Bir mübarek Kurban Bayramı’nın daha eşiğindeyiz.

Maalesef; bu bayramı da buruk geçirecek pek çok kesim var. Bu kesimlerin başında da hiç şüphesiz emekliler geliyor. Son yıllarda asgari ücretin bile nerede ise yarısı kadar emekli maaşı ile geçinmeye çalışan, hayata tutunmaya çalışan milyonlar yine bu bayramda da boynu bükük kalacak.

Ülkenin ekonomik tablosu ortada. Sokakta gezdiğinizde neredeyse halinden memnun olan kimse kalmadı gibi. Hele hele emekliler çok zor durumda. Nasıl olmasınlar ki? 14 Bin 469 TL’lik en düşük emekli maaşıyla bu ekonomik tablo içerisinde geçinmek bile zor iken, nasıl bayram yapılacak? Bayram ikramiyesi olarak 4 bin TL bayramdan önce emeklilerin hesaplarına yatırılmaya başlandı. İkramiye alıyorsunuz, bütün emeklilerin sevinmesi gerekmez mi? Emeklilerin yüzü bir türlü gülemiyor.

Evi kirada olan ve çocuklarının yardımı ile geçim savaşı veren emekliler için bu 4 bin bayram ikramiyesi ile ne yapılır ki? Alınan bayram ikramiyesi ile artık emekliler bayramda doğdukları şehirlere dahi gidemiyorlar. Gitseler de dönemiyorlar. Bir market alışverişi ikramiye tutarını geçmiş durumda. Gazetede çalışıyoruz. Haberlerimizde de yer verdiğimiz gibi bayrama üreticimizle, esnafımızla, sanayicimizle ve en önemlisi dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızla sıkıntılı olarak giriyoruz. Bu konuyla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde üst üste emeklilerin sesini duyurmak adına açıklama yapan Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, “Emekliler aldıkları ikramiye ile değil kurban, horoz bile kesemez” diye tepkisini ortaya koymuştu.

Ortalama küçükbaş bir kurban fiyatı 20 bin lira civarında. Asgari ücretlinin, emeklinin bu fiyatlara kurban kesmesini beklemek tam anlamıyla iyimserlik olur. İnsanlar aldıkları maaşlar ile bir kurban bile kesemiyorlarsa bunun üzerinde düşünmek gerekir. Pazara gittiğinizde esnaflar da satışların düşüklüğünden şikayet etmiyor mu? Bayram yaklaşırken sokakta insanlarımıza baktığımda moral motivasyon olarak pek de bayram havasında değiller. Yine derler ki, “bir dokun bin ah işit” tam da o noktadayız.

Yine de bu bayramda her şeye rağmen sevdiklerinizi ihmal etmeyin. Komşularınızı, akrabalarınızı ve dostlarınızı hatırlayın. Gönlünüzden geçtiği gibi olmasa da imkanlarınız elverdiği ölçüde bayramı bayram gibi kutlamaya gayret edin. Bayramlar barışmak, kucaklaşmak, bütünleşmek, dayanışmak için birer fırsattır. Siz bu fırsatı iyi değerlendirin.

Bayram yaklaşırken aklımdan geçenler böyle. Bayramı bayram gibi yaşamak için sahipsizleri, dar gelirlileri, yoksulları unutmayalım. Yazıma son verirken herkese bayram tadında, iyi bayramlar diliyorum.

Bayramınız mübarek olsun.

***

Kuruluşundan itibaren uzun yıllar Genel Koordinatörlüğünü yaptığım Şehir Gazetesi’nin bugün yaş günü. Şehir Gazetesi’nin yaş gününü kutluyorum. Nice yıllara…