Geçtiğimiz hafta kaleme aldığım “Bu işler artık yetmiyor” başlıklı köşe yazım sonrası, Servisçiler Odası Başkan Adayı Cem Ünal arayarak görüşmek istediğini iletti.

Bir kafede buluştuk, kahvelerimizi yudumlarken yaklaşık bir saat boyunca samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Cem Ünal, yazımda eski Servisçiler Odası Başkanı Abdurrahman Yüceer'e aktardığım eleştiriler üzerine kendisine yönelen bazı yanlış anlaşılmaları düzeltmek istediğini belirtti.

Özellikle şu sözleri dikkat çekiciydi:

“Evet, başkan vekilliğini yaptım ancak yazınızda beni Yüceer’in devamı gibi lanse etmişsiniz. Bu doğru değil. Ben Abdurrahman Yüceer’in devamı olan bir başkan değilim. O dönemde yapılan birçok yanlışın farkındaydım, biz de üyelerimiz de o sorunları birebir yaşadık. Bu konuda yanlış anlaşılmak istemem.”

Ayrıca, odanın olağanüstü kongre sürecine de değinerek bir düzeltme yaptı.

Benim “açık ara kazanılmış bir seçim” olarak nitelendirdiğim sürecin aslında sadece 23 oy farkla sonuçlandığını vurguladı.

Bu görüşme boyunca karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk, eleştirileri tartıştık.

Her zaman savunduğum gibi köşe yazılarımızda eleştirilerimizi dile getiririz, muhataplarının da yanıt hakkı saklıdır.

Sayın Cem Ünal’ın bu nazik yaklaşımı ve açıklama talebi, iletişimdeki olgun tavrını ortaya koyuyor.

Kendisini bu yapıcı ve naif davranışından dolayı kutluyorum.

Eleştiri bir görevdir ama diyalog da bir erdemdir.

Bu yazı vesilesiyle hem düşüncelerimizi kamuoyuna aktarmış, hem de farklı bakış açılarına yer vermiş oluyoruz.

Cem Bey’e tekrar teşekkür ederim.

*********************************************

MÜCADELE SONUÇ BULDU…

Eskişehir büyük bir mücadele örneği sergiledi.

Büyükdere Mahallesi’nde bulunan Cemevi üzerine baz istasyonu kuruldu.

Halk “sağlığımız riske giriyor” dedi.

Tepki gösterdi, eylem yaptı, imza topladı.

Mücadeleleri sonuç buldu.

Baz istasyonu sökülmeye başladı.

Hacı Bektaşi Veli Vakfı Başkanı Kamer Ali Durur ve yönetimini duyarlılıktan dolayı kutluyorum.

Halkın sesine kulak verdi.

Kulaklarını tıkamadı.

Arkasına dönüp gitmedi.

Üzerine düşeni yaptı. Bugün Eskişehir’de bir baz istasyonu kurulamadıysa, bu halkın dayanışması ile oldu.

Hacı Bektaşi Veli’nin sözleri bu tabloyu en güzel şekilde özetliyor: “Sevgi varken nefret niye, Barış varken savaş niye, Kardeşlik varken didişmek niye, Dostluk varken düşmanlık niye, Hoşgörü varken bağnazlık niye, Özgürlük varken tutsaklık niye, Adalet varken, haksızlık niye?”

Bugün bir kez daha gördük ki, sesini çıkaran, mücadele eden ve dayanışma içinde olan halk kazanıyor.

Kamer Ali Durur ve yönetimini tekrar yürekten kutlarım. Var olun.