Bir önceki gün çok yakın bir arkadaşım eşine gönderilen bir kısa mesajı gösterdi. “Sakın dokunma ve verilen telefon numarasına dönüş yapma” uyarısı yaptım kendisine. Ardından bir sonraki gün sabahın erken saatlerinde bir komşum aradı. Telefonum uzun uzun çaldıktan sonra açtım. Komşum, “Mehmet ağbi gece yarısı telefonuma bir mesaj göndermişler” deyip yakındı. Ben yine bir önceki dostuma söylediğim şeyleri söyledim. Ama ne yazık ki bu defa komşum karşı taraftan gönderilen telefon numarasını aramıştı. Ben de kendisine acil olarak savcılığa bir başvuru yapması önerisinde bulundum. Konunun dolandırıcılık olayı olduğunu anlatmaya çalıştım. Komşum Allah’tan acil olarak savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.
Her iki mesajın ortak bir noktası vardı. ”HGS borcu ve icra işlemi!” Her iki kişinin de bir aracı bulunmadığı gibi herhangi bir sürücü belgeleri de yok… Vatandaşlarımız bu yolla “keklenerek” dönüş yapmaları sağlanıyor ve açık bir ifade edile “dolandırılıyorlar!”
Aslında biliyoruz ki Emniyet teşkilatının uzun süredir üzerinde çalıştığı ve faaliyete geçirdiği “SİBERAY” biriminin internet ve sosyal medya hesapları üzerinden yapılan dolandırıcılık olayları ile mücadele ettiklerini biliyoruz. Ancak herkesin başına bir polis dikemeyeceğimize göre, herkesin cep telefonunu daha doğrusu cepteki kontrolsüz güce ulaşamayacaklarına göre onlarında şikayet olmadıkça yapabilecekleri çok fazla bir şey de kalmıyor. Ancak herhangi bir şikayet söz konusu olduğunda, ya da yapılan taramalar sırasında anormalliğe rastlandığında müdahale edilebilir bir durumdalar.
Şimdi yukarıda anlatmaya çalıştığım iki hikâyenin asıl özü bu vatandaşlarımızın sıradan vatandaşlara göre daha eğitimli kişiler olması. Buna rağmen tablo ortada. Hani Köroğlu’nun dediği gibi “tüfek icat oldu, mertlik bozuldu!” bu teknoloji ile tanıştığımız günden bu yana kolay yoldan para kazanma hırsı, dolandırıcılık olayları gerçekten öylesine arttı ki. Emin olun benim çevremde kısa sürede iki kişi şikayet ediyorsa varın gerisini siz hesap edin. Özellik de ekonomik bozulduğu dönemlerde bu tür kolay yoldan para kazanma arzusunda olanların iştahlarının kabardığını biliyoruz. bu tür olaylarda cezasızlık kültürünün yaygınlaşması, cezaların caydırıcılıktan uzak olması gibi sebepler ile bu tür dolandırıcılık olaylarının arttığını düşünüyorum.
Sadece bu kadar değil elbette… Bürokratların isimleri üzerinden yapılan dolandırıcılıklar, yine sosyal medya araçları içerisinde oluşturulan gruplar vasıtasıyla yapılan ve insanların ocaklarına incir ağacı dikercesine acımasız ve fırsatçılık yapılması toplumun ne kadar bozulduğunun da en büyük göstergesi. Sahi biz ne ara bu kadar bozulduk? Eskiler derler ki, “aç köpek fırın delermiş!” Ekonomik dengeler bozulunca herkes başının çaresine bakarken bazı alacakların bu durumu fırsat bilip “garibanın üzerine çullanmasını” kabul etmek mümkün değil.
Bu tür dolandırıcılıkların sebebi veya bu yaygınlaşmış olmasının ana nedeni galiba “kişisel verilerin korunması” kanunundaki açıkları bazı kişilerce istismar ediliyor olmasından başka bir şey değildir. Toplumsal barışı bir süre sonra tehdit etmeye başlayacak olan tehlikeli gelişmenin önüne geçmek için bu konuda çok acil önlemler alınmalı. Birileri bu gidişe dur demelidir. Hem de hiç vakit geçirmeden!...