Atatürk’e ‘Yörük’ kelimesinin anlamını sormuşlar. Atamızda, kısaca ’Yürüyen Türk’ demiş. Ergenekon’dan çıkıldıktan sonra, yürüye yürüye Anadolu’ya Balkanlara kadar gidildi. Bugün Balkanlarda Türk varlığından bunun için söz ediyoruz. İsrail’in İran’a saldırısı, bize İran’da yaşayan ‘Beş’ Türk boyu olduğunu gösterdi. Nüfusları da 30 milyonu buluyor. İran’ın bütünlüğü bunun için önem taşıyor. Türkiye’den sonra en önemli Türk nüfusu İran da yaşıyor. Bazıları İran da yaşayan Türkleri kullanarak, etnik ayrımcılık yapmak istiyor. Bu durum elbette emperyalistlerin işine yarar. Türklerin geniş bir coğrafya da, Adriyatik’ten Çin seddine kadar ya da, Ergenekon’dan İzmir’e kadar yaşamaları nedeniyle, ayakta, at sırtında veya çadır kurulan yerde kolayca tüketilebilecek yemek çeşide ortaya çıktı. Mesela pastırma, Çibörek bunlardan sadece ikisidir.
ESKİŞEHİR’DE TÜRK SENTEZİ
Sivrihisar Belediyesi ile Eskişehir Ticaret Odası çok sayıda sadece Eskişehir’de bilinen, şehrimize has yemeklere, tatlılara patent aldılar. İyi de yaptılar, bize ait yemek ve tatlılar koruma altına alınmış oldu.
Çi Börek meselesi de vardı. Türkiye’nin pek çok yerinde Çibörek yapılıyor. Peynir konularak yapılan bile var. Ama Çİ Börek denildiğinde akla Eskişehir geliyor. İlin, şehrin biri kalksa Çibörek’in kendilerine ait olduğunu söylese, dönüp kimse bakmaz.
BELEDİYEYE DÜŞEN GÖREV
Geçtiğimiz günlerde arkadaşımız Tuğba Aktay, Çibörek’e Çiğbörek diyerek haber yazınca itiraz ettim. Tuğba da haklı olarak, Odunpazarı’nin tarihi bölgesinde çok sayıda Çibörek yaparak satan işletmelerin ‘Çiğbörek’ deyimini kullandığını söyledi. Kendisinin de, bunun için haber de ‘Çiğbörek’ diyerek yazmayı yeğlediğini söyledi. Her şeyden önce Tatar Türklerin ünlü yemeği çiğ değildir. Pişirerek, ikram edilir. Çibörek demenin anlamı Türk tarihinin derinliklerindedir. Odunpazarı Belediyesi’nin yanlış yazım nedeniyle tarihi bölgedeki işletmeleri uyarması gerekir.
TDK SAĞ OLSUN
Geçtiğimiz günlerde kısa adı TDK olan zamanında Atatürk’ün isteği ile kurulan Türk Dil Kurumu, 20 kelimenin yazılımı değiştirdi. İlimizin Çibörek’i de, artık orijinal olarak Çibörek olarak yazılabilecek. TDK’nın bile yanlışı düzeltmesi nedeniyle, Odunpazarı’nın tarihi bölgedeki Çibörek evlerinin de yazılım hatalarını düzeltmesi gerekiyor. Belediye başkanı da Tatar Türk’ü olunca, yanlışı düzeltmek elzem olmuş, oluyor. Coğrafi işaretli lezzetimiz böreğimiz yani Çibörek’in tadına bakmak için, daha fazla turisti Eskişehir’e bekleriz.
YÜRÜYE YÜRÜYE
Çibörek, 1860 Kırım Savaşı'nın da etkisiyle, göçmen Kırım Tatar Türkleri tarafından Anadolu’ya getirildi. Bu göçün önemli bir kısmını alan Eskişehir mutfağının parçası oldu. Eskişehir böreğine Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret aldı.
BENİM AKLIMA ULUÇAY GELİYOR
Geçtiğimiz günlerde Tepinmek, yazın başlangıcı anlamı taşıyan 37. Geleneksel Tepreş Şenliğini Kocakır’da kutladık.Eskiden köyümüze komşu köy olan Karakaya’da kutlardık. Tepreş ya da Çibörek deyince benim aklıma bu işlerin piri Erol Uluçay geliyor. En güzel Çibörek’i de o yapıyor. Geçenlerde kendisine sosyal medyada Çibörek konusu sorulunca, bende şaka olsun diye devreye girerek, ‘Şır’ börekte denir dedim. Uluçay hemen devreye girerek, “Çiğ demekten iyidir belki ama o şırıltı yağ soğuk olursa veya hamurun kenarı açık kalıp kıymadaki su yağa karışınca çıkar. Gel bir gün beraber pişirelim sana ispatlayım.” dedi. Uluçay’ın bana sosyal medyada cevabı ilgi çekti. Bir gün Çibörek’leri beraber pişireceğiz. Uluçay, Çibörek TDK ile ilgili tekrar gündeme geldiğinde özetle şunları söylüyor:”Çibörek şiirini yazan İsmail Otar büyüğümüzle paylaşmış onayını almıştım. Hatta biz başaramadık adının doğru yazılmasını inşallah sen başarırsın demişti. Kültürümüzün doğru tanıtılması için çaba gösteren İsmail Otar Sabrı Arıkan ve Emin Bektöre'nin ruhları şad olsun”. Bizde kendilerine Allah’tan rahmet diliyoruz. Şehrimize ayrı bir renk katan Tatar Türkleri ile birlikte yaşamak, bizleri de renk katıyor.