Dünyanın damının delinmesinden bu yana geçen sürede mevsimlerde kayma var. Dünya kurulduğundan bu yana geçen milyonlarca yılda, aşırı sıcak dönemler veya aşırı soğuk dönemler buzul çağları gibi çağlar ortaya çıktı. İnsanlık bir şekilde bu olumsuzlukları aştı, yaşam devam etti. Dünyanın damını delecek kadar teknolojinin gelişmesi, insanların uzun ömür olmasını da sağladı. Uzun ömür çeşitli hastalıkları da ortaya çıkardı.
Gelişen dünyada emeklilik diye bir kavramda var. Son birkaç aydır bu kavramı daha yoğun bir şekilde konuşuyoruz. 2008 yılından bu yana ülkemizde ‘Emekliler’ konusunda garip bir uygulama var. 30 yıl prim yatırarak, emekli olan ile 3600 gün prim yatıran 7500 TL aynı maaşı alıyor. Ucube bir sistem oluşmuş olduğu görülüyor. Türkiye’nin bu koşullarında 7 bin 500 TL emekli maaşı olur mu? Temmuzda zam yapılmadı bu maaşlara ocakta yüzde yüz zam yapsa bile yine enflasyonun çok altında kalacağı net bir sonuçtur.
Yaklaşık 5 milyon emekli, Temmuz ayında sıfır zam aldı. Maaşları 7 bin 500 lira. Toplam emekli sayısının 15 milyon civarında olduğu biliniyor. 7 bin 500 lira alanlardan geriye kalanlarında maaşları çok düşüş, ancak bu değişiklik 7 Bin 500 lira alanlar olduğu için pek konuşulmuyor. Gündem oluşmuyor. Kök maaş kavramı ile tanıştık. Yeni yeni kavramlar karşımıza çıkıyor. Bu durum 1980 den bu yana ısrarla sürdürülen liberal ekonomi programlarının bir sonucudur.

ŞİMDİ EKİM BEKLENİYOR
Orta gelir grubuna sahip insanların yaşadığı Eskişehir’de bile ev kiraları 20 binler ile konuşulmaya başlanıldı. 7 bin 500 lira ev kirasını bile karşılamıyor. Yarısı bile etmiyor. Devletimizi yöneten en yetkili ağzılar bile bu durumun telefi edileceğini söylüyor. Ekim ayı işaret edildi. Ekim ayına girmemize bir hafta bile kalmadı. Havalar bugünlerde sıcak gitse de, Eskişehir’de kış mevsimi oldukça sert geçer. Yani, şimdi para vermediğimiz doğalgazın vanalarını açmaya başladığımda, durum ne olacak.

İKRAMİYE SÖZ KONUSU DEĞİL
Ekonomi kulislerine yansıyanlara göre emekliye Ekimde de zam olmayacak. 29 Ekim de 5 bin lira ikramiyede söz konusu değildir. Kasada para kalmadı. Liberal ekonomik düzende Özal’dan bu yana buraya kadar geldik. Emekli mecburen Ocak ayını bekleyecek. Liberal politikalardan tam anlamı ile geriye dönülmedikçe, asgari ücret kağıt üzerinde artar. Emekli ve memurda zammı zor görür.

MÜDAHALE ŞART
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, duruma müdahale yapar mı? Şimdi bu konu gündeme geliyor. Memurlarla toplu sözleşme süreci var. Memur yüzde 70 zam, artı kira yardımı istedi. Hükümet 14+9 zam verdi.“Hükümet teklifini yukarı çeker. Bir noktada anlaşılır.” diye düşünce vardı. Ama en fazla bir puan artış olabileceği konuşuluyor. Konu hakem kuruluna gitti. Onlarda noter gibi onayladı. Bu kurul emekliye zam olmasın diyenler aynı kişilerden oluşuyor. 31 Mart yerel seçimler nedeniyle çalışanların maaşlarında bir düzelme olacaktır diye de düşünülüyor. Ocak da enflasyon farkının yüksek çıkacağı da görülüyor. Takvimler ve yıllar yapay bölünmedir. İnsan eliyle yapılan işlerdir bunlar. Ocak ayını beklemenin de aslında bir değeri yok.

HAYAT ZORLUYOR
Eskişehir’de yani Anadolu’nun orta yerinde ‘Yılan kırkan’ deyimi var. Ya da hemşerimiz Nasreddin Hoca’nın koyunların çalılara yünlerini bırakması gibi bir durum var. Bu deyimler çok ince hesap yapanlar için kullanılır. Emeklilerin bugünlerde “
Kur Korumalı Mevduatlara var ama bize gelince yok” şeklinde konuşması bu nedenledir. Enflasyon farkı da zamdan sayılmamalıdır. Zararın telafisi zam diye sunulmamalıdır. Ankara’da Özel Halk Otobüsleri 6 aydır destek bekliyor. Otobüslerin camlarına yazılar astılar. Zarar 65 yaş sütüne yani emeklilere çıktı. Komple bir düzenleme ve liberal ekonomik politikalardan vazgeçilmesini hayat zorluyor.