Yerel seçimlere sayılı zaman kala Eskişehir’de özellikle muhalefet kulisleri içten içe kaynıyor. Nebi Hatipoğlu’nun özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e yönelik sözleri özellikle muhalefet kanadında ciddi tartışmalara sebep oldu. Bu tartışmalar sürerken Büyükerşen bir hamle yaptı. Büyükerşen’in aralarında bir grup eski İYİ Partililerin de bulunduğu kişiler ile yediği yemeğin ardından yapılan açıklamalar İYİ Parti’nin İl Teşkilatı ve Nebi Hatipoğlu cephesinden karşılık buldu. İş bir nevi karşılıklı atışmaya dönüştü. Başkan Büyükerşen ile yenilen yemeğe katılanların söyledikleri ile İYİ Parti İl Başkanı Emine Edizgil ve Milletvekili Hatipoğlu’nun basın toplantısında konuştukları bir biri ile taban tabana zıt ifadeler içeriyor. Bu siyasi polemik konusundan çok siyasi bir savaşa dönüştü.

Başkan Büyükerşen ile yemek yiyenler destek açıklaması yaparken kurumsal kimliği temsil eden İl başkanı Emine Edizgil ve milletvekili Hatipoğlu kesinlikle İYİ Parti’nin yerel seçimlere tek başlarına ve kurumsal kimlikleri ile ittifak yapmadan gireceklerini belirtmeleri ve Yılmaz Hoca’nın açıklamalarına güldüklerini söylemeleri artık işin kontrolden çıktığını gösteriyor.

Eskişehir’de bu saatten sonra 14 Mayıs ve 28 mayıs seçimlerinde olduğu gibi bir ittifak olması mümkün görünmüyor. Çünkü yapılan açıklamalar zehir gibi.. Siyasetin dilinin özellikle yakın geçmişte ittifak yapmış iki partinin yetkilileri tarafından bu kadar sertleştirilmesi yeni işbirliği imkanını da ortadan kaldırıyor. İYİ Parti tarafı “kazanamazsak bile kaybettiren taraf olabiliriz” yaklaşımında… CHP tarafından kurumsal bir açıklama olmasa da Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in açıklamaları ve tavrı çok net…Eskişehir’de siyasetin kum saati işlemeye başladı ama bugünlerde siyasetin suyu tersine akıtma gayreti bir dönence oluşturuyor. Bakalım akan sudaki dönence kimi yutacak bunu hep birlikte göreceğiz.

***

Muhalefet var mı, yok mu?

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerine mutlak kazanma hedefiyle katılan 6’lı masa ittifakının seçimlerden sonra darmadağın olduğunu görüyoruz. CHP kendi iç sorunları ile boğuşurken tatile giren TBMM’ni ikinci kez olağanüstü toplantıya çağırdı. Birinci toplantının gündemini ekonomik sorunlar ve yükselen enflasyon oluştururken, ikinci olağanüstü toplantının gündeminde ise Akbelen ormanlarındaki ağaç kesimi meselesi vardı. Birinci toplantıda iktidarı eksik yakalayan muhalefet partileri kendileri yasa çıkaracak genel görüşmeyi açacak yeter sayıyı bulamadıkları için meclis yeniden tatile girdi. İkinci toplantıda ise 37 fazla oyla meclisin yeniden tatile girdiğini öğreniyoruz. 37 milletvekili diyoruz ya görünen ve bilinen kadarıyla muhalefet partileri meclisteki genel görüşme isteğine 37 milletvekili eksik katılmışlar. Yani özetle muhalefet o kadar savruk ve o kadar dağınık ki iktidar kanadı elini kolunu sallayarak istediğini yapabilme yetisine sahip oluyor..

Özetle Türkiye’de muhalefetin etkisizliği ve güç oluşturamamış olması gerçekten o kadar çok soruyu da beraberinde getiriyor ki… Örneğin aslında mevcut iktidarın en büyük destekçisi bu muhalefet anlayışı olsa gerek. Böyle muhalefet dostlar başına… Muhalefetin bu dağınıklığından galiba en ç ok memnun olan iktidar kanadının ortakları olmalı… Asıl soru şu Muhalefet var mı, yok mu? Kararı siz verin…