Hava İkmal işçileri…
Savunma sanayi…
Zamanında şartları en iyi alanlardan birisiydi.
Maaşları diğer işçilerin maaşını ikiye, üçe katlardı.
Şimdi ise şartlar değişti.
Ekonomik kriz onları da etkiledi.
Türk Harb İş Şube Başkanı Hasan Atak, önemli bir mücadele süreci gerçekleştiriyor.
Türk-İş’e bağlı bir sendika ancak TÜRK-İş’in de arkasında durmadığı bir sendika.
Tek tabanca mücadele ediyor.
Hasan Atak da bu mücadelede önemli bir görev üstleniyor.
Savunma sanayisi işçilerinin hakkını savunan olmayınca Hasan Atak bu görevi onurluca gerçekleştiriyor.
6 Şubat 2025’te başlayan 30. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecinden memnun değiller…
Süreç 28 Mayıs 2025 tarihinde de yine sonuçsuz kaldı.
Maaşlar her geçen gün eriyor.
Bir zamanların “en prestijli” işçileri şimdi “geçim sıkıntısı” çekiyor.
Emekliye ayrılan da çok istifa eden de…
Ücretler bir kenara dursun, kurumun prestiji de yok oluyor.
Savunma sanayisinin bam teli olan personelleri yok etmek savunma sanayiyi hiçe saymaktır.
Ekonomik krizi her sektörü etkiledi.
Bu kriz artık dokunulmaz görülen alanlara da girmiş durumda.
Şanslı sayılanlar dahi etki alıyor.
Atak’ın talepleri net:
“Savunma sanayi işçileri olarak kaybolan yıllarımızı geri istiyoruz. Geçmiş dönem kayıplarımızın telafisi için kümülatif %69 iyileştirme, 2025 yılı tamamında, refah payı dahil tüm maaşlara en az %107 zam, TÜFE farkının, maaş artışını aştığı aydan itibaren ödenmesi, Enflasyon farkı adaletsizliklerinin düzeltilmesi, Tüm sosyal yardımların aynı oranda artırılması, Gelir vergisi oranının %10’da sabitlenmesi. Bu talepler yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda adalet, liyakat ve onur talebidir.”
İşçilerin güvenini kazanmış bir isim Hasan Atak…
İstekler hayali değil ve gerçekleştirilebilir.
Ve bir an önce sesleri duyulmalı!
Onurlu, dik, tavizsiz bir duruşla savunma sanayisi işçisinin hakkını korumak için mücadele eden Hasan Atak, “Sabır bitti, mücadele başladı” diyor.
Biz de diyoruz ki: “Savunma işçileri yalnız değildir.”
Yanınızdayız!
Yanındayız Hasan Atak!
*********************
Kuantum Özge der ki:
“Yorgunsan yürüme. Nefes al!”