Dünya bir emperyalist savaş ile karşı karşıya olduğu ortamda, ülkemizde kendini bilmezler, tarihsel özelliği olan Talat Paşa gibi kahramanlarımızı gelişi güzel tartışıyor. Bizim açıdan sevindirici olan Eskişehir’de de çok sayıda siyasi partinin veya sivil toplum kuruluşlarının Talat Paşa’ya ve tarihimize sahip çıkmasıdır. Talat Paşa gibi, önemli şahsiyetlerimizi yakından tanımalıyız. Milli Mücadele başladığında Almanya’dan Mustafa Kemal Paşa’ya iki mektup gönderen Talat Paşa, Anadolu hareketine yurtdışından destek olabileceğini belirterek, yurtdışında yaşayan Türk aydınlardan milli mücadeleye ilk destek veren kişidir.

FARK VAR MI?

Eski Osmanlı sadrazamı ve İttihat ve Terakki’nin kurucularından Talat Paşa, 15 Mart 1921'de Berlin'de Ermeni öğrenci Soğomon Tehliryan tarafından öldürüldü. Duruşması sırasında Tehliryan, "Bir adam öldürdüm ama katil değilim." dedi ve jüri kararıyla beraat etti.

İLK KURBAN

Olay yüz yılı çoktan geçti. Dünya Savaşından sonra İttihatçı liderlere yönelik terörün ilk kurbanı Talat Paşa oldu. Talat Paşa, 15 Mart 1921'de Berlin'de öldürüldü. Katil, tanıklarının dinlenmesine bile gerek görülmeden beraat ettirildi. Talat Paşa'nın katledilmesinden dokuz ay sonra Sait Halim Paşa (6 Aralık 1921) Roma'da, Dr. Bahattin Şakir ile Cemal Azmi Beyler (17 Nisan 1922) Berlin'de, Cemal Paşa da (22 Temmuz 1922) Tiflis'te şehit edildiler.

TÜRK DEVRİMİNİN LİDERİ

Talat Paşa, Birinci Dünya Savaşı’nda, emperyalizme karşı vatan savunması yapan tek ülkenin başındaki devlet adamı özelliğini elinde bulunduruyor. Sovyetlerin kurucusu Lenin’in övgüyle söz ettiği 1908 Jön Türk Devrimi’nin lideridir. İttihat ve Terakki Cemiyeti Talat Paşa’nın eseridir. Fakat aynı zamanda Talat’ı da İttihat ve Terakki ortaya çıkardı. Talat Paşa isimli kitabı da bulunan dönemin önemli gazetecisi Hüseyin Cahit Yalçın onun için şunları yazar:” Kabiliyeti, hizmeti, feragati, iman ve fedakârlığı onu yavaş yavaş yükseltti. İttihat ve Terakki’nin ruhu, mihveri, belkemiği ve bir nevi şefi haline getirdi. Sonraları Talat, Enver, Cemal üçlüsü ağızda geziniyordu. Enver’in de, Cemal’in de büyük nüfuzları ve hükümetin icraatında büyük tesirleri oldu. Fakat İttihat ve Terakki cemiyetinin ve fırkasının mekanizmasında en ziyade Talat’ın nüfuzu hissedilmiş ve mekanizma sonuna kadar Talat’a sadık kalmıştır.”

ATATÜRK’E MEKTUPLAR

Ateşten gömleklerin giyildiği, milli mücadele günlerinde Talat Paşa Mustafa Kemal’e Berlin’den iki mektup gönderdi. Mustafa Kemal’in de Talat Paşa’dan gayri resmi olarak yararlanmak istediği mektuplardan anlaşılıyor. Mustafa Kemal, Talat Paşa’ya hiçbir zaman “Anadolu’ya gelme” dememiştir. Bu tutum önemlidir. Çünkü Mustafa Kemal’in Enver Paşa ve amcası Halil Paşa’nın Anadolu’ya geçme teşebbüslerini engellediğini biliyoruz. Talat Paşa, Enver Paşa’nın tersine Milli Mücadele kadrosu ile rekabet taraflısı değildir. Mustafa Kemal’e yazdığı mektuplarda, Talat Paşa’nın tavrı saygılıdır ve temkinli bir dil kullanır.

YURDUNA GETİRİLDİ CENAZE

Talat Paşa’nın cenazesi 25 Şubat 1943’te yurda getirilerek askeri törenle İstanbul’da Hürriyet-i Ebediye tepesine gömüldü. Paşa’nın cenazesinin yurda getirilmesinde çaba harcayanların başında gelen Celal Bayar törende hazır bulundu. Bugün, İttihat Terakki düşmanlığının kaynakları iyi saptanmalıdır. Mustafa Kemal’e düşmanlık edemeyenler ya İsmet İnönü’ye veya İttihat Terakki’ye düşmanlık ediyorlar. Bilgisizce konuşuyorlar.

Talat Paşa İngiliz hükûmetinin karşısında Millî Mücadele ve tam bağımsızlık ilkesinden taviz vermedi. Milli mücadeleye olan inancını hiç kaybetmedi. Talat Paşa emperyalizme karşı mücadelenin o günkü şehitlerinden, önderinden biridir.