CHP’nin kurultayı geride kaldı. Genel başkanlık yarışının olmadığı kurultayda, çarpışan listede olmadı. Eskişehirlilerin Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kuruluna girme beklentileri son ana kadar sürdü. En son ümitler bilim kurulundan Parti Meclisiydi o da olmadı. Mesela ben, milletvekilimiz İbrahim Arslan’ın son günlerde İmamoğlu ile çıkışlarını göz önüne alarak, onun Parti Meclisi’ne gireceğini düşünüyordum. Bu kadar çabası boşuna gitti. Geriye İmamoğlu’nun Ayşe Ünlüce’ye yazdığı mektup kaldı.
Kurultaydan sonra İzmirli CHP’liler ile konuştum. Parti Meclisi için, mevcut üye konumuna iki üyenin daha eklendiğini, listede İzmir’den 10 Parti Meclisi üyesi olduğunu söylediler. Ayrıca istedikleri iki üyenin ise listelerde yer bulamadığını da açıkladılar. Eskişehir’den ise İbrahim Arslan dışında, genel başkan Özel’in en çalışkan, en genç il başkanı unvanı verdiği Talat Yalaz da listelerde yer bulamadı. Divan başkanı Ayşe Ünlüce’nin ağırlığını koyamamasının yanın da, Yılmaz Hoca da, beni Büyükşehir Belediye başkanlığına aday gösterilmediği düşüncesi ile gelişmeler ile ilgilenmedi. Bensiz bakalım ne yapacaklar, düşüncesine girdi.
LİSTEYE GİRENLER
İmamoğlucu ve Özelci olan bizimkiler listede yer bulamazken, Kılıçdaroğlu döneminde önemli görevlerde bulunan birçok isimde listede kendisine yer buldu. Köşelerine çekilmişlerken, Silivri’nin işareti ile Özgür Özel tarafından göreve çağrıldılar. İşte, Kılıçdaroğlu’nun genel sekreteri Bihlun Tamamlıgil, Denizli de liste başı yapılan İlhan Cihaner bunlara en iyi örnektir. Her ikisine de Özgür Özel önemli görevler verecek.
İMAMOĞLU AĞIRLIĞI
Yeni Parti Meclisinde de, İmamoğlu ekibinin ağırlıkta olduğu görüldü. Denge korundu. Genel başkan sıfatıyla Özgür Özel’in tam ağırlığından bahsedilmez. Hava dönecek gibi oldu. Bir el duruma el koydu. Özgür Özel, İmamoğlu’nun üzerine beton dökemeyeceğini söyledi. Ayşe Ünlüce toplantı yapıyor ama CHP’de uzun süredir var olan hesaplaşma devam ediyor. Ünlüce, altı ok ile sosyal demokrasi, Avrupa solculuğu arasındaki çizgiye ne diyor? Bunu net ortaya koymalıdır. Önemli olan ideolojik ayrışmadır. Kurultayın tekniği başka bir durumdur. Başka bir söylemdir. Konular derindir. Yüz yıldır tartışılıyor. Özgür Özel’in, meclis grubunun tamamına güvenmediği Ankara’da kulislerde konuşuluyor. Bir yerde bütünlük bozuluyor.
SIKINTILAR
Bazı CHP milletvekillerinin sıkıntılarını buradan hissedebiliyorum. Önümüzdeki seçimler seçilen yeni yönetim ile gidilecek. Bir de merkez yoklaması yapılırsa, Eskişehir’de hangi milletvekilleri seçime gidilen listede yer bulabilirler. Herkes yönetim ile arayı iyi tutma peşinde koşuyor. Koltuklar he zaman iyidir. Yeniden seçilmeyi sağlama hesabı yapılıyor. Kurultayda seçilenler, önümüzdeki seçimler içinde bizlere fikir veriyor. Bu fikir verme işi zaman içinde daha net ortaya çıkacaktır. Mesela, Özgür Özel’e mektup gönderen milletvekillerine derdiniz nedir? diyen olmamış. Her an gemilerde yanabilir. Kurultay tamamlandığına göre ‘Gemileri yakmak ‘ isteyenlerin sayısı artabilir. CHP’nin bir rüzgar estirdiğini kimse bir şey diyemez. Ancak, Kılıçdaroğlu’nun 22 milyon izlenen videosu gerçeği de önümüzde duruyor. Eski partilerde durumdan vazife çıkarıyor.
FIRTINA ÇIKAR MI?
Eski kurultaylardaki heyecanı göremedik. Özgür Özel konuşurken büyüyen hava onun kürsüden inmesi ile sona erdi. Bir düşünce tartışması yaşanmadı. Kurultay bu demektir. Kurultayda yeni fikirler ortaya çıkmalıdır. Arınma işi ne olacak? Bence bir fırtına çıkacağa benziyor. Çevremizde birçok sorun var, hiçbiri tartışılmadı. Amerika ve İsrail işbirliğinin sonuçları, Papa meselesi gündemde yoktu. Ben İmamoğlu’nun adaylık işinin soğutulduğunu da düşündüm. Bakalım ne olacak?