Türkiye’nin son dönemde siyaseten kafası bir hayli karışık. Ekonomideki kötü gidişe rağmen umutla 2023 Genel Seçimlerine giden muhalefet partileri ne yazık ki sandıkta hüsrana uğradılar. Uzun uğraşlar sonucu bir araya gelen ve “millet İttifakı” çatısı altında buluşan muhalefet partilerinin seçimlerin hemen sonrasında bu birlikteliği çeşitli gerekçeler ile sonlandırması CHP ve İYİ parti arasında yaşanan yol ayrımı. SP-Gelecek’in bir çatı altında buluşup grup kurması, DEVA’nın 15 milletvekili ile mecliste grup kurmaya çok yakın bir parti konumuna gelmesi ve kendi politikalarına yönelmesi en çok kimin işine yaradı dersiniz?

Doğal olarak bu gelişmelerden en çok memnuniyet duyan kesim AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP olmalı. Muhtemelen AK Parti’nin kurmayları ve MHP’yi yerel seçimler öncesi rahatlatan bu gelişmeler için Cumhur İttifakı ortakları “Allah her iktidarın başına böyle muhalefet versin” diye dua ediyorlardır.

Henüz kendi içinde homojen bir yapı oluşturamayan muhalefet kanadının iktidarın ve ortaklarının işini kolaylaştırmaktan öte bir adım atmadıkları kesin.”Sepet koluna herkes yoluna!” dedikleri için ve herkes kendisi “tartıya çıkmak” istediği için sonucun ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün görünmese de, mevcut tablo iktidarın ve ortaklarının işine yarıyor.

İYİ Parti ile CHP arasında yerelde açıktan bir işbirliği olmayacak. Burada CHP açısından oy oranları yüzde 25’in altına düşmezse ve büyükşehirlerde belediye kaybetmezse bu ilk etapta büyük başarı olarak kabul edilebilir. İYİ Parti açısından ise başarı hem birkaç il belediyesi kazanmak hem de oy oranını genel seçimler seviyesinde tutmak başarı olarak görülebilir.

Ancak her iki partinin yukarıdaki tabloyu koruması iktidar adına kayıp ve muhalefet adına yeni bir umudun büyütülmesinin önünü açabilir. Ancak inancını yitirmiş, seçim yorgunu aynı zamanda genel seçimde yaşanan hayal kırıklığını üzerinden atamamış muhalefet seçmeni ne düşünür bilmem ama siyasi partiler açısından özellikle yeni hikayeler yazılacak mı, yazılmayacak mı? Şapkadan tavşanı kim çıkaracak merak konusu olan bu.

Muhalefetin dağınık görüntüsünün ortaya çıkardığı avantajları iktidarın ellerini ovuşturarak izlemesi ve iktidar tabanında yaşanabilecek rehavet muhalefet partilerini yeniden umudun hikayesini yazması konusunda farklı bir noktaya taşıyabilir.

Şimdi iktidarın yerel seçimlerde genel ekonomik sorunlar yerine, yerel sorunları öncelemesi bu seçim kampanyasında kaçınılmaz işlerden birisi. Muhalefette hem elindeki belediyeleri kaybetmemek hem de işi bir genel seçim havasına sokarak yaşanan ekonomik sıkıntıları unutturmamak adına yapacağı hamleleri konuşacağımız bir seçim dönemi yaşayacağız. Eskişehir yerelinde CHP muhtemeldir ki merkezde üç belediye başkanını yeniden sahaya sürecek. Değişiklik olursa bunun bir sürpriz olacağını da ifade edelim.

Her şeye rağmen CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e büyük bir misyon yüklemesi işlerini kolaylaştıracak mı, zorlaştıracak mı? Bunu seçim için start verildiğinde göreceğiz Her ne kadar bazı çevreler Yılmaz Hoca’nın yaşı ve 25 yıllık uzun başkanlık üzerinden bir kampanya hazırlığında olsa da bu kampanya ne kadar tutar, ne kadar tutmaz bunu saha gösterecek. Bu şartlar altında bir başka soru da şu, “Yılmaz Büyükerşen kaybedeceği seçime yeniden aday olarak girer mi?”