Pek çok vergi hikâyesi vardır da, bizdeki bu kredi kartından alınmak istenen vergiyle ilgili olanı kadar trajikomik olanı yoktur. Cebinizde 100 Bin TL limitli bir kredi kartı taşıyorsanız yılda 750 TL ödemek zorundasınız. Harcasanız da, harcamasanız da bu böyle… Suçunuz, “Niye, cebinizde 100 Bin TL’nin üzerinde bir limitli kredi kartı ile geziyorsunuz?” İşin ilginç yanı bu 750 TL’nin ödeneceği adres de “Savunma Sanayi Harcamaları!” Demek isteniyor ki, “Karşı çıkarsanız ona göre bir muameleye tabi tutulursunuz?”

Yahu zaten eskilerin tabiri ile “Milletin cebi de cepkeni de delik!” Cepten de, cepkenden de bir şey çıkmayacağını bilenler bu defa “Haaa senin cebinde 100 Bin TL’nin üzerinde limiti olan bir kredi kartı varmış” diyerek dünyanın en ilginç vergi buluşuna imza atmışlar.

….

Meşhur bir hikâye memleketin birinde kasa tamtakır kuru bakır olunca yeni bir vergi arayışına girilmiş. Herkes bir vergi önermiş ama padişah en küçük vezirin önerisini bir hayli ilginç bulmuş. En küçük vezir demiş ki, “Efendim tavuk satandan bir akçe, adı Memiş olandan bir akçe, kılıbık olandan bir akçe, başı kel olandan bir akçe alalım!” yeni vergi memleketin dört bir yanında tellallar tarafından ilan edilmiş. Garibanın biri de köyde evinin ihtiyaçlarını karşılamak için kümesinden bir tavuk almış kasabada satmaya gelmiş. Akşama kadar elinde tavuk dolaşmış o dolaşırken vergi memurları peşinde. Sonunda biri tavuğa talip olmuş. Al takke ver külah 4 akçeye tavuğu satınca. Vergi memurları “Ver bakalım bir akçe” diye adamın yakasına yapışmışlar. Adam “Nereden çıktı bu vergi?” diye soracak olmuş, oradan geçen ve kendisini tanıyan birisi de “Ver Memiş ağa ver!” deyince adamın vergi borcu iki akçeye çıkmış. Sonrası mı, adamcağız başlamış söylenmeye, “Eve varınca ben hanıma ne diyeceğim?” gitmiş böylece bir akçesi daha. Son olarak başındaki külahı çıkarıp, “Vay başıma gelenler!” diye feryat etmeye başlayınca Memiş ağanın başındaki kelde görünmüş. Son akçe de böylece elinden gitmiş.

Uzatmayayım. KDV’si, ÖTV’si, gelir vergisi, kurumlar vergisi, damga vergisi derken vatandaşın ödediği dünya kadar direkt ve dolaylı vergi zaten var. Geriye alınacak ne kaldı dersiniz? Kim akıl verdiyse, kim akıl ettiyse gerçekten müthiş(!) bir buluş. Ekonomi verilerine göre memlekette nüfusun yarısı yani 40 milyon kredi kartı kullanıyor. Kredi katı kullananlarında yüzde 50’sinin cebindeki kredi kartı limiti 100 bin TL’nin üzerinde. Eeee hal böyle olunca ortaya hiçte fena bir rakam çıkmıyor…

Bu yeni vergi teklifi ile ilgili söylentiler ortaya çıkar çıkmaz vatandaş ta elinde kredi kartlarının limitlerini düşürmeye başlamış. Bu söylenti değil, bir tanıdığımın yakını bir bankanın çağrı hizmetleri biriminde çalışıyor. Kızcağız mesai bitip eve döndüğünde şöyle diyor; “Vallahi artık bugün kusacağım geldi. İnsanlar durmadan kredi kartı limitlerini düşürmek için çağrı merkezini telefon yağmuruna tutuyorlar!”

Bu konuyla ilgili vergi düzenlemesi meclisten geçene kadar GSM şirketlerinin anonsundaki gibi bir seslendirme düzeneği kurulabilir, “Şu anda aradığınız kredi kartı limitine ulaşılamıyor. Bir süre sonra tekrar arayınız!” Çünkü uygulama olmayan bir paranın vergisine dönünce böyle olur.