2 Eylül gazetesinde çalışmaya 2000 yılının Şubat ayında başladım. Daha önceleri Milliyet de çalıştığım için, 2 Eylül gazetesine dışarıdan destek veriyordum. Yani gazetede 24 yıldır kesintisiz çalışıyorum. 2000 yılından 2013 yılına kadar gazetenin yazı işleri müdürlüğünü yaptım. 2013 yılında patronaj değişince bıraktım. Hakan Kaymak Bey gazetenin yönetim kurulu başkanı olduğunda da bir süre daha gazetenin yazı işleri müdürlüğünü üstlendim. Sonra bayrağı emekli olmam ile birlikte Sinan Keskin’e devrettim ve emekli çalışan olarak devam ediyoruz.

KAĞIT GAZETELER VAR OLACAK
Bugün tüm dünyada ve Türkiye’de gazeteyi, basıp, yaymak daha maliyetli bir iş haline geldi. Basılı medya tüm dünyada çeşitli sorunlar ile mücadele ediyor. Yani, kısacası bir gazete çıkarmak günümüzde yüksek maliyetli zor bir iş haline geldi. Ülkemizde yazılı medyanın sonunun gelip gelmediği tartışılıyor. Bana göre dünya döndükçe, kâğıt gazeteler bizimle olmaya, okuyucu ile buluşmaya devam edecektir. Kâğıt gazeteler, bizde ve tüm dünyada sorunlarını aşarak eski günlerine geri dönecektir. Bir zamanlar plak endüstrisi dünyada önemli bir yere sahipti. Sonra ortadan kayboldu. Hepimiz dijital çağ geldi düşüncesi ile evimizdeki taş plakları kırdık, attık. Bugün geldiğimiz noktada hepimiz dijital teknolojilerin yanı sıra yeniden plak ve pikap almaya başladık.
Bugün uzunçalarlara büyük paralar ödüyoruz. Basılı, kâğıt gazetelerinde gün geçtikçe gerçek değerleri artacaktır. Bizleri destekleyen, Eskişehirlilere teşekkür ediyoruz. Her gün daha iyi ve daha içerikli bir 2 Eylül ‘ü sizlerle buluşturmak için çaba gösteriyoruz. Benim açımdan 24 yıl göz açıp kapanıncaya kadar geçti. 2 Eylül olarak Eskişehir basınına birçok konuda öncülük ettiğimizi ve ilkleri ortaya çıkardığımızı düşünüyorum. Gazetemiz arşivi incelendiğinde bu durum açıkça görülecektir.

MUHABİR KALMAK ÖNEMLİDİR
Tüm dünyada yazılı basın kendisine yeni bir çıkış arıyor. 2000 yılındaki süreçten, bugün daha zorlu bir süreç bizi bekliyor. Ancak, değişen dünya koşullarına ve alışkanlıklara rağmen yazılı basın yaşamaya devam edecektir. Gazetelerin daha ciddi ve sıkı gazetecilik yapacağı dönem başlıyor.2 Eylül bu konuda üzerine düşeni yapacaktır. Yazı işleri müdürlüğü de yapsam, her zaman muhabirlik anlayışından hiç vazgeçmedim. Gazeteciliğin temeli herkesin bildiği gibi muhabirliktir. Eskilerden bu yana gazetecilik ve habercilik için kullanılan bir deyim vardır. ‘Haber ve ekmek su gibi ihtiyaçtır”. Salgın hastalık nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edilince, insanlarımızın yaşamında ekmeğin ne kadar önemli yer tuttuğunu görür. Sokağa çıkma yasağı günlerinde bile gazetemizin dağıtımı için üzerimize düşen fedakarlığı yaptık. Bu zor günlerin birlik ve dayanışma içinde aşıldı. Hep birlikte başarıları büyütmek ve geliştirmek zorundayız.

GENİŞ AÇIDAN BAKIYORUZ
Bugün yerel veya yaygın basın olsun, her günden daha fazla desteğe ihtiyaç duymaktadır. Okuyucuların desteğinin öneminin büyük olduğunu yazmaya veya söylemeye gerek yok. Bu şehirde oturanlar, şehirlerinde gelişen olaylardan bilgilerinin olması gerekir. Bu da ancak şehir gazetelerinin bayiden satın alınması ile olur. Şehir yaşamı komple bir yaşamdır. Bireyselcilikten uzaktır. Biz Eskişehirlilerden bizleri tercih etmesinin istiyoruz. Çünkü herkese eşit uzaklıkta ve her kesimin sesini duyurması için sayfalarımızın açık olduğunu söylüyoruz. Şehrimize belli bir gözlükten değil, geniş açıdan bakıyoruz. Farklı olduğumuzun altını çiziyoruz.

GAZETELER HESAP VERİRLER
Habere her kesimin ihtiyacı olduğuna göre, gazetelerin de desteklenmesi gerekiyor. Salgın hastalık ve sonrasında, en çok etkilenen sektörlerin başında yazılı basın geldi. Resmi ve özel ilan gelirleri ciddi düştü. Yeni yeni toparlanma yaşanıyor. Basın İlan Kurumunun kesintisiz desteği gazeteleri ayakta kalmasına neden oldu. Sosyal medyada gazetecilik yapamazsınız. Açılmış paravan hesapla yalan yanlış, ülkemizi, milletimizi, değerlerimizi, toplumumuzu karalayan haber görünümlü manipülasyonlar yayınlanamaz. Gazeteler hukuki anlamda denetlenebilen hesap verebilen kurumlardır. Bunun için gazeteleri yaşatmak gerekiyor.