Sayın valimiz Hüseyin Aksoy ile Hülya Aksoy bu yılki Cumhuriyet Resepsiyonunu organize sanayi bölgesindeki, Organize Sanayi Bölge Başkanlığına bağlı Yaşam Parkı’nda düzenledi. 102. yıl resepsiyonuna katılan herkes ‘Cumhuriyet’in kimsesizlerin kimsesi ‘ olduğunu hissetti. Şehitlerimizin yakınları ile gazilerimiz ve Cumhuriyetimiz ile yaşıt Ali Süzer de resepsiyonda hazır bulundu. Süzer, resepsiyonda Valimiz Hüseyin Aksoy’un yanında oturdu. İl Müftümüz Muharrem Gül, duasında Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ile silah arkadaşlarına isim vererek dua etmesi dikkat çekti. Vali Aksoy’da Cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olduğunun özellikle altını çizdi.
CUMHURİYET MUCİZESİ
102. yıl Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna katılan her Eskişehirli resepsiyondan mutlu ve ülkesinin geleceği için umutlu olarak ayrıldı. Valimiz Aksoy, Cumhuriyet’i kimsesizlerin kimsesi olarak isimlendirirken, benimde en çok sevdiğim sözlerden biridir.
MÜDDE-İ UMUMİ
Cumhuriyet ‘kimsesizlerin kimsesi’ dir. Sözünün ilginç bir öyküsü vardır. Sözün sahibi Atatürk’ün, efsane Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’a aittir. Üç kelime bize Cumhuriyet’in önemini anlatıyor. Olayın hikâyesinin valimizin resepsiyondaki konuşmasından sonra yazmak istedim.
Cumhuriyet’ten önce ‘Savcı’ yerine ‘Müdde-i Umumi’ye kullanılıyordu. Cumhuriyet’ten sonra, dil devrimi ile birlikte bu tanımlama değiştirilir. İddia anlamına gelen ‘Sav’ sözcüğünden yola çıkılarak, ‘Savcı’ denilir. Atatürk’ün Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt da, türetilen ‘Savcı’ kelimesinin önüne Cumhuriyet sözcüğünü ilave eder
NİYE CUMHURİYET
O günlerde Cumhuriyet Savcısı tanımlaması ilgi çeker. Atatürk de, bakanı Bozkurt’a Cumhuriyet Savcısı kelimesinin gizemini sorar. Türkiye’nin ilk Adalet Bakanı, Bozkurt da bir gün bir köylünün devletle karşı karşıya gelerek mahkemeye gidebileceğini, bu koşullar altında savcıların, devletin değil, köylünün haklarını koruması gerektiğini, bunun Cumhuriyetin görevi olduğunu düşündüğünü söyler ve “Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Kimsesizlerin sesi de savcılardır. Bu nedenle savcı, ‘Cumhuriyet savcısı’ olmalıdır” diye düşündüm, diye konuşur.
NEREDEN NEREYE?
30 Ekim 1923 sabahı, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü’ye bir mektup yolladı. bir yazar İsmet Paşa İnönü’ye. Atatürk mektubunda, İstanbul’da sadece 4 fabrika kaldığını, Anadolu ve Trakya’da da tek tük fabrika bacası tütüyordu. Elektrik sadece İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta vardı. 40 bin köyün 37 bininde okul yoktu. Erkeklerin sadece yüzde 7’si, kadınlarınsa ancak binde 4’ü okuyup yazabiliyordu. Bugünlere ulaşmak kolay olmadı. Eksiklerimize rağmen, Cumhuriyet süreçte kimsesizlerin kimsesi oldu.
102 YAŞINDA DEDEMİZ
Cumhuriyet resepsiyonunun sürprizi ise 102 yaşındaki Ali Süzer oldu. Han ilçemizde yaşayan 102 yaşındaki Çakır lakaplı Ali Süzer, resepsiyonda Vali Aksoy ile yan yana oturması ve Cumhuriyet pastasını kesmesi oldu. 23 Nisan 1923 doğumlu olan Ali Süzer, gazetecilere verdiği söyleşi de, Cumhuriyet’e her an sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Eskişehir’in bütün renklerinin resepsiyonda yerini aldığını söyleyerek, yazımıza son verelim.
 
             
             
             
             
             
             
             
         
         
         
         
         
                     
                     
                     
                     
                     
                    