Yerel seçime doğru giderken, Eskişehir’de herkes Yılmaz Büyükerşen ile Ahmet Ataç’a bakıyordu. Yılmaz Hoca yeniden aday olacak mı? Ataç, önümüzdeki yerel seçimler de ne yapacak?

Hatta bazıları Yılmaz Hoca ile Ataç’ın kavga etmesini ya da aralarının açılmasını da bekliyor. İkinin arası açılırsa, birçok kişinin ekmeğine yağ sürülecek. Ama bu durum görülmedi. Kırgınlıklar kısa sürede telafi edildi. Kazım Kurt’un birkaç gün önce gelişi güzel söylediklerinden sonra, Yılmaz Hoca’da bir açıklama yaptı.

HANGİ SEÇİM?
Kazım Kurt, CHP’nin önümüzdeki yerel seçimi Eskişehir’de kaybedebileceğini söylüyor. Seçimi CHP değil ki, Yılmaz Hoca ve Ataç’ın aldığını görmüyor mu? Odunpazarı CHP’nin kalesidir. Kaleyi yüzde 2.5 oy farkı ile alan Kazım Kurt değil midir? Kurt bu durumun özeleştirini bile yapmadı. Yaptıkları var tabii ki. CHP’nin en üst organında alınan tüm kararlar onun için geçersiz oldu. Partinin merkez yürütme kurulu kararları herkese geçti ona geçmedi. Geçen seçimlerden sonra çocuğunu, Çankaya Belediye meclisine kontenjandan sokturdu. Ardından başkan yardımcısı yaptırdı. CHP’nin emekçileri çalışın. Önemli değil, kaymağı ağa takımı yesin.
Dünyaya gözlerini Demokrat Partili bir ailede açan ve liseden sonra 12 Eylülden önce solun bir fraksiyonunda kendisine yer bulan Kurt, askeri darbeden sonra ilk önce DSP’ye girmek istedi. Rahmetli Rahşan Ecevit geçit vermeyince, yönü SHP-CHP’ye kıran Kurt, daha sonra bir dönem CHP’den de ihraç edildi. Eğer, 1999 yılında DSP ve CHP’nin adayı Yılmaz Hoca olmasaydı, Eskişehir’de bugün konuştuklarımızı konuşur muyduk? Geçen yerel seçimde İYİ Parti Odunpazarı’ndan aday çıkarmasaydı, Kazım Kurt net bir biçimde seçimi kaybederdi. Odunpazarında solun oylarını indirdi. Yüzde 2.5 oy farkla seçimi zor aldı. Demek ki, güç insanları zehirliyor.

ATAÇ OY ARTTIRDI
Son genel seçimler göz önüne alındığında, sağın önemli bir oy potansiyeli olduğu Tepebaşı bölgesinde CHP’nin oylarının yüksek bir şekilde arttığı görülür. Ataç’ın başarısı da buradadır. Yılmaz Hoca ile Ahmet Ataç’ın özelliği partili ayrımı yapmadan halka eşit mesafede durmalarıdır. Seçimden sonra, parti rozetlerini hep çıkardılar. Kurt’a en çok eleştiri partizanlık yapmaya çalışmasından ve çevresinden kaynaklandı. İnsan hata da yapar. Önemli olan hatalarını kabul etmesi ve özeleştiri yapmasıdır. Kendisinin daha solcu olduğunu söyleyen Kurt da bu özelliklerinin hiçbirini ben görmedim. Son danışma kurulunda yüreği yetmeyen diye başlayan konuşması tam bir felakettir. Sol bir söylemle ilgisi yoktur. Onun için birkaç kez kendisi ile ilgili oportünist siyaset izliyor, şeklinde yazılar yazdım. Kendisini destekleyen bir basın patronu ve gazetecilerde var. Onlar bile onu savunamaz konuma geldi.
Şimdi, CHP’de tekrardan kendisi için tasfiye sürecinin başladığını düşünüyor. Onun için gerçek ile ilgisi olmayan, Eskişehir gerçekleri ile bağdaşmayan ve de arkadaşlarına, Eskişehirlilere ters düşen, açıklamalar yapıyor. Benden sonra tufan olsun diyor. Parti içinde delege seçimleri dışında baro başkanlığı seçimleri de dahil hiçbir seçim kazanamayan Kurt, dolu dizgin koşuyor. Nereye koşuyor. Hep birlikte göreceğiz.

HOCAYA ERKEN AÇIKLATTI
Yılmaz Büyükerşen, adaylık gibi ya da yaptığı hizmetleri son dakika açıklamaları ile bilinir. Yeni dönem adaylığını da yapılan dedikodu ve Kurt’un altı boş olan açıklamaları karşısında sekiz ay önceye çekti. Şimdi, söz Eskişehirli seçmendedir. Demirel’in dediği gibi siyasette bir gün bile uzun süredir. Sekiz ay var. Ülkemizde ekonomi iyi değil, bu durum düzelir mi? Yerel seçimlere yansıması, Eskişehir’e yansıması nasıl olur? Hep birlikte göreceğiz.