Bizim kuşağın kıdemlileri hatırlayacaklardır. Eskişehir’de PTT ‘nin iki ana merkezi vardı. Birisi bugün şehrin göbeğinde mevcut haliyle varlığını sürdüren bina bir diğeri de Sakarya Caddesi’ndeki merkezdi. İstasyonu da sayarsak Üç önemli merkez diyelim. Bunun yanında bazı büyük mahallelerde PTT şubeleri de vardı. Diğer mahallerde ise pulu yapıştırılmış mektupların toplandığı posta kutuları…

Özellikle Merkezdeki binanın ve Sakarya Caddesi üzerindeki binaların hemen yakınında Ramazan ve Kurban Bayramları ile yeni yıl öncesi tebrik stantları açılırdı. Gurbetteki yakınlarının bayramlarını ve özel günlerini kutlamak isteyenler buralara gelirler tezgahtan en güzel manzaraları seçerler, arkasına birkaç satırlık kutlama mesajı yazdıktan sonra postaya verirlerdi. Bayramlarda tebrik göndermek güzel bir gelenekti… Tebrikleri alanlarda gönderenlerde çok mutlu olurdu. Tabi ki bugünkü kuşaklar ne anlattığımı anlamayabilirler…

Eskiden akıllı telefonlar, sosyal medya hesapları yoktu.. Ama insanın kokusunun ve duygularının sindiği kartpostallar vardı… O kadar değerliydi ki. İnsanlar bayram tebriki olarak aldıkları kartpostalları aylarca evlerinde bulunan ya bir ayna kenarında veya bir fotoğraf çerçevesinde saklayacak kadar özen gösterirlerdi… Postacılara da “ucu yanmış mektup” getirir umuduyla bir başka güzel bakardı insanlarımız.

Çağ değişti, teknoloji ilerledi derken bugünlere geldik. Artık tebrikleşmelerin sosyal medya hesapları üzerinden sanal ortamda yapıldığı bir dönemden geçiyoruz. Tabi ki değişimin yaşandığı yıllarda Türk toplumunda önemli bir görev üstlenmiş PTT’nin o eski nostaljik yapısını da özlemiyor değiliz. PTT Telekom ile ayrıldı bir yeniden yapılanma süreci geçirdi. Biraz sarsıldı ama kendini yenilemeyi başardı. Kargo hizmetleri, tahsilat vezneleri ve tebligat işleri derken toparlandı.

Ya bu kadar “Dede Korkut Hikayesi” ni niye anlattım? Duydum ki PTT Bölge Müdürlüğü Eskişehir’den bir başka ile taşınacakmış… Benim aklımın almadığı şey bir bölge müdürlüğü Eskişehir gibi en çok ihtiyaç duyulan ve en merkezi ilden neden bir başka ile yönlendirilir? Daha önce Basın İlan Kurumu da gitti. Eskişehir’den başka illere taşınan kurumlarımızın sayısı her geçen gün artarken özellikle siyaset kanadının daha net bir ifade ile iktidar partisi ve ortaklarının yerel temsilcilerinin bu gelişmelere seyirci kaldıklarını düşünüyorum. Şöyle bakıyorum “Eskişehir mi küçülüyor?” diye. Hiç alakası yok. Bu tip kurumlar bir şehri büyütür. Bu tür kurumlar şehirlerimizi geliştirir. Bütün olan biten gelişmelere baktığımızda Eskişehir’den tek tek bu kurumların gitmesine göz yummanın bir siyasi bedeli olduğu muhakkak. Eskişehir’i sevmek kurumlarına da sahip çıkmayı gerektirir. İktidar partisinin atanmış ve seçilmişlerinin Eskişehir’i sevdiklerine inanmak istiyorum, öyle de düşünüyorum ama kurumların tek tek şehri terk etmesine göz yummak sessiz kalmak bana çok mantıklı gelmiyor.
Daha önce defalarca tartışma konusu olmuş Hasan Polatkan Hava Limanı konusunda da geçtiğimiz yıllarda yaşanan tartışmanın ardından bir orta yol arayışı gerçekleşmişti. Eğer o gün Eskişehir kamuoyu bu gelişmelere sessiz kalsaydı bugün tüm uçuşların Zafer Hava Alanı’na yönlendirildiğini görüp yaşayacaktık.

PTT Bölge Müdürlüğü gibi çok önemli bir merkezin Eskişehir’den taşınması demek çalışanların da aynı ölçekte işini kaybetmek dahil pek çok sıkıntıya girmesi demek. Buna göz yummak, sessiz kalmak Eskişehir siyasetine gerçekten yakışmıyor. Umut edelim ki duyduklarımız gerçek dışı olsun.