Malum 14 Mayıs 2023 günü Türkiye yeniden sandık başına gidiyor. Bu seçim öyle sıradan bir seçim değil… Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına damga vuracak tarihi bir seçim…

Vatandaş Kasım 2002’den bu yana iktidarda olan “AK Parti ile mi yola devam edecek, yoksa yeni bir tercihte mi bulunacak?” bunun kararını verecek. Bu karar öyle kolay bir karar değil… Seçimlere bir aydan biraz fazla zaman var. İktidar partisi önümüzdeki seçimleri kazanabilmek için elindeki tüm imkanları kullanıyor. CHP ve İYİ Parti’nin başını çektiği 6’lı masanın oluşturduğu muhalefet bloğu da hiç olmadığı kadar seçimlerden umutlu… AK Parti’nin 22 yıllık “yıpranmışlığı” ve muhalefetin “umudu” büyütmesi sonucunda ortaya çıkacak tabloyu herkes gibi bende merak ediyorum…

Sonuç olarak ne görüyorsunuz derseniz? Mübarek Ramazan ayının manevi iklimine rağmen her iki tarafta birbirine çok sert ifadeler ile yükleniyor. Özellikle Erdoğan-Bahçeli hattından yükselen öfkeli ifadeler, CHP- İYİ Parti merkezli altılı masa liderlerinden aynı sertlikte karşılık görüyor… Bunun anlamı şu; iktidar partisi ve müttefikleri “MHP, BBP, YRP ve Hüda-Par” ilk kez bu kadar sıkışmış görünüyor. Diğer taraftan CHP ve ortakları “İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi” iktidara çok yakın olduklarını düşünüyorlar…

Bu seçimi kim kazanır? Ben bilmem seçmen bilir… Anket sonuçlarına bakarsanız bambaşka bir tablo görebilirsiniz. Ancak seçim sonucu ile ilgili müneccimlik (falcılık) yapmaya kalkarsanız nereden baktığınıza göre değişir. Eskişehir’den bakarsanız “6’lı masa ve dostları”, örneğin Kütahya’dan bakarsanız durum değişebilir. Başka başka…? İzmir’den bakarsanız CHP-İYİ Parti bloğu, Konya’dan bakarsanız durum iktidar ve müttefikleri lehine farklılık gösterebilir…

Unutmayalım ki ortada ekonomik dar boğaz gerçeğinin yanı sıra değişimden yana tavır koyan ciddi sayılabilecek görünür hale gelen ve ses yükselten, doğduğu günden bu yana başka iktidar görmemiş nesiller var.

İktidar olmak isteyen muhalefet bloğu Eskişehir, İzmir gibi illere bakarak rehavete kapılırsa işte o zaman büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir. Rehavet olmadıkları şeyleri olduruverir. İktidar bloğunun zorlukları pek çok… Başta ekonomideki büyük sıkıntılar, ardından depremde yaşanan olumsuzluklar ve 22 yıllık “metal yorgunluğu” iktidarı zorluyor… Bunca yıpranmışlığa, yorgunluğa uygulanan “seçim ekonomisi” çare olacak mı bilmeyiz…

Yukarıda ifade etmeye çalıştım bu seçim dönemi öylesine sert bir iklimde gerçekleşiyor ki, Ramazan ayının manevi iklimi, iftar ve sahur sofraları bile tarafları yumuşatmaya yetmiyor… Bu arada en önemli gündem maddesi olan ve resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde vatandaşımızın canına mal olan yaşadığımız depremlerde ortaya çıkan ağır tablo bile unutuldu. Hala; çadır, enkaz başında ailesine ait ulaşamadığı bir yakınını bekleyenlerin olduğu haberlerini işitiyoruz. Nasıl olur bu kadar ağır bir tabloda böylesine hırçın seçim kampanyaları yürütülebilir akıl alacak gibi değil…

Yaşananlar olumsuzlukların faturasını sandıkta göreceğiz… Eskişehir’i soracak olursanız yerel yönetimlerin performansı genel seçimin sonuçlarını mutlaka etkileyecek. Zira, “genel seçimler yerel yönetimlerin, yerel seçimlerde milletvekillerinin seçimidir” denir. Bakalım yerel yönetimlerin genel seçimlere etkisi nasıl ortaya çıkacak göreceğiz… Eskişehir özelinde milletvekili aday listelerinin de çok etkili olacağından emin olabilirsiniz. Listelerde yapılacak hatalar sonuca doğrudan etki edecektir…