Bugün sosyal medyadan bir alıntı ile başlamak istiyorum. Hikaye şöyle: Ali'nin anne ve babası her yıl yaz tatilini geçirmek için onu trenle büyükannesinin köyüne götürür ve yaz sonunda aynı trenle geri getirirdi. Bir gün çocuk anne babasına şöyle dedi: "Ben zaten büyüğüm. Büyükanneme tek başıma gidebilir miyim?" Kısa bir tartışmadan sonra veliler kabul etti. Trenin kalkmasını beklediler, oğullarına veda ettiler ve pencereden ona son ipuçlarını verdiler ve Ali tekrarladı: "Biliyorum! Bana bin kereden fazla söyledin." Tren kalkmak üzereydi ve babası kulağına fısıldadı: "Oğlum, eğer kendini kötü hissediyorsan ya da güvensiz hissediyorsan, bu senin için!” Ve cebine bir şey koydu. Ali şimdi tek başına, istediği gibi trende oturuyor İlk kez ebeveynsiz. Pencereden manzaraya hayran kaldı yabancılar onu itip kaktı ve çok gürültü yaptı, her durakta vagona girip çıktılar. Tren kondüktörü çocuğun yalnız olduğu hakkında bazı yorumlar yapıyordu. Bir başkası hüzünlü gözlerle izledi. Ali geçen her dakika için kendini kötü hissediyordu. Ve şimdi korkuyor. Başını eğdi ve ağladı. Korkmuş ve kendisini yalnız hissediyordu Sonra babasının cebine bir şey koyduğunu hatırladı ve babasının ona verdiklerini ararken titriyordu. Cebinde babasının verdiği kağıt parçasını buldu üzerinde "Oğlum, son vagondayım!" yazıyordu.

Hayat işte çocuklarımızı bırakmamız lazım onlara güvenmemiz lazım. Ama hep son vagonda olmalıyız korkuyorlar mı engellerle karşılaşıp ne yapacağımızı bilmiyorlar mı? Hayattayken onlara yakın olmalıyız, çocukların anne babaya her zaman ihtiyacı vardır.

11 Ekim 2011 tarihinde babam rahmetli olduktan birkaç gün sonra bir ne tesadüf ki önüme birkaç kelimelik şu cümle düştü, “Çocuklar babalarının öldüğü gün büyür!” O gün anladım ki kadar doğru bir söz ki!... İnsanlar babalarının sağlığında onun gölgesinde ne yaşadıklarının farkında bile olmuyor. O güne kadar yani hak vaki olana kadar sığınabilecekleri bir gölge aradıklarında babaları kaç yaşında olursa olsun rahat hareket edebiliyorlar…

Babamın vefatından sonra yeğenim Halil şöyle demişti; “Dedem rahmetli çok büyük bir adammış. Onu üç tane alan gibi dayım toprağa verirken onu bir kez daha iyi anladım!” Bütün babalar özeldir ve bütün babalar çocuklarının, torunlarının en güçlüsüdür. Yenilmez armasıdır. Eğer babanız yanınızdaysa dünyanın hiç bir gücünün sizi yenemeyeceğini düşünürsünüz…

Herkesin babası kendisine özeldir. Babam rahmetli çok özel bir adamdı. Şöyle tarif edeyim. Çok az konuşur, az güler yemin eden ve yalan söyleyenden nefret ederdi. Eğer birisinin yalan söylediğine tanıklık ederse mutlaka ona bir mesafe koyardı. Aslında pamuk gibi bir kalbi oyduğunda, bize çocukluğumuzda göstermediği sevgiyi torunlarına gösterdiği zaman daha iyi anladım… Onu o kadar çok özledim ki… Arada bir ceplerimi yokluyorum. Acaba “babamın bana bıraktığı bir not var mı?” diye…

Yarın babalar günü babalar gününüz kutlu olsun. Sizde kendinizi güvende hissetmek istiyorsanız arada bir cebinizi yoklayın. Eğer baba ocağınız tütüyorsa arada bir kapısını yoklayın. Şöyle yanaklarına bir buse kondurun ve deyin ki, “İyi varsın ocağımızın direği!”
Ahire göçmüş bütün babalara rahmet, sağ olanlara da sağlıklar diliyorum..