Erken mi, zamanında mı derken, seçimler kapımıza dayandı. Şurada 14 Mayıs tarihine az bir zaman kaldı. Amerika eskiden Türkiye’de sürekli muhafazakarlara oynardı. Onların çevresinde bir iktidar seçeneği ortaya çıkarırdı. Şimdi ise çevre ve sol üzerinden oyun oynamaya çalışıyor.

Dünyada çevre hassasiyeti artınca, atlantikte bu yöne evrildi. Avrupanın en etkili partinin başında çevre vurgusu olan partiler bulunuyor. Bu partiler gözde olarak ön plana çıkarılıyor. Aynı havuç ve sopa hikayesinde olduğu gibi bir durum var. Bu seçimlerde Türkiye’de de görüyoruz. Savaş karşıtlığı, yeşil çevre barışçıl söylemler… Bu partilerin en bilineni Almanya’daki yeşiller partisidir. Partilerin afişlerinde namlusu düğümlenmil silah var. Ama, Amerikan siyasetinin avrupadaki temsilcisi gibiler. Ukrayna’da batıyı ve Nato’yu desteklediler. Ukrayna’nın Nato güdümünde doğuya yayılması için daha çok silahlandırılmasını istiyorlar.

Irak’taki komünist partisi benzeri
ABD ve batılılar Avrupa’daki bu partinin benzerlerini bu sçimde türk seçmeninin karşısına çıkardı. Acaba, bir taşla birkaç kuş vururmuyuz diyorlar. Yıpranmış bir bölücü sabıkası olan partiyi bu kez çevreci diye karşımıza çıkarıyorlar. İçinde çevrenin simgesi yeşil var. Sonra onun yan kuruluşu, bir zamanlar Türkiye’de söz sahibi olmuş partinin ismini verek, ortaya çıkardıkları başka bir parti var. Partinin 1960’lardaki o parti ile bir benzerliği yok. Acaba tutarmı diye batılılar bu partiyi de piyasaya sürdüler. Bu partinin meclisteki birkaç kişiden oluşan temsilcisi Finlandiya’nın Nato üyeliğine takmadı. Meclisimizde Nato’ya hayır bile diyemediler. İşsizlik, yoksulluk üzerinden siyaset yapamaya çalışıyorlar. Emek ve özgürlük kelimelerini çok sık kullanıyorlar. Irak’ta Amerika işgali sırasında Amerika’ya karşı çıkmayalım diyen ırak Komünist Partisini bana hatırlattılar. Sonunda 1.5 milyon müslüman Iraklı hayatını kaybetti. 12 Eylül de 15 Temmuz da Nato’nun işi olduğunu artık herkes biliyor. Şimdi bunlar sola oynuyor. Amaçları CHP’den kaçacak oyları toplamak. Ünlü kişilerde ne yazık ki bu seçimde bunlara alet oldular.

Üçüncü milletvekilliği
Dünyada nal toplayan ‘Neoliberal’ ekonomiyi, yeşil kıyafetli bölücülük filan hepsi bunların işi olarak karşımıza çıkıyor. Eskişehir’de iki dönem öncede bu partiye demokrasi ve baraj geçsin diye oy verenler, CHP’nin üçüncü milletvekilini çıkarmamasıma neden olmuşlardı. Bu dönemde aynısı olacak gibi duruyor. Türkiye’nin bazı bölgelerinde de birbirleri lehine seçimden çekildiler. ‘Ha biz, ha onlar’ diyorlar. O zaman bir parti ile girsinler. Milletinde kafası karışmasın. Ama batı kafa karışıklığı istiyor. Yöntem bana biraz sinsi geldi. Üçüncü sıradaki milletvekili adayları bu duruma dikkat etmelidir. Dikkat edilmiş ki, billboradlarda üçüncü sıradan adayın, ön plana çıkarılmak istenmiş olduğunu görüyoruz. Seçmen batının tuzağına sürükleniyor. Yağmurdan kaçınırken doluya tutulacak mı? Bence tutulacaklar. Bu seçim halkın muhalefetini batının havuzlarında tutacaklar. Balık mı yetiştirirler orasını artık bilemiyoruz.

***

Azeri kardeşlerimiz

Eskişehir’deki Azerbaycanlılar Derneği’nin iftar yemeğine davetliydik. Eskişehir Muhacir Dernekleri Federasyonu olarak katıldık. Şehti yakınları, gazilerimiz dâhil Türk dünyasının renklerinin iftarda olduklarını gördük. Azerbaycan milletvekili Agil Abbas ile Azerbaycan’dan gazeteciler ve sanatçılar vardı. Eskişehir Azerbaycanlılar Derneği Başkanı Cavid Aydın, katılanlar ile tek tek ilgilendi. Turan illerinden türküler söylendi. Özellikle işgal altındaki Azerbaycan topraklarının kurtulması nedeniyle, Türkiye’ye minnet duyduklarını ifade ettiler. Bir millet ve yedi devlet olduğumuzun altı çizildi. Türk devletleri bugün Şangayh İşbirliği Örgütünde birleşti. Bir biz bir de Avrupa’nın orta yerinde olduğu için Macaristan yok. Biz yerimizi bulduğumuzda Macaristan da gelecek. Birlik tamamlanacaktır. Türk birliği daha geniş kapsamlı Rusya, Çin, Hindistan ve Pakistan’ın da katıldığı bir birlik olacak. Herkes hazır biz bekleniyoruz.