Eskişehir geçmişten bu yana sorunlarını bir gündeme taşımakta gerçekten çok gerilerde yer alıyordu. Son yerel seçim kampanyaları döneminde Eskişehir’in sorunları konuşulmaya başlandı. Doğrusu çok uzun süredir genel politikaların dışında Eskişehir’in konuşulması Eskişehirlilerin de bir hayli dikkatini çekti. Örneğin su faturaları, su kalitesi, trafik, tarım, alt yapı konuşuluyor. Çevre yolu ve benzeri sorunların konuşulduğu bir seçim kampanya dönemi yaşadık.
Dikkatimi çeken bir gelişme daha oldu geçtiğimiz günlerde. CHP Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye’deki üreticilerin desteklenmesi gerektiğini söyleyerek şu ifadelere yer verdi; “Eskişehir’de Beylikova ilçemiz ‘süt diyarı’ olarak anılır. Ama şimdi Beylikova’da insanlar süt bulamıyor, hayvan bulamıyor. Hayvancılık bitme noktasında.”
Sayın Çakırözer’in söylediği gerçekten çok önemli. Yine geçtiğimiz günlerde süt üreticisinin sorunlarının gündeme getirildiği bir haberde süt üreticilerinden biri aynen şöyle demişti; “1 litre süt 1 litre su almıyor” diye… Gerçekten süt üreticisinin sıkıntıları çok büyük. Süt üretimi olmayınca damızlık hayvanda yetişmiyor, dolayısıyla en çok şikayet edilen et fiyatlarının yüksekliğinin sebebi de süt üreticilerinin ineklerini kesime göndermelerinden başka bir şey değil. Bu konunun üzerinde durmak Besi OSB gibi önemli bir yatırıma ev sahipliği yapan Beylikova için bu konunun yakın takip edilmesi gerekiyor. Umut edelim ki Çakırözer kadar diğer vekillerimizde bu soruna duyarlılık gösterirler.
Öte yandan 31 Mart seçimlerinde AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir Belediye Başkan adayı da olan AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu yine geçtiğimiz seçim döneminde Hatipoğlu, Eskişehir’in pek çok sorunu gündeme getirdi. Bu bağlamda Hatipoğlu biraz sert bir eleştiri dili kullansa da Eskişehir’in gerçekten gündeme getirilmesi gereken sorunlarına işaret etti. Yine Sayın Hatipoğlu geçtiğimiz günlerde aniden bastıran yağışlar sonrası ortaya çıkan alt yapı sorunlarına dikkat çekmiş. Hatipoğlu, “Gelişmiş, modern, çağdaş şehirciliğin kentin üzerine serpiştirilmiş birkaç dekordan ibaret olmadığı artık anlamamız lazım. Çok uzun yıllardır süren "seçmen altyapıyı görmüyor" politikası, çok ama çok üzülerek söylüyorum bizi her fırsatta mahcup ediyor. Avrupa kentiyiz diyoruz, basit yağmurlar bile ucuz makyajımızı akıtıyor. Hepimiz için gerçekle yüzleşme vakti geldi kıymetli hemşehrilerim. Büyük bir hızla altyapımızı yenilememiz ve şehir planlamamızı en baştan ele almamız gerekiyor” diyor.
Eskişehir gerçekten çok kıymetli bir şehir. Eskişehir farkını her defasında farklı bir konsept ortaya koyabiliyor. Eskişehir’in daha çok konuşulması ve daha çok sorunlarının gündemde tutulması gerekiyor. Çünkü Eskişehir’de siyaset kurumu da, siyasetçilerde hep üst perdeden konuları gündemlerine alıp bunları gereksiz yere tartışarak vakit kaybettiler.
Halbuki bir dönem denenen “kravatsız toplantı” geleneği için şu siyaset ikliminin çok uygun olduğunu düşünüyorum. Hele iktidar ve muhalefet partilerinin yöneticilerinin iletişim kanallarını açık tuttukları şu dönemde Eskişehir’in iktidar-muhalefet dayanışmasıyla pek sorununun çözümü için adımlar atılabilir. Sadece siyaset kurumunun değil, ilgili sivil toplum örgütleri ile meslek örgütlerinin de konuya müdahil olmasıyla ortak çözümler üretilebilir ve sorunların çözümüne katkı yapılabilir. Elbette eleştiriler olacak. Kırıcı, yıkıcı ve bel altı olmadığı sürece her türlü eleştiri göğüslenebilir. Onun için diyorum ki, “Eskişehir’in konuşulmaya başlanması” Eskişehir için gerçek anlamda bir kazançtır. Çağrım herkesedir aynen devam…