CHP de yıllanmış belediye meclis üyeleri, tekrardan belediye meclis üyeliklerine aday adayı oldular. Bu meclis üyelerinin kimisi belediye başkanlarının isteği üzerine aday olduğunu söylüyor. Kimisi ise partililerin baskısına dayanamadığını belirtiyor. Mesela başarılı ve gerekli bir isim olan Ahmet İlker meclis üyesi olmak için başvuruda bulunmadı. Başka da başvuruda bulunmayan yok. Hatta aylar öncesinden başvuruda bulunmayacağını söyleyenler, son gün ilçe örgütlerine giderek başvuru da bulundular. Bazı adaylar, Ankara’dan CHP Genel merkezinden yeniden belediye meclis üyesi olabilmek için
TEPEBAŞI SAĞIN GÜÇLÜ KALESİYDİ
Takvimler 1999 yılını gösterdiğinde, Ahmet Ataç, bir sohbetimizde bana Tepebaşı Belediye Başkanlığına aday olacağını söyledi. Ben anında niye Odunpazarı olmadığını belirterek,” Eskişehir’de Tepebaşı bölgesi sağ seçmenin güçlü olduğu yer olarak bilinir. Odunpazarı bence daha iyi” dedim. Tabii ki, Ataç, Tepebaşı ilçe belediye başkanlığına aday oldu. Seçimi kazandı. Bira aradan sonra Tepebaşı İlçesinin değişmez başkanı oldu. Tepebaşı onun ile çok yol kat etti.
Geçen yerel seçimde solun kalesi denilen Odunpazarı ile Tepebaşı sanki yer değiştirdi. CHP Odunpazarı’n da Kazım Kurt ile yüzde 2.5 farkla seçimi aldı. Kazım Kurt’tan önceki seçimlerde ise DSP ve CHP’nin toplamı AK Partiye 40 bin oy farkı atıyordu. Oylar ikiye bölününce, seçmenin kafası karışınca aradan AK Parti sıyrılmıştı. Geçen yerel seçimde Ataç farkı görüldü. Sağ seçmenin güçlü olduğu Tepebaşı ilçesinden CHP 25 belediye meclis üyesi çıkarırken, Odunpazarı İlçesinde Kazım Kurt’lu CHP 21 Meclis üyesi çıkarabildi. Meclisler bir nevi Eskişehir’in parlamentosu sayılır. Bence iki ilçede de şişkinliği çok kişinin üzerine kırmızı kalem çekerek, Büyükerşen giderecektir.
ATAÇ DESTEK GÖRMELİDİR
Ahmet Ataç’ın Tepebaşı’nda oy potansiyelini herkes biliyor. CHP’nin karşısındaki muhalefet partileri bile, kendisini takdir ediyor. CHP’de özellikle milletvekilliği, parti meclisi üyeliği ve de il başkanlığı yapmış iki kişinin Tepebaşı ilçesinden belediye başkanlığına aday olmaları anlamış değilim. O iki kişi ne düşündü ki. Ataç’ın ayağının altına kırmızı yetmedi, her renk hali serecekleri yerde hizipçiliğin görülmemiş şeklini göstererek, karşısına çıkıyorlar. Bu anlayış en başka partinin kültürüne sonra da estetik değer yargılarına karşı bir duruştur.
Daha işin başında giderek, o iki partili Ahmet Ataç’a emrinde olduklarını söylemelerinin yanı sıra görev vermesini istemeleri gerekirdi. Ataç, dört koldan mücadelesini yükseltirken, bir de gereksiz konulara da kafa yormak zorunda kalıyor. Tabii ki, bu durumlar Ataç’ı daha güçlü hale getirdiğini de söyleyebiliriz.
ÖN SEÇİMDE YOK
CHP’de yıllardır ön seçim muhabbeti yapılır. Bu dönemde de bazı partililer ön seçim olursa belediye başkanlıklarına aday olacakları muhabbetini yaptılar. Bence CHP açısından ön seçim bir çözüm değildir. Önce siyasi partiler yasası değişmelidir. Bazı konular, demokratik atılımlar siyasi partiler yasasının değişmesi ile ortaya çıkar. Ön seçim olacak denildiğinde, CHP de herkes partiye üye yazmak için birbiri ile yarışır. Yasa ile sınırlar çizilmelidir. Estetik ve sanat CHP’li üyelerin rehberi olmalıdır.