Tabii biz eski gazeteciler, Yılmaz Büyükerşen’i Büyükşehir Belediye Başkanlığından tanımıyoruz. Anadolu Üniversitesi rektörlüğünden de tanıyoruz. Kendisi Eskişehir’i ilkler ile tanıştırmıştır. Türkiye’nin ilk sivil havacılık okulu, Açıköğretim Fakültesi, İçem, engelliler ile ilgili açılan yüksekokullar, öğrenci hastanesi Türkiye’ye de örnek olmuş projelerdir. Daha önceki seçimlerde Yılmaz Hoca’nın seçimi kazanmasına rağmen, ülkenin çok izlenen televizyon kanalları Odunpazarı ve vilayet meydanından ‘Yılmaz Hoca kaybetti’ diye yayınlar yapmışlardı.
TENCERE KAPAKLI ANTENLER
Yılmaz Hoca, Türkiye’de İletişim adıyla ilk fakülteyi kurduğunda, hemen yanına televizyon stüdyoları da kurdu. O günün döviz kıtlığında ve imkânların az olduğu yıllarda Almanya’dan getirilen stüdyo, öğrenci yetişmesinin ve Açıköğretim Fakültesinin alt yapısını da oluşturdu. Stüdyo olmasa milyonlarca Türk gencine dersler nasıl ulaşacaktı. O dönemde Eskişehir’de dâhil çevredeki iller tek kanallı TRT’yi çatıdaki klasik antenlerimize tencere kapağı bağlayarak, anteninin güçlenmesini sağladıktan sonra izleyebilirdik. Anadolu Üniversitesi’nin televizyon stüdyosunun kurulmasından sonra TRT’nin yayınları Eskişehir ve çevre illere yansıtıldı. Kaliteli hale geldi. Halk tencere kapaklarını yine yemek pişirmede kullanmaya başladı.
Bürokrasi aşılarak, bir devlet kurumu olan Anadolu Üniversitesine Türkiye’nin ve Eskişehir’in ilkleri kuruldu. Havaalanından, Açıköğretim Fakültesine ve İçem’e kadar durum böyledir. En son, Türkiye’de pek çok rektör göreve devam ederken, bugün hayatta olmayan, bir hocanın fazla rektörlük yaptı şikayeti üzerine Yılmaz Hoca rektörlük görevinden alındığında, öğrenciler ve Eskişehirliler Ankara’ya doğru ‘Rektörümü istiyorum’ yürüyüşü yaptı.
ÖNCE RAHŞAN KESTİ
Yılmaz Büyükerşen, günün şartlarında DSP’den siyasete girince, tüm Türkiye Türkiye’nin Milli Eğitim Bakanını bulduğunu düşündü. Öyle ya Trük milli eğitimine Yılmaz Hoca’nın Anadolu Üniversitesi rektörü olarak yaptıkları ve ilkleri ortadaydı. Ama DSP’de en başta Rahmetli Rahşan Ecevit, Hoca’nın siyasetin yukarısına doğru yürüyeceğini düşünerek, onun Eskişehir il sınırları içinde kalmasını istediler. Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmasını istediler. Bir Ramazan ayında Yılmaz Hoca iftar masasında orucunu açarken, tebliğ ettiler. On da zaten Eskişehir aşkı vardı. Rektörde şehirde yarım kalan projelerini tamamlamak için kolları sıvadı.
PORSUK ÖNEMLİ
Daha Yılmaz Büyükerşen rektörken, Eskişehirli bir gazeteci olarak Kanal 26 da bir profesör arkadaşım ile seçim programları da yapıyorduk. Belediye başkan adaylarının büyük çoğunluğu kapkara akan ve şehre güzellik katacağına kirlilik taşıyan Porsuk çayını şehir dışına nasıl çıkaracaklarını tartıştılar. Bence Porsuk en önemli konuydu. Köprübaşından yatak yorgan çıkıyordu. O dönemde köprübaşında porsuk çayına atılan bir yatağı ceset zanneden bir gazeteci arkadaşın, polise yaptığı ihbar ve ceset yerine çıkan yatak bizi çok meşgul etmişti. Tramvay projesi daha birinci dünya savaşından itibaren Eskişehir’de gündeme geliyor. Ama Porsuk’un ıslah edilmesi sadece Yılmaz Hoca’nın gündemine geldi. Islah edildi. Turizmin hizmetine sokuldu. Sonra, tramvay, kentin yayalaştırılan merkezleri, tiyatrolar, senfoni orkestraları, bugün haftada en az 100 bin kişinin görmeye geldiği müzeler, parklar ve Eskişehir’in mekanları karşımızda bulunuyor. Bir seçim öncesinde Yılmaz Hoca 26 söz vermişti. Bu söz herhalde 50’yi bulmuş ve geçmiştir.
HER SEÇİM MÜCADELE
Bir seçimde, anketler yine Yılmaz Hoca’yı gösteriyordu. Ama ülkenin en önemli ve en çok izlenen iki televizyonu hatta birinin kuruluşunda bizzat kendisi bulunan Yılmaz Hoca’yı, vilayet meydanından Türkiye’ye doğru olmayan bir şekilde kaybettiğini açıklıyordu. Yılmaz Hoca, iki kanalın canlı yayınını basmıştı. O gün, ayrıca yine Türkiye’de çok izlenen bir televizyon kanalının Eskişehir’e gönderilen muhabiri bana “ Bana müsaade, birkaç saate kadar Yılmaz Hoca’nın kazandığı ortaya çıkacak. Daha sonuçlar net olarak ortaya çıkmadan ben Odunpazarı meydanına giderek, canlı yayına gireyim. Hocanın seçimi kaybettiği anonsunu yapayım” dedi. Televizyonun merkezinden istenilen buydu. DSP dışındaki partilerde hocadan kendi adayları olmasını istiyordu. Şimdi 6 kez yeni bir seçime geldik. Hoca son kez aday olarak seçime girecek.
YABANCILARIN KANALLARI
İktidara yakın değil, ben bu kanallara Türkiye’de Türkçe yayın yapan yabancı kananlar diyorum. Bazıları da bu adamların Atatürkçü olduğunu düşünüyor. Kahraman ilan edilen, bu sunucular İstanbul’daki zatın işareti ile hareket geçtiler. Şimdilik Yılmaz Hoca’nın yaşından yürüyorlar. Yılmaz Hoca futbol oynamayacak. Eskişehir halkı altıncı kez oy verirse, görevine devam edecek. Belediyeciliğin okulu da yoktur. İşini yapan başkanlar, görüş ayrımı yapmadan desteklenmelidir. Eleştiri de yaşla başla değil, iş yapmakla ilgili olmalıdır.