Yazının başlığı Nuri Bilge Ceylan’ın filmleri gibi oldu. Uluslararası ödül alan son filmi ‘Kuru Otlar Üzerine’ filmi Eskişehir sinemalarına da geldi. 2 Eylül okurları burada bir adım önde bulunuyor. Önümüzdeki günlerde çok tartışma konusu olacak uluslararası çaptaki bu film henüz vizyona girmeden, film üzerine Nuri Bilge Ceylan ile yaptığım röportaj 2 Eylül gazetesinde yayınlanarak, Eskişehirli sanatseverlerin ilgisine sunuldu.

AMA PARA YOK
Peki, söğüt ağacı altına kahve içmenin, uzunluğu 3 saati geçen film ile bir ilgisi var mı? Elbette yok. öğüt ağacı altında kahve içmenin, Eskişehir’in giderek artan turizm ile bir bağlantısı var. Geçtiğimiz Cumartesi günü, yani hafta sonu Eskişehir’de turizm rekoru kırıldı. Yer gök Eskişehir’i ziyarete gelenler ile doldu. Berberim diyor ki,” Gerçekten bu hafta Odunpazarı doldu, doldu boşaldı. Ama para yok”. Nereden biliyorsun, soruma ise, paranın bu hafta Eskişehir’e çok giriş yapıp yapmadığının helvacılardan belli olduğunu söylüyor.
Cumartesi günü tıraşımızı yaptırmak için berber dükkânının önünde otururken, iki erkek bir kadın yanımda durdular. “Söğüt ağacının altında kahveci vardı” diyerek, kahveciyi sordular. Bende kahvecinin önünde söğüt ağacı var mıdır? Yok mu? diye düşünmeye çalışırken, söğüt ağacının bol suyu sevdiğini, Odunpazarı’nda akan bir dere olmadığını gözümün önüne getirdim. Söğüt ağacı arayan aileye, ağacı tutturamadığımı ama kahvecileri tarif edebileceğimi söyledim. Ve de Odunpazarı’n da oturduğumuz için kahvecilerin bulundukları alanları tarif ettim.

PALTO MEVSİMİ GELDİ
Yine, ülkenin çeşitli yerlerinden gelen bir okulunun 100 mezunu Eskişehir’de buluştu. Müzeleri gezdi. Tarihi yerleri gördü. Sabahın erken saatinde ise, İstanbul’dan gelen eski arkadaşlarımdan biri aradı. Konum atarak, eve gelmelerini istedim. Çok kalabalık geldiklerini söylediler. Mecburen ben kahvaltı ettikleri yere gittim. İstanbul grubu, Büyükşehir’in parklarını öve öve bitiremediler. İzmir’den gelenler ise plajın niye kapalı olduğunu sordular. Plajdan bana fotoğrafta attılar. Onlara akşama anlayacaklarını söyledim. Akşamın ileri bir saatinde yanlarına paltomu girerek gittim. Anladıklarını söylediler. Bu mevsimde Eskişehir de plajın açık olamayacağını, Eskişehir gecelerini dolaşırken anladılar. Bir kadın gezgin bu arada paltoma el koydu. Biraz büyük geldi ama olsun.

ESKİ Mİ YENİ Mİ?
Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığı açıklanan, bir şehir sakini eski- yeni hikâyesi üzerinden seçim çalışması yürütüyor. Eskinin bir değeri vardır. Olmasaydı, antikacılar olmazdı. Türk dünyasında her ilde her yerleşim yerinde, yerel yönetimlere ilaveten ‘Aksakallılar’ vardır. O sakallılar, bilge olarak yaşadıkları o şehirlerde akıl verirler. Edebiyatımızda da eski yeni hareketi vardır. Onun arkadaşı da, bir çıkış yapamaya çalıştı. Baktı ki, durumlar konuştuğu gibi değildir. Yine bunlara ilaveten bir arkadaş, siyasi parti genel başkanlarının veya üst düzey yöneticilerinin kendisini görmesini bekliyor. Son yıllarda yapılan parklarda fotoğraflar çektiriyor. Kırmızı-beyaz giyinip geziyor. Peki, bu hemşerilerimizin hepsinin aklına ‘Estetik ve Sanat’ diye bir olgu olduğu gelmiyor mu?

TURİST GELMİŞ
Turistler ilgili ekonomik durum, belki helvacılardan öğrenilebilir. Şu gerçekte var. Turistler, eczanelerimize kadar para bırakıyorlar. Kriz döneminde zor da olsa, Eskişehir’in çarşılarında çarklar dönüyor. Artık, Eskişehirliler olarak Eskişehir’e turist gelmez. Takıntısından vazgeçtik. Adalar da uzun bir gondol kuyruğu vardı. Porsuk çayı kıyısında konuşlanan turistler, gondol veya botlara binmek için sıra bekliyorlar.
Köprübaşında köprünün üstü tur arabası ve turlarla gelenlerle dolup taşıyor. Adalar ve çevresindeki esnafta tabii ki, bu durumdan memnun görünüyor. Turist yağdığına göre sıkışan trafik bir dert olmaz. Hafta sonları trafiğe çok takmamakta gerekiyor, diye düşünüyorum. Hafta sonları, iğne atsan yere düşecek durumu yok.

BÜYÜKŞEHİR YALNIZ
Japon turistleri de sıkça görmeye başladım. Artık, Eskişehir’de çeşitli dilleri bilen insanlara ihtiyaç var. Odunpazarı meydanda bir turizm bürosu henüz kurulamadı. ETO’nun bu konuda çalışmaları vardı . Kesintiye mi uğradı? Büyükşehir bu konuda yalnız bırakılıyor. Turistin gelmesi bu kriz döneminde Eskişehir Çarşılarının istenilen ölçüde olmasa da canlanmasına neden oluyor. Yaz başında Yılmaz Hoca, yaz döneminde tüm Türkiye’yi Eskişehir’i görmeye davet etmişti. Laf tutmuşa benziyor. Yaz bitti, turizm devam ediyor.

DURUM DEĞİŞMEZ
Kısacası, eski edebiyatı yaparak, yenileşme de yapacağını söylesen, sıkıntılı dönemde çarşı pazarda ‘bereket versin’ diyen muhafazakâr esnafın kafasını değiştiremezsin. Çünkü o esnaf pratik yaşamın bizzat içindedir. Eski şehir muhabbeti yapan veya hangi genel başkan olursa olsun keşfedilmeyi bekleyen kişi de çaresiz bekler, durur. Teori ile pratik birbirine uymalıdır. Tamamlamalıdır. Maceracılık yenilgiye neden olur. Az biraz var olan şöhretinde komedi filmlerine döner. Benden söylemesi, 40 yıllık meslek hayatını aşan gazeteci söylüyor.