Eskişehir’de trafik sorunu vardır, şeklindeki bir söyleme katılmıyorum. Eskişehirli olmama rağmen, İstanbul doğumluyum. Ancak, kendi elimiz ile trafiğimizi karıştırıyoruz. 3000 bin yeni araç Eskişehir trafiğine çıktığında biz, 200 kapasiteli otoparkları gündeme alıyoruz.

TÖRENE YÜRÜRÜZ

İki büyük caddemiz var. Bu caddeleri ortadan ikiye bölüyoruz. Bir süre sonra, caddeyi bölme işlemine son vereceğiz, niye durup dururken ikiye bölüyoruz. Üç ev ekonomisi mezunu, bir de televizyon kuşunun aklı mı? Afişlerde ortak akıl dedikleri her halde bu akıl oluyor. Taksici de tepkisini göstererek, uzun yıllardır var olan zilini caddeden söküyor. Eskişehirli taksiyi nasıl çağıracak. Avrupa yürüme günü var. Yürüme günü yapılacak yere kadar, otomobilimiz veya makam arabamız ile gideriz. Törene yürüyerek katılırız.

ÖZENTİ İLE İŞ

Avrupa Birliğinden daha doğrusu, turuncu devrimlerin dünya çapında örgütleyicisi bu küçük derneklerin, isimlerinde Avrupa olduğu için, ortak etkinlikler düzenleniyor. Peki, düzenlenen etkinlikler karşılığını buluyor mu? Ortak etkinlik düzenlenen bu derneklerin desteği ile de Schengen vizesi de verilmelidir. Yurttaşımız için temel mesele budur. Bir ara milletvekilimiz Utku Çakırözer, vize sorununu gündeme getirmişti. 3 milyona yakın yurttaşımız, Avrupa Birliği ülkelerine girmek için vize beklediğini açıklamıştı. Bugün vize işi biraz kolaylaştı ama sorunlar var. Avrupa’ya gidip, yeşil gözlü veya mavi gözlü görmek şimdilik zor görünüyor. Mecburen onlar gelecek. Yeşil gözlü görmek isteyen bana veya Eskişehir’deki Balkan Türklerine bakacak. Özenti ile bu işler bu kadar olur. Kentteki iki caddeden birin dubalar ile bölünür. Emek mahallesinde, Avrupa yürüyüş günü düzenlenir.

ÇAĞIRMA ZİLİ

Büyükşehir Belediyesi Mustafa Kemal Atatürk caddesini, ilginç bir şekilde bölünce, itfaiye, ambulans ve taksiciler başta olmak üzere otomobil sahipleri zor durumda kaldı. Kilitlenmeye trafik kilitlendi. Caddeye yakın bir taksi durağı da, zor durumda kaldığı için büyük bir market karşısında bulunan ‘Taksi çağırma zilini’ kaldırdı. Hafta sonu marketten çıktım. Yıllardır, marketin karşısında durak taksi çağırma zili kaldırmış olduğunu görünce, cep telefonumdan taksi durağını aradım. Taksi durağının başkanı,” Tepki ve işe yaramadığı için kaldırdık. Taksi nerede duracak. Millet bizle papaz oluyor. Taksi durunca, anında metrelerce kuyruk oluyor” dedi. Zil arayan Eskişehirliye de beklemek yakışır. Ben de, yarım saat bekledim. Elimde paketler olmasa, yürüyeceğim. Avrupa Hareketlilik haftasına katılmış olacağım. 25 yıl başkanlık yapan Yılmaz Hoca’ya yeni başkanı sormuşlar, ‘geziyor’ demiş. Burada aklıma hemşerimiz Nasreddin Hoca’dan bir fıkra geliyor. Kafeterya, Lokanta, Et dışında büyük proje beklentisi artıyor.

TAŞ GİBİ DERNEKLERİMİZ

Avrupa Haraketlilik ya da bisiklet haftası gibi, bazı dernekler ile yapılan etkinlikler hedefi bulmuyor. Eskişehir’de yüzbinler ile ifade edilen dernekler, federasyonlar var. Bunlar ile herkesi kucaklayan etkinlikler niye düşünülmüyor. Bu dernekler siyasi oluşumlarda güçlü derneklerdir. Demek ki, gelecek seçimlere yatırım yapmayı ‘ortak akıl’ düşünmüyor. Çay, çorba ile günü kurtarmak gerekiyor.

ET FİYATLARI

Halket hizmete girdi. Eskiden bu yana bu işleri takip ederim. Brecht’in dediği gibi Adalet ile ekmeğin bağlantısı vardır. Adalet ve etin bağlantısını da öğrenmiş olduk. Alman şair 100 yıl önce bu bağlantıyı kurmuştu. O Alman şair sosyal demokratta değildi. Dana kıyma ile kuşbaşı et fiyatlarını beğendim. Ancak, piyasanın çok altında değil. Kontrfile, Antrkot ve Bonfile fiyatları ise kasapların fiyatlarının üstündedir. Et piyasası peşin para ile takip edilir. Araç ve peşin para gerekiyor. Ucuz satılık hayvan pazarına gitmek, ucuz eti getirmek ve adaleti sağlamak için gereklidir.