vazgeçtim. Zira o taksitleri ödeyecek bile gücüm yok. Emekliyim 4 Bin liralık bayram ikramiyesi torunlara harçlık bile olmaz.”

Sakın abarttığımı falan düşünmeyin. Kesinlikle bu anlattıklarımda en küçük bir abartı yok. Bu hikayelerin daha on katı var bende. Ama bazılarını yazmaya yüreğim elvermiyor. Örneğin eşinden emekli maaşı alan bir hanımefendi diyor ki, “Aldığım dul maaşı evin kirası, elektrik ve doğalgazına gitti. Çocuklarım yardım ederse diye bekliyorum. Ama yemin olsun ki artık utanıyorum. İnsanın çocuklarının eline bakması kadar zor bir şey yok!”

Ne diyelim? Bütün bunlara rağmen enflasyon düşüyorsa, hakikaten rakamlar ilgili kurumun açıkladığı kadar minimalse biz gerçekten başka bir ülkede mi yaşıyoruz. Şimdiden Haziran ayı enflasyonunun yüzde 1 civarında çıkacağından emin olabilirsiniz?

Bir tarafta hayat pahalılığını, paralarının alım gücünün düştüğünü iliklerine kadar hissedenler, diğer tarafta rakamlar üzerinden pembe tablo çizmeler… Gerçekten birilerinin artık anlaması gerekiyor “Tarzan zor durumda!”

İnsanlar yaşadıklarını biliyorlar… Rakamlar ile gerçek yaşamda hissedilenler arasında emin olun uçurum var. Çarşı Pazar da fiyatlar makul olsa bile artık vatandaşın alım gücünün doğru orantılı olmaması birilerinin gözünden kaçmış olabilir mi? Memlekette her şey güllük-gülistanlık ise eğer bu kadar feryat figan, bu kadar sızlanma niye…

Sadece şu kadar söyleyeyim. Bir simit arabasının üzerinde, “Bu satış noktasında askıya simit takılır” yazılıyorsa aslında toplumsal sıkıntıların da resmini gerçek anlamda çekmiş olursunuz. Gerisi gerçekten hikaye… İnsanlar gözlerine mi, yaşadıklarına mı, yoksa hayal satan siyasetçilere mi gücensinler?

Gerçekle yüzleşmek isteyenlere hatırlatalım; “Tarzan zor durumda hem de çok!”