Gazetecilik anlatıldığı kadar pek de kolay bir meslek değil. Haberin kaynaklarına erişmeye ve zamanında doğru haber yapmaya çalışacaksın. Haber yaparken de haberi etik sınırlar içinde yapacaksın. Geçtiğimiz hafta Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencileriyle bir araya geldik. Bu benim ve birlikte gittiğimiz arkadaşlar için hem öğretici hem de çok keyifli bir deneyim oldu.
Etkinliği, Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Seçil Banar ile yürüttük. Öncelikle İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Barış Kılınç ile samimi ve sıcak geçen bir görüşme gerçekleştirdik. Sonrasında öğrenciler ile buluştuk. Seçil Banar hocamız sadece organizasyonel bir rol üstlenmekle kalmadı; güleryüzü, pozitif enerjisi ve samimiyetiyle herkesin kendisini rahat hissetmesini sağladı. Öğrencilerin sorularını çekinmeden sormaları, meraklarını özgürce ifade edebilmeleri tamamen onun yaklaşımıyla mümkün oldu. Bu deneyimi keyifli olarak gerçekleştirmemizde hocamız önemli bir şanstı.
Etkinlik boyunca ekip arkadaşlarımız 2Eylül Haber Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Özge Zaim, muhabir İlksen Akkan, yazarımız usta kalem Mehmet Göktekin ve ben saha deneyimlerimizi öğrenci arkadaşlarımız ile paylaştık. Haber yapmanın teknik detaylarından, sahada karşılaşılan sürpriz durumlara kadar pek çok şeyi öğrencilere aktarmaya çalıştık. Telefon ile canlı bağlantılar yaptık.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Özel, ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy ve aynı zamanda Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel ile canlı telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Öğrencilere mesajlarını aldık. Öğrenciler, gazeteciliğin kaynaklara erişimini deneyimleme fırsatı buldu.
Etkinlik yaklaşık iki saat sürdü. Öğrencilerin her birinin şimdiden kariyer planlaması yaptığını görmek, mesleğin sorumluluğunu bilerek bu alana yöneldiklerini fark etmek beni oldukça memnun etti. Öğrenciler açısından umutlandım. Soruları, merakları ve disiplinleri bu mesleği nasıl sahiplenip yükseğe taşıyacaklarının bir göstergesiydi.
Bu genç kuşak yalnızca haberciliğe değil, geleceğe dair bilinçli ve sorgulayan bir yaklaşım sergiledi. Bazıları ellerinde fotoğraf makineleriyle sahada gelişmeleri çektiğini, bazıları ajanslarda, bazıları haber sitelerinde çalıştığını, bazıları ise akademik planlamalar yaptığını söyledi. Gözlemleyebildiğim kadarıyla; hepsi kendi çabalarıyla bir yerlere gelmek için hazırdılar.
Sahada deneyim kazanmak ve doğru rehberlerle buluşmak genç gazeteciler için önemli bir fırsat. 2Eylül ekibi olarak bu tür etkinliklerle mesleğimizi aktarabiliyor ve gençlerin ilham almasını sağlayabiliyorsak ne mutlu bize.
Netice itibariyle; Seçil Banar hocamızın güleryüzü ve öğrencilerin enerjisiyle ortaya çıkan bu buluşma, gazeteciliğin geleceğine dair bana büyük bir umut verdi. Hepsinin yolu açık olsun. Bizlerde çok mutlu olduk.
Çünkü; Anadolu Üniversitesi gibi köklü bir üniversitede ve açıldığından beri üst düzey eğitim veren İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencilerine deneyimlerimizi aktardık.
