Aylardır emeklilerin durumu ile ilgili kamuoyunda tartışmalar yaşanıyor. Ha bugün, ha yarın hayali ile emeklilerin durumunun gerçekçi bir yaklaşımla masaya yatırılması beklenirken ne yazık ki bir defaya mahsus, “5 Bin TL ikramiye” adı altında yapılacak olan ödeme ile “emeklilere yılbaşına kadar bekleyin” mesajı verildi. TBMM’de yapılacak düzenleme ile Cumhuriyetimizin 100. Yılı dolayısıyla emeklilere ödenecek olan bu ödeme veya ikramiye ile “emeklilere durumu idare edin!” deniliyor. Bu arada bu tüm emekliler için değil elbette… Tıpkı seçimden önce 5 Bin 500 TL alan emeklilere seyyanen yapılan 2 Bin TL’lik zam gibi farklı bir uygulamayı da beraberinde getiriyor. 7 Bin 500 TL emekli maaşı alanların hiç birisi 2 Bin TL’lik maaş artışından yararlanamamıştı. Şimdi de deniliyor ki, ”Çalışan emekliler bu ikramiyeden yararlanamayacak!”
Çalışan emekli sanki keyfinden çalışıyor. Emeklilerin çalışma zorunluluğunun kesinlikle keyfi olmadığını biliyoruz. Çünkü emekli aldığı maaşla geçinemediği için çalışıyor. Devletin kendisine sağlayamadığı imkanları kendi bilek gücüyle sağlayabildiği kadar sağlamaya çalışıyor. Yani emekli hayatının son baharında ele günü rezil olmamak, çoluk çocuğuna maskara olmamak için çalışıyor. Birde çalışan emekliden kastın “SGK Destekleme Primi ödeyenler!” olduğunu da biliyoruz. Emekli çalışırken de hem vergisini ödüyor, hem de SGK’ na ödemeye devam ediyor. Yani devlete katkı yapmayı da sürdürüyor. Öyle keyfi bir çalışma değil. Ayrıca hiçbir bildirimde bulunmadan ayak işlerinde çalışan emeklilerimizin olduğunu da unutmayalım.
Şimdi seçimden önce yapılan haksız uygulamanın bir benzeri yeniden sahneye konulmuş olmuyor mu? Bu bir tarafa, 5 Bin TL emeklinin hangi derdine çare olacak? Bu konuyu defalarca emekliler ile masaya yatırdık. Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru, “Emekliler olarak biz sadaka istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz” diye defalarca açıklama yaptı. Emeklinin sesini duymak bu ise, gerisini ben düşünemiyorum bile… Bir defa ödenecek olan 5 Bin TL ile emekli enflasyona ezdirilmiyor mu? Verilen ikramiye emeklilerin üç aylık kayıplarını karşılıyor mu?
Konuyla ilgili olarak daha önce TÜED Başkanı Arif Duru’nun görüşlerini bu sütunlardan aktarmıştım. Sayın Duru o gün yaptığı açıklamada “uzun uzun emeklilerin uğradığı mağduriyeti anlattı. SSK ve Bağ- Kur emeklilerinin asıl memur sendikaları kurulurken ayrıma tabi tutulduklarını söyledi. Memur emeklileri sendikaların yaptıkları sözleşme haklarından yararlandıklarını bu sebeple de memur emeklileri ile SSK ve Bağ-Kur emeklileri ile aralarındaki makasın açıldığından söz ederek, ‘Ben her defasında anlatıyorum. İktidar milletvekilleri de muhalefet milletvekilleri de yetkililerde bizim ne söylediğimizi dönüp araştırmıyorlar. Bugün özellikle SSK ve Bağ Kur emeklileri açlık sınırının bile çok altında bir ücretle geçim kavgası veriyorlar. Biz eski uygulamaya dönülsün derken neyi kastettiğimizi anlamıyorlar, üzerinde düşünmüyorlar’ siteminde bulunmuştu.
Burada önemli olan durumun farkında olunması. Çözüm ise ne yazık ki yeterli değil. Emeklilerin beklentilerini karşılamayan çözümlerin gönül kırıklığına yol açtığını çok net görüyoruz. Özellikle çalışan emekliler şimdi hep birlikte soruyorlar, “bizim suçumuz ne?” Ve şöyle söylüyorlar, “Biz ayrımcılığa düşecek ne yaptık?”
Gördüğüm kadarıyla emeklilerin külfetin bölüşülmesine bir itirazı yok, itiraz kendilerinin uğradığı ve mağduriyete sebep olan uygulamalara… Anlaşılan bir süre daha böyle gidecek…