Evdekiler limonun kilosunun 100 liraya çıktığını söylediler. Farkında değilim. Pazarda sürekli limon satan, eskiden bu yana tanıdığım limoncu bugünlerin iyi günlerimiz olduğunu söyledi. Başka bir pazarcı dostumuz, son haftalarda meyve ve sebze de fiyat artışı olduğunun altını çizdi. Her şeyin mevsimi ama fiyatlar yükseliyor. Pazarcı dostumuz mevsimlik sebzeleri kendilerinin kilosunu 40 ile 50 liradan aldıklarını söylüyor.
Türkiye, son bir yılda bilinçli olarak artırılan enflasyon bahane edilerek faizleri yükseltti. Yüzde 50’ye varan faiz oranı ve artışı duran kurlar ile sıcak paranın yüksek nema sağlayabileceği bir iklim yaratıldı.
Yaratılan bu iklime paralel olarak, döviz rezervleri içeri girmiş olan yabancı sermayenin, zamanı gelince ve Türkiye’den çıkması gerektiğinde çıkışta zorlanmaması için artırıldı. Yeni çıkacak vergi torbası, içeriye giren sıcak paranın, Türkiye’den beklentisi olan faizi sorunsuz alabilmesi için “vergide adalet ve denk bütçe” adı altında bize sunuldu.
HAYIRLI MI?
Ancak bu gidiş tabi ki hayırlı bir gidiş değil. Geçen hafta CHP genel başkan yardımcısı Sn. Prof. Dr. Yalçın Karatepe’nin, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i ziyaret etti.Karatepe, Mehmet Şimşek’e taleplerini iletti. Talepler 4 başlıktan oluşuyordu. Özet olarak bu başlıklar “Emekli ve asgari ücret artışlarını yapın, adil vergileme yapın, tarımsal destekleri arttırın.”4 saat baş başa görüşme yapıldı. Her iki kesimde liberal sistemi savunmaya devam ediyor. Mehmet Şimşek’in uygulayıcı olarak temsil ettiği sağ bacak, sistemin temel uygulayıcısı. Yalçın Karatepe’nin temsil ettiği taraf ise sistemin sol bacağı ve görevi yapılan uygulamalarda toplumu çok yaralayan ve sisteme itiraza neden olacak aşırılıkları eleştirerek bir nevi ağrı giderici etkisi yaratarak sistemin devamlılığını sağlamaktır.
EYLÜL AYI ÖNEMLİDİR
Bu toplantıda, İstihdam, tarım, ihracat gibi toplumu en yakından ilgilendiren konular konuşuldu mu? Hayır. Bugün insanların canını en çok ve yakından yakan enflasyon zaten düşecekti. Enflasyon düşecek ama 1 yıldan bu yana izlenen sıcak para politikasının acısı, Eylül ayından başlayarak Türkiye’nin içine girdiği gerçek durumu ortaya çıkarmaya başlayacak. Yüzde 50 faiz oranı ve yaklaşık 70 milyar dolar sıcak para içeri girdi. Ancak, üretim, sanayi ve ticaret ne olacak? Bunlarla ilgili iki partinin de kurmay heyetinden net bilgiler gelmiyor.
SAĞ VE SOL BULUŞTU
Bu toplantı sonuçta liberal sistemin sağ ve sol taraflarının buluşması idi. Merkez Bankanın politika faizini yüzde 50 olarak sabit tutması da önem taşıyor. Burada da hükümet daha yeni Türkiye’ye soktukları sıcak paranın henüz yeterince nemalanmasını tamamlayamaması nedeniyle yüksek faizde kaldı.Yazın böyle yumuşak geçecek. Eylül ile birlikte neler yaşanacak göreceğiz.
DENK BÜTÇE
Bu iklime paralel olarak, döviz rezervleri içeri girmiş olan yabancı sermayenin, zamanı gelince ve Türkiye’den çıkması gerektiğinde çıkışta zorlanmaması için artırıldı. Yeni çıkacak vergi torbası, içeriye giren sıcak paranın, Türkiye’den beklentisi olan faizi sorunsuz alabilmesi için “vergide adalet ve denk bütçe” adı altında bize sunuldu.
Kısacası, ülkeye bin bir zahmetle sokulan sıcak para, sonuçta gidecek. Faizlerin yüksek oluşu ticaret ve sanayi ile uğraşan kesimi güç duruma getirdi. Pazarcı esnafı bile tarihinde ilk defa yaz mevsiminde yüksek sebze ve meyve fiyatlarından yakınıyor. Fiyatlar aşağıya doğru yöneleceği yerde yukarı doğru yöneliyor. Yöneticiler, asgari ücretin ülkede yüksek olduğunu söylüyorlar. Yani, orta direk iyice kayboluyor. Toplumsal denge bozuluyor. Mülteciler sorunu ile içinden çıkılmaz hal alıyor. Eylül’ü bekleyelim mi?