Eskişehir’de bir sorun gündeme getirilmez ise kimsenin dönüp bakacağı yok. Eskişehir’in gerek Cumhuriyet Bulvarında, gerekse çevre yolundan çok artık bulvara dönüşmüş ve sabah ve akşam E-5 karayolundan daha yoğun bir trafiğe sahip bölgesinden dikkatimi çeken çok önemli bir aydınlatma sorunu yaşanıyor. Gerek Çevre Yolunun, gerekse Cumhuriyet Bulvarının bazı bölümlerinin akşam saatlerinde karanlığa gömüldüğünü gören, duyan veya bilen yok mudur? Yahu zifiri karanlıkta insanlar sıkışık bir ortamda yolculuk yapmak, araç kullanmak zorunda kalıyorlar. Tamam araçların aydınlatmaları mevcut ama konforlu bir yolculuk yapmaktan öte, her iki bölgede de karşıdan karşıya geçmeye çalışan insanların fark etmek o kadar zor ki… Bu konuda kime ne anlatalım, ne söyleyelim veya konuyu kime şikayet edelim? Allah rızası için biraz denetim yapılsa ara sıra buralarda bir kontrolde bulunulsa çok mu zor?
Mahallelerde muhtarların sokak aydınlatmaları ile ilgili şikayetleri ilgili kuruma bildirmeleri durumunda buralarda hemen olmasa bile sorunun çözümü için en azından bir gayretin olduğunu biliyorum. Ancak böyle genel sorunların “kör gözüme parmak“ hesabı burnumuzun dibinde fark edilmemesi gerçekten büyük sorun. Hele gündüz vakti meydana gelen elektrik arızalarının sebep olduğu hasarları kim ne kadar gözetir bilmem. Ama bildiğim en önemli şey “21 Yüzyıl Türkiye Yüzyılı” sloganına rağmen hala yaşanan elektrik arızalarının ve zamansız kesintilerin sebebi ne olabilir?
Gelin hep birlikte kendimize gelelim. Ne diyor Mustafa Kemal Atatürk, “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır!” Her bir kurum, her bir kişi , her bir tüzel kişilik görevini yerine getirdiğinde emin olun böyle sorunların lafı bile olmaz..
Mesela şu çevre yolu üzerinde bulunan üst geçitler meselesi var. Bunu yıllar önce yine gündeme getirmiştim. Bebek arabalı bir kadın veya yaşlı yürümekte zorlanan yaşlılarımız veya en önemlisi engelli vatandaşlarımız bu üst geçitleri nasıl kullanıyor dersiniz? Buralar yapılırken birer beton yığını merdivenler yaparak sorunu çözdüklerini düşünenlerin gerçekten işlerini ne kadar doğru(!) yaptıklarını anlayabiliyorum.
Asıl mesele bu çevre yolunu sorun olmaktan çıkaracak adımların hızla atılması iken hala bir takım palyatif tedbirler ile sorunu çözebileceklerini düşünenler olduğunu görünce insan acı acı gülüyor. Şehrin engelli dostu bir şehir olması için ciddi bir çaba gösterildiğini ancak bu çabaların da yeterli olmadığını da görebiliyorum. Örneğin tramvay yolları üzerinde engelliler için çok az geçiş noktasının olması da bir hayli düşündürücü. Yapılan bazı yaya kaldırımlarının engelli geçiş noktalarının yetersiz olduğunu da biliyoruz.
Bir refüj aydınlatmasından başladık konuyu nereye getirdik. Aslında anlatmak istediğimiz şey “Görev meselesi!” Derler ki “Herkes kapısının önünü süpürse”… Keşke onu başarabilsek. Yerel yönetimlerin birlikte başlattıkları “Tertemiz Eskişehir” kampanyası yerinde ve isabetli bir proje olmasına rağmen yeterince uygulanabiliyor mu?Unutmayalım ki bu konuda bilinçli bir vatandaş yetiştirmek son derece önemli.. Ben vatandaşların oturdukları mekanları görünce “eyvah eyvah” diyorum. Elindeki sigara izmaritini şehir mobilyası dediğimiz saksılıkların içine söndüren ve pet şişe dahil rastgele bırakan bir topluluğu düzeltmekte o kadar kolay değil. Başka toplumlardan örnekleri verebiliriz de.. Niye biz aynı şeyleri başaramıyoruz asıl sorgulamamız gereken konu budur.. Yine kafanızı karıştırdım galiba.. Refüj ve şehir temizliği… Hepsi aynı şey aslında…