Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi CHP' ile ilgili kurultay iptali davasını 8 Eylül'e erteledi. 8 Eylül’e kadar CHP tartışılmaya devam edecek. CHP iktidara geldiğinde uygulayacağı politikaları net ortaya koymalıdır. Kimse ne olacağını bilmiyor. CHP karşıtları CHP'nin iç sorunlarına gömülmesini istiyor. Partinin bu oyunu bozması gerekir. Yoksa dağılma sürecine girer.
KİMSE İLGİLENMEDİ
CHP’nin Deniz Baykal dönemindeki genel başkan yardımcısı, benimde dostum olan Onur Öymen, rahmetli Baykal’ın genel başkanlığının devam ettiği bir süreçte, Avrupa ve Amerikan dergilerinden CHP ile ilgili yazıları derler ve Türkçeye çevirir. Sonra Onur Öymen bu derlemeleri, bir dosya halinde Baykal’ın önüne koyar. Yazılarda Baykal’ın bir şekilde CHP’nin başından uzaklaştırılacağı yazar. Baykal, Öymen tarafından kendisine verilen dosyayı okur ve “ Bu delegeleri ben yazıyorum. Partinin başından bizi kim götürebilecek” der. Yani, aldırış etmez. O meşhur kökleri Amerika’daki terör örgütü bir kaset ile Baykal’ı partinin başından uzaklaştırdı ve bir anda bir rüzgar ile ‘Sakin Güç’, ‘Gandi Kemal’ söylemleri ile Kemal Kılıçdaroğlu partinin başına getirildi. CHP Gandi Kemal ile yüzde 40 alarak, iktidara gelecekti. Gandi Kemal, kendisini Genel Başkanlığa taşıyan ekibi 7 ay sonra tasfiye etti.
TÜRK KALDIRILSIN
Genel Başkan olarak ilk sınavı Anayasa Değişikliği Referandumu oldu. Referandum sürecinde izleyeceği siyasi çizgi de ortaya çıkmaya başlamıştı. Anayasa’dan Türk kelimesinin çıkarılması için mücadele etti. Başta o dönemki Eskişehir milletvekili ile üç kadın milletvekili bu çabayı engelledi. Sonra bu dört milletvekili partiden uzaklaştırıldı. Sonra Eskişehir’e geldiğinden birinde o dönemde DSP’li olan belediyelerin yaptığı bir anıtının önünden geçince, Eskişehir’deki DSP’li belediye başkanları ve meclis üyeleri DSP’nin acemi genel başkanı tarafından disipline verildi.
UCUZ MU KURTURDUK
O dönemden sonra, Kılıçdaroğlu’nun desteği ile Eskişehir’de CHP listesini yazanlar, CHP ile hiç ilgisi olmayan çok sayıda kişiyi ‘seçilmiş’ unvanına kavuşturdular. Ekmeleddin işi ise tam bir fiyasko oldu. Ama o dönemde bu yanlışı Eskişehir’deki CHP’lilerde destekledi. Şimdi, bugünkü gelişmelere karşı çıkanlar o gün çıksalardı, CHP’ye de iyilik yapmış olmazlar mıydı? Bir de bugün şunu düşünmek gerekiyor. Piro Kemal Bey seçimi kazanıp cumhurbaşkanı olsaydı ne olacaktı .Türkiye nasıl bir şekille sokulmak istenecekti? Yoksa ucuz mu kurtulduk?
CHP NE ZAMAN KURULDU
Merkez ilçe başkanlığından istifa ettiği CHP’ye bugün milletvekili olarak hizmet eden hemşerimiz, mahkemenin tarihinin 9 Eylül olduğunu birkaç gündür sosyal medya hesaplarından yazarak, mahkemenin 8 Eylül’e ertelenmesine atıfta bulunuyor. Halbuki, CHP’nin kuruluşunu Atatürk, 4 Eylül 1919 Sivas kongresinde kurduklarını belirtir. 9 Eylül tarihi de, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir gazeteye verdiği söyleşi de, 9 Eylül 1923 olduğunu belirtmesinden kaynaklanıyor. Bu milletvekili hemşerimizde Atatürk’ü n söylediklerini örnek almalıdır. Bu konuda bir araştırmada yapabilir.
SİVASTA KURULDU
CHP, 4 Eylül 1919 günü Sivas Kongresi’nde kuruldu ve ilk kurultayını yaptı. Atatürk, 1927 yılındaki İkinci Büyük Kurultay’ın ve 1931 yılındaki Üçüncü Büyük Kurultay’ın açılış konuşmalarında Parti’nin Sivas Kongresi’nde kurulduğunu ısrarla vurgudı. Atatürk, 15 Ekim 1927 günü İkinci Büyük Kurultay’da okuduğu Büyük Nutka şöyle başlıyor:
“Efendiler, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın büyük kongresini açıyorum. (...) Bütün Anadolu ve Rumeli’yi kapsamak üzere ilk Genel Kongremiz Sivas’ta yapılmıştır. (...) Bugün açılışı ile iftihar ettiğimiz büyük kongremiz Sivas Kongresi’nden sonra teşkilatımızın İkinci Büyük Kongresi oluyor.” Yine Atatürk, 1931 yılı 10 Mayıs günü, CHP Üçüncü Büyük Kongresi’ndeki konuşmasının başında Sivas Kongresi’ndeki kuruluşu hatırlatır:“ Arkadaşlar, birinci Genel Kongremiz, bundan on iki sene evvel Sivas’ta, bir mektep dershanesinde yapılmıştı. Oraya gelen delegeler, türlü takipler altında, birçok müşküllerle karşılaşmışlardı”. Yani CHP savaş meydanlarında kuvvayi milliyeciler tarafından kuruldu. Ahmet Kaya’nın dediği gibi nerden baksan çelişkiler çok. Bizde doğruları yazmak zorundayız.