Malum emeklilerin maaş artışları 6 ayda bir enflasyon rakamlarına endeksli. Geçtiğimiz yılbaşında yüzde 17.75’lik zamla yetinmek zorunda kalan emeklilerin, yılın ikinci yarısı için alacağı maaş artışı da üç aşağı beş yukarı yine yüzde 16-17 aralığında olacak gibi görünüyor. Yani emekliler için beklentiler bir bakıma tam anlamıyla hayal kırıklığına sebep olacak. Eğer ek zam veya seyyanen zam gündeme gelmezse ki gelmeyecek gibi görünüyor emekliler için yılın ikinci yarısı kabus gibi geçecek. Zaten asgari ücretin bile altında aldıkları ücretler ile geçim mücadelesinden öte yaşam savaşı veren milyonları bekleyen bir tehlike daha var. Sıfır zam tehlikesi..
Açlık sınırının altında maaşlarla geçinmeye çalışan milyonlarca emeklinin gözü haziran enflasyon rakamlarında. 3 Temmuz’da açıklanacak enflasyon verisiyle birlikte emekli ve memurların zam oranı netleşecek. SGK mevzuatına göre emeklilere yalnızca ‘kök maaş’ üzerinden zam yapılıyor. Kök maaşı 10 bin liranın altında olan ve hazine desteğiyle birlikte 14 bin 469 lira alan emeklilerin Temmuz zammını alabilmesi için Meclis’te yasal bir düzenleme yapılması gerekiyor. Ancak Meclis 1 Temmuz’da tatile girecek. Milletvekilleri tatili ertelemezse, 2,5 milyon emekli zam alamayacak.
TBMM 1 Temmuz’da tatile girecek ve maaş artışları ile ilgili düzenleme için 3 Temmuz’daki TÜİK rakamları baz alınacaksa meclisin ya tatile çıkış için bir haftalık ertelemeye ihtiyacı var, ya da rakamlar açıklandıktan sonra olağanüstü toplantıya çağrılarak bu düzenlemenin yapılabilmesi gerekecek.
2025 yılı başında da benzer bir sorun yaşanmadı mı? Yasal düzenleme maaş ödeme dönemine yetişmediği için çok düşük maaş alan yaklaşık 2.5 Milyon emekli artışları bir ay sonra ellerine geçti. Türkiye’de yaşamak dar ve sabit gelirli kesimler için gerçekten zor… Ama emekliler için daha da zor…
Türkiye’de enflasyon yüksek, ekonomik veriler sıkıntılı. Ancak yüksek enflasyonun da, ekonomik verilerin bozulmasının da sorumlusu milyonlarca emekli değil. Yine de bedeli çalışanlar, emekliler ve dar gelirliler ödüyor. Tuhaf bir şey değil mi? Tuzu kuruların emekliyi de dar ve sabit gelirli kesimleri de anlaması bir hayli zor. Bir bayramı geride bıraktık. Gerçekten milyonlarca insan bayramı buruk bir şekilde yaşadı. Çevremizde gördük, yaşadık… Hüzünlenenler, duygusal anlar yaşayanlar ekonomik sıkıntılarını dışa vurmadan ağız tadıyla bir bayram yaşayamamanın burukluğunu hep hissettiler.
Hayat sadece emekliler için değil iş insanları içinde, yatırım yapmak isteyenler için de gerçekten zor. Yüksek faizli krediler ile ne yatırım yapmak mümkün, ne de üretimi arttırmak. Hele hele uluslar arası platformlarda rekabetçi olmak da hiç mümkün değil.
Bu arada kamuda çalışan işçilerin de devam eden toplu sözleşme sürecinde de teklif edilen rakamların beklentilerin çok ama çok altında olduğunu duyuyoruz. Hatta bir sendika başkanı tarafından yapılan açıklamaya bakılacak olursa, ortada teklif edilen bir rakam bile yok.
Esnafın durumu da öyle kolay değil. Ben yine de başa dönmek istiyorum. 15 milyon emeklinin 2.5 milyonunu bekleyen tehlike sıfır zam konusunda umarım ortak bir nokta bulunur ve milyonlar daha da fazla mağdur edilmez. Çünkü bu ülkenin emeklilerine borcu var. Onlar hayatlarının en verimli yıllarında bu ülkeye hizmet etmiş, çalışmış ve artık işgücünü yitirme noktasına gelmişler. Umut ediyorum ki Temmuz ayında emekliler bir hayal kırıklığı yaşamasın…