Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç geçtiğimiz günlerde Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne bağlı oda başkanlarını ziyaret ediyor.
Birlik Başkanı Ekrem Birsen ise kendisine “muhalif” oda başkanlarını toplantıya çağırmıyor.
Sen, ben, bizim oğlan anlayışıyla birlik gösterisi yapıyor.
Peki, hangi odalar mı çağrılmıyor?
Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen, Servisçiler Odası Başkanı Ahmetcan Günday, Tuhafiyeciler Odası Başkanı Ali Sefa Şen ve Tornacılar Odası Başkanı Adnan Karamanlı…
Bunlar benim aldığım duyumlar…
Belki fazlası da var.
Ekrem Birsen’in böylesi resmi bir ziyaret karşısında duygusal davranmak gibi bir lüksü yok.
Bir makamı temsil eden birisinin profesyonel davranması gerekiyor.
“Birlik” başkanına da bu yakışır.
Daha doğrusu yakışırdı.
Ama ne diyelim…
Olmadı…
Demek ki “Birlik” dediğimiz şey masal…
Fotoğraflar öyle gözükmüyor mu?
Baya baya birlik var gibi mi duruyor?
Açıklayayım…
Başkan davet listesini hazırlarken…
Şöyle bir bakıyor…
Bu çok solcu…
Bu geçmişte bana şunu dedi…
Bu kongrede karşı rakip oldu.
Diğeri fazla konuşuyor.
Çizdi, geçti, çizdi, geçti üstünü…
Haklı yani… (!)
Lokantacılar, servisçiler, tuhafiye ve tornacılar...
Siz de bir alemsiniz ya?
Zamanında bir iki “güzel söz” etseydiniz Ekrem Başkan’a, bir tebessüm bıraksaydınız, siz de o meşhur toplantı masasına otururdunuz.
Allah allah ya!
Hatta belki çay bile ikram edilirdi!
Kim bilir, bir fotoğrafın köşesinde siz de gözükürdünüz.
Siz de çok şey bekliyorsunuz canım…
Tamam, burası bir birlik ama herkesin değil…
Anlayın işte!
Bildiğimiz birliklerden değil…
Vitrin birliği!
Birlik var gibi ama yok!
Belki de dirlik vardır!
Şaka şaka!
Kızmayın, espri yaptım
Aslında birliği sağlıyor başkan, kendisine muhalif olan kişileri eliyor, kendi birliğini sağlıyor.
Birde o taraftan bakın!
Empati yapın lütfen!
“Sen, ben, bizim oğlan” kadrosunun biraz dar olması normal.
Herkes çağrılırsa, samimiyet bozulur.
Hele hele eleştirenler falan gelirse, ayıp olur.
Birlikte huzur kaçar, çay soğur.
Daha mı iyi olurdu böylesi?
Az düşünün.
Ekrem Başkan sizi çağırmayarak, iyi bir şey yaptı aslında…
Birlik sağlandı.
Velhasıl kelam…
Kimi davet edilir, kimi edilmez; kimi temsil eder, kimi hatırlanmaz.
Ama üzülmeyin.
Siz yine de esnafsınız, halkın içindesiniz, işiniz başınızdan aşkın.
Gitmemeniz iyi olmuş.
Boşver, dükkânda durursun, üç kuruş fazla kazanırsın.
Zaten esnafın durumu kötü.
Ayrıca bu tür toplantılarda ne konuşuluyor ki?
Fotoğraf çekiliyor, birkaç güzel söz ediliyor, sonra herkes dağılıyor.
Çok şey kaçırmadınız yani…
***************************************************************
Kuantum Özge der ki:
“İyi düşünmek geleceğe yatırımdır”
