“İktidar muhalefet partilerine duacı “ diye yazdığım yazıda “İYİ Parti ile CHP arasında yerelde açıktan bir işbirliği olmayacak. Burada CHP açısından oy oranları yüzde 25’in altına düşmezse ve büyükşehirlerde belediye kaybetmezse bu ilk etapta büyük başarı olarak kabul edilebilir. İYİ Parti açısından ise başarı hem birkaç il belediyesi kazanmak hem de oy oranını genel seçimler seviyesinde tutmak başarı olarak görülebilir. Ancak her iki partinin yukarıdaki tabloyu koruması iktidar adına kayıp ve muhalefet adına yeni bir umudun büyütülmesinin önünü açabilir. Ancak inancını yitirmiş, seçim yorgunu aynı zamanda genel seçimde yaşanan hayal kırıklığını üzerinden atamamış muhalefet seçmeni ne düşünür bilmem? Ancak siyasi partiler açısından özellikle yeni hikayeler yazılacak mı, yazılmayacak mı? Şapkadan tavşanı kim çıkaracak merak konusu olan bu. Muhalefetin dağınık görüntüsünün ortaya çıkardığı avantajları iktidarın ellerini ovuşturarak izlemesi ve iktidar tabanında yaşanabilecek rehavet muhalefet partilerini yeniden umudun hikayesini yazması konusunda farklı bir noktaya taşıyabilir” ifadelerine yer vermiştim.
Gördüğüm kadarı ile CHP Genel Merkezi’nin Yılmaz hoca ile ilgili bir tasarrufu olmayacak. Hatta bazı çevreler Eskişehir’deki adayların belirlenme sürecinin tamamıyla Yılmaz Büyükerşen’e bırakılacağını da dillendiriyorlar.
Yazının sonunu da “Her ne kadar bazı çevreler Yılmaz Hoca’nın yaşı ve 25 yıllık uzun başkanlık üzerinden bir kampanya hazırlığında olsa da bu kampanya ne kadar tutar, ne kadar tutmaz bunu saha gösterecek. Bu şartlar altında bir başka soru da şu, Yılmaz Büyükerşen kaybedeceği seçime yeniden aday olarak girer mi? “ diye tamamlamıştım. Hakikat şu ki bu konuyla ilgili birkaç geri dönüş aldım. Bunlardan birisinde geçmişte Yılmaz Hoca ile birlikte siyaset yapmış eski STK yöneticilerinden birisi ile otobüste karşılaştık. Yan yana oturduk. Bugün siyaseten d, fikrende Yılmaz Büyükerşen ile yollarını ayırmış birisinden söz ediyorum. Sohbete başlarken “Ne ben, ne yakınlarım Yılmaz Hoca’ya artık oy vermiyoruz” dedi. Yazıyı okuduğunu belirterek; “Vatandaş hocanın yaşı ile ilgilenmez, hatta ilgilenmiyor bile. Soruyu doğru sormuşsunuz. Yılmaz Büyükerşen kaybedeceği seçime girer mi? Bana göre girmez. Çünkü bildiğim kadarıyla her gün ölçüm yaptırdığına eminim. Bu defa kesinlikle zorlanır. Çünkü çeyrek asırdır bu şehri yönetiyor. Bazı fanatik sevdalıları bile ‘artık yeter’ diyor” şeklinde konuştu. Bana ilginç geldi. Belki size de ilginç gelebilir.
Bu arada şunu da gördük ki aday adaylığı başvurusunun ardından Yılmaz Büyükerşen’ in etkinliklerinin sayısını arttırdığına, daha görünür olmaya özen gösterdiğine de tanıklık ediyoruz. Durum CHP açısından söyle.
AK Parti ve Cumhur İttifakı kanadında ise aday adaylarının sahadaki etkinlikleri ve ziyaret turları, görünürlükleri devam ediyor. Şunu artık kesin olarak biliyoruz ki Eskişehir’de AK Parti-MHP işbirliği ile seçime girecekler.
Muhtemeldir ki AK Parti adayı MHP tarafından desteklenecek. Bu arada Cumhur İttifakı’nın nasıl bir çerçeve de işbirliği yapacağı ise henüz belli değil. Bazı ilçelerin ortaklara bırakılma ihtimali çok yüksek. Burada önemli olan kaç ilçe’nin diğer ortaklara verileceği ile ilgili net bir bilginin olmaması. MHP açısından Çifteler’in yanında bir başka ilçe talep ediliyor mu, BBP’nin Günyüzü, YRP’nin İnönü talepleri ile ilgili neler konuşuluyor?Kısacası Eskişehir’de “Şapkadan Tavşanı kim çıkaracak?” merak edilen bu…