Çocukluğumuzda çok karşılaştığımız sorulardan birisi, “1 kilo saman mı ağırdır, bir kilo demir mi?” şeklindeydi. Bir çocuk için ne kadar mantıklı bir sordur bilmem ama çok karşılaştığımız için aklıma geldi. Şimdilerde soru şu, “Koltuk mu önemli, hizmet mi?” Bazılarının koltuklarına sıkı sıkı sarıldıklarını görünce, ya da kamuoyunda koltuk tartışmalarının bolca yapıldığına tanıklık edince ister istemez insanın aklına geliyor.
Eskişehir’in o kadar çok çözümlenecek sorunu var ki! Örneğin Eskişehir’in bir çevre yolu sorunu var ve her geçen gün büyüyor. Eskişehir’in yakın gelecekte kullanma ve içme suyu sorunu karşımıza dev bir dağ olarak çıkacak farkında mıyız? Yine Eskişehir’in olası bir depremde karşı karşıya kalacağı en büyük sorun yaşlı bina stoku. Hepsi bir yana Eskişehir’in üç üniversitesine rağmen bir eğitim sorunu da oluşacak. Eskişehir’de yine en önemli sorunlardan birisi yeteri kadar iş gücüne katkı yapacak ara elemana ihtiyacı olarak her geçen büyüyor. Peki, bunlar birilerinin umurunda mı? Sanmıyorum, en azından bunları umursayan ve şehrin sorunlarının çözümü konusunda kafa patlatan insanların varlığını çok ciddi anlamda fark edemiyorum. İnsanların varsa sahip oldukları koltuklara sahiplenme arzusu, yoksa koltuklarını büyütme sevdası sanki daha ön plandaymış gibi bir görüntüyü sahnelemekten başka derdi yok. Kimin hangi koltuğa oturduğu konusu en çok konuşulan konuların başında geliyor.
Mesela Eskişehir’in zengin termal kaynaklarının değerlendirilmesi, Eskişehir ticaretindeki gerileme, sanayideki durağanlık, esnafın karşı karşıya kaldığı başta kredi faiz oranlarının yüksekliği üzerinde durulması gereken konular arasında görülmüyor bile.
“Termal kaynaklar” dedim. Eskişehir bölgemizdeki en şifalı ve kaliteli termal su kaynaklarına sahip bir kent olmasına rağmen ne yazık ki yeterince değerlendirebilmiş değil. Çevremizde Afyon ve Kütahya gibi bizden daha fakir termal kaynaklara sahip şehirlerimiz bile bizden bir adım daha önde. Yapılan yatırımlar kentlerin ekonomisini ayakta tutuyor. Bizde ise termal suların varlığı bile tartışma konusu olmuyorsa, var olan kaynaklara ilgi duyulmuyorsa bunun sebebi sizce nedir?
Bütün sorunumuz kimin hangi koltuğa oturduğu meselesinden öte gitmiyorsa gerisini konuşmaya bile gerek yok. Kardeşim seçim dediğin şey 5 yılda bir yapılıyor. Daha önce parlamenter sistemde belki erken seçim gündeme gelebilirdi, şimdi böyle bir ihtimal bile yok. Çok parçalı ve biraz da yetkileri etkisizleştirilmiş yasama organı yerine ikame edilen yeni icra organı istemedikçe seçim falan diye bir şey söz konusu bile değil.
O halde siyasal aktörlerin artık liyakatli kadrolar ile yola devam ederek ülkenin ve şehirlerin geleceği ile ilgili insana dokunur projelere yatırım yapmaları gerekmez mi? Bakıyorum Eskişehir için iktidar kanadı sessiz, muhalefet kanadının ise elinde icrai işlem yapacak güç olmayınca eli kolu bağlı bekliyor. Eskişehir’de birkaç asfalt yapmak, birkaç park açarak şehrin geleceğine yatırım yapmak zor. Açıkçası bu sessizlik gerçekten beni korkutuyor. Eskişehir’in geleceği ve sorunların çözümü için güçlü işbirliklerine ihtiyaç olduğu çok açık. Eskişehir için iktidarıyla muhalefetiyle herkesin sorumluluğu ve vebali gerçekten çok büyük. Şu koltuk tartışmalarından bir kurtulsak ve hizmetlerimizi tartışabilir hale gelsek hiçte fena olmayacak. Unutmayalım ki tarih bir gün gerçekleri yazacak ve bu şehrin çocukları o gün bizi gerçek anlamda hayırla anmayacaklar, bilginiz olsun. Koltuğu hizmete tercih edenler elbet bir gün kaybedecek…