Tam 103 yıl önce 22 gün ve 22 gece süren dünyanın en uzun süreli meydan muhaberesini kazanarak Türkiye Cumhuriyeti devletimizi kurduk. Dün törenlerle kutladığımız Gaziler Günü, milletimizin bağımsızlık mücadelesinde canını hiçe sayarak kahramanca görev yapan gazilerimizin hatırlandığı en özel günlerden biridir.
Türkiye’nin kahramanlık tarihinde şehitler ve gaziler, daima onurlu bir yere sahip oldu. Onlara minnet duyuyoruz. Onlar olmasaydı, devletimiz ve bizler olmazdık.
ÖNEMLİ GÜN VAR
Gaziler Günü’nün kabul edilmesinin arkasında çok özel bir tarih de var. 19 Eylül 1921 tarihinde, Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “Mareşallik” rütbesi ve “Gazilik” unvanı verildi. İşte bu nedenle 19 Eylül tarihi, gazilerimizi onurlandırmak ve milli mücadelemizin aziz hatırasını yaşatmak için özel bir gün haline geldi. Bu topraklar için fedakarlık gösteren gazilerimizi unutmamamız gerektiğinin de simgesidir.
Bu yılki Gaziler Günü programı valimiz Hüseyin Aksoy’un emri ile çok güzel hazırlandı. Dün gazilerimiz özel giysileri ile gururluydular. Kurtuluş Savaşı gazisi kalmadı. Ama, Kıbrıs ve güneydoğu da terörle mücadele gazilerimiz var. Onlardan sonra unvanı taşıyacak, çocukları ve torunları var. Sonsuzluğa göç etmiş gazilerimizi şükranla anıyoruz.
UNUTMADIK O ŞİARI
Atatürk’ün Türk Ordusuna “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı şehit kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz” emri bugünde her Türk yurttaşı tarafından şükranla tekrar ediliyor. Bu şiar kuşaklardan kuşağa aktarılıyor. 13 Eylül 1683’de Viyana’da başlayan geri çekiliş 238 yıl sonra Sakarya’da Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde durduruldu. İşte, şehitlerimiz ve gazilerimizin ve de topyekün Türk ulusunun büyük fedakârlığı vardır. Eskişehirlilerin büyük emeği ve Atatürk’e, cumhuriyet olan inançları vardır. Bizim gazilerimiz, yaptıkları ile bütün mazlum milletlere örnek oldu.
DOSTLUKLAR GÖLGEDE KALMAYACAK
Ergenekon’dan çıkıştan başlayarak, 20. yüzyılın başındaki kurtuluş savaşı Türklerin gerçek destanlarının en önemli örneğidir. Türklere Ankara ve çevresinde küçük bir alan bırakılmıştı. Atatürk ve bir avuç arkadaşı 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak, milli mücadeleyi başarıya ulaştırdı. En başta şehitlerimizin sonra da gazilerimizin fedakârlığını bunun için unutmuyoruz. Kurtuluş Savaşının verildiği yıllardaki, şartlarda Türk ordusu çok kısa sürede Afyonkarahisar’dan İzmir’e ulaşarak, düşmanı yurt topraklarından attı.
Kocatepe’de başlayan mücadelede Mustafa Kemal Paşa ve Türk komutanlarının yanında Rus generalin fotoğrafını da görürüz. Dost ve düşmanımızı o günden bu yana tanırız.
DEVLET BEY’İN SÖYLEDİKLERİ
Gazze de olanları dünyanın neredeyse tamamı izliyor. İsrail’in soykırımına karşı bir tek kararlı tutum alan Türkiye’dir. Yeni bir İsrail kurulmasına Türk ordusu yıllardır karşı duruyor, mücadele ediyor. ABD ve İsrail de, yeni İsrail devleti kurmaya çalışıyor. Kurtuluş Savaşındaki gibi ittifaklara ihtiyaç var. Kıbrıs Barış Harekâtında da anı durum vardı. Amerikan ambargosuna karşı bize destek verenler bellidir. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önceki gün söylediği Çin, Rusya ve İran ittifakı gerekiyor. Müttefiklerimiz ile saldırganlıkları bölgemizde tekrar durduracağız. Zorunlu ihtiyaçlar var. O dostluğun fotoğrafını Kocatepe’de gördük ve başarıya koştuk.