Dünyada olmayacak olaylar, burada oluyor. Gündemimiz o kadar yoğun ki, insanlarımız yetişmekte zorlanıyor. İşçiler, memurlar ve de emekliler son günlerde sokaklara çıktı. Eskişehir’deki toplumsal eylemlerde hız kazandı. Dün sıcak sulardaki ayakkabı tamircilerin ortasından geçiyorum. Eylem sesleri buraya kadar geldi. Bir ayakkabı tamircisi, kendisi gibi ayakkabı tamircisi olan arkadaşına ‘Bugünde yürüyüş var’ diye seslendi. Eskişehir’deki eylemlere tiyatrolu yorum katılması da hem Türkiye’nin hem de hemşerilerimizin ilgisinin artmasına neden oluyor. Azrail kılığına giren Eskişehirli işçi, dikkatleri üzerine topluyor. Her şey eylemlerde konuşuluyor. Ama dağ gibi biriken sorunlarımız nasıl çözülecek? Bunlara kafa yormalıyız.
İlk önce hepimizin yanı, milyonların gözü Haziran enflasyonu oranındaydı. Bu kez beklenti yüksekti. Sendikalar ve bazı sivil toplum kuruluşların yaptıkları araştırmaya göre enflasyon Haziran ayında yüzde 3-4 çıkacak. Maaş zamları da ona göre olacaktı. Beklenen açıklama her zaman ki gibi TÜİK’ den geldi. Tüfe yüzde 1.37 olarak açıklandı. Özellikle dipten maaş alan emekliler, yine düşük maaş almaya devam edecekti. Şunu anlayamadık. Mayıs, Haziran, Kasım ve Aralık aylarında TÜİK enflasyonu düşük çıkarır. Bana göre enflasyonun tavan yapması gereken Ocak ayında enflasyon yüzde 5 çıktı. İki kere iki dört eder. Enflasyon düşük çıkarsa da, maaşlara yansıması da ona göre olur.
ÇARŞILAR EL YAKIYOR
Bu hafta Odunpazarı’ndaki Perşembe pazarına çıktım. Pazar bomboştu. Pazarcı esnafı ile sohbet ettim. Pazarcılar, insanların parasızlıktan pazara çıkamadığına inandıklarını söyledi. İkliminde etkisi ile meyve fiyatlarının çok yüksek olduğunu söylemek zorundayım. Akşam saatlerinde boşalan pazardan geçerken, pazarcılar tarafından dökülen meyvelerin vatandaşlar tarafından seçildiğine şahit olduk. Eskiden atılan sebze ve meyveleri alanların sayısı daha azdı. Bu sayının artmış olduğunu gözlemlediğimi söyleyebilirim. Bu arada şimdi farkında değiliz. Ancak, kışın doğalgaz yapılan yüzde 24.6’lık zammın farkına varacağız.
Memur ve memur emeklisine yüzde 15,57-SSK, BAĞ-KUR emeklisine yüzde 16,67 zam yapıldı. En düşük emekli maaşı 22 bin lira olacağı söyleniyor. Türk-İş’te açlık sınırının 26 bin lira olduğunu açıkladı. Bizim memlekette, tüm hesaplara akıl sır ermiyor. Vatandaş nasıl geçiniyor. Gerçekten mucizelere bağlı durumlar var.
TÜRKİYE PROGRAMI
Özal’ın herkesin cebinde dolar olacak ve Çikita muzu ihraç edilmesi ile başlayan Neoliberal ekonomi bugünlere geldi. Devam etmesi mümkün mü? İşte, sonuçları bu şekilde görülüyor. Bir bilim insanı geçenlerde açıklama yaptı:” Ülkemizin Şimşek programına değil, Türkiye programına ihtiyacı var”. Yani, kısacası, bu lafı söyleyen bilim insanı üretimin desteklenmesini istedi. Üretim sanayi de, tarım da desteklenecek. Çok üreteceğiz. Tasarruflu davranacağız ve sıkıntıları aşacağız. Gelsin sıcak para, ekonomiyi çevrilelim aşaması dibe adayandı. Artık, sıcak para da çözüm sağlamıyor. Turgut Özal’dan bu tarafa ne iktidarlar gören “Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme” Programıyla ve 12 Eylül 1980 Amerikancı Darbesinin ardından kurulan sistem çöktü. Türkiye programında herkes tarafından gündeme getirilmesi gerekiyor.