Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli geçtiğimiz günlerde Alevilik ve cemevlerine dair dikkat çeken bir açıklama yaptı.
Bahçeli, “Cami ne kadar bizimse cemevi de bizimdir. Cemevinin ibadethane olarak tescili hususunda atılgan olmak, engelleri birer birer kaldıracak irade cesaretini sergilemek gerekmektedir” dedi.
Söz mü?
Çok doğru.
Ama söyleyen kim?
Orada biraz durmak gerekiyor.
Alevi kardeşlerimizin talepleri yeni değil, yıllardır ortada.
Bu talepler ne gizli ne saklı; sadece duyulmak, görülmek, kabul edilmek istendi.
Fakat bugüne kadar ciddi bir adım atılmadı.
Şimdi çıkıp da bu meseleleri sahiplenmek de nebileyim.
Samimi gelmedi.
Takdir halkındır mı diyelim.
Yoksa günaydın mı?
Bu açıklamaları tartışırken Eskişehir Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı Kamer Ali Durur’un açıklamaları da dikkat çekti.
Durur, Bahçeli’nin açıklamasını olumlu karşıladığını, samimi adımları destekleyeceğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Samimiyetle atılan her adımda yanındayız; Sayın Bahçeli'nin bu adımını olumlu karşıladığımı ve sürecin takipçisi olacağımı belirtirim.”
Sözler kucaklayıcı...
Ama benim kafamda başka sorular var.
Zira kendisi CHP’li.
Ama açıklamaları tam bir AK Parti yanlısı gibi değil mi?
Hani neredeyse ittifak ortağı sanırsınız.
Malumunuz, geçmişte cemevinin çatısına baz istasyonu koydurmuştu.
O zaman da büyük tepki almıştı.
Gelen tepkilerin ardından kararı geri çekti, o konuda hala takdir ederim, teşekkür de ettik.
Ama bakış açısı aynı AK Partilileri andırmıyor mu?
Onlar da bir durum karşısında ilk sıraya ticari kaygılar koymaz mı?
Bir de şu meşhur AK Parti pikniği…
Evet, yanlış duymadınız.
Her yıl düzenlenen, tam bir “biz bize” etkinliği olan o piknikte Kamer Bey’i gördüm.
Üstünden çok zaman geçti.
O zaman üstünde durmadım fakat şimdi yeri geldiği için konuyu açıyorum.
AK Parti'nin bu tür organizasyonlarda kimleri davet ettiğini az çok biliyoruz.
Siyasi yelpazenin solunda duran biri olarak böyle bir davete katılması ilginç geldi.
Yani inanın gazeteci olmasam, beni çağırırken iki kere düşünürler.
O derece…
Üstelik kardeşi Kazım Durur da CHP'den Odunpazarı İlçe Başkanlığına aday olmuştu.
Her ne kadar TOMA’lı gelişmeler yüzünden adaylık iptal edilmiş olsa da CHP ile iç içe bir yapıdan söz ediyoruz.
Şimdi soruyorum:
CHP’ye bu kadar yakın olan bir dernek başkanı MHP Genel Başkanı’nın yıllar sonra gelen açıklamasını böylesine destekleyici bir tonda karşılamalı mıydı?
Hiç mi “Şimdiye kadar neredeydiniz kardeşim” deme ihtiyacı hissetmedi.
Bize düşen, Alevi kardeşlerimizin taleplerini siyasi manevraların gölgesinde değil hak ettikleri değerle ele almak.
Cemevleri elbette ibadethanedir.
Ve bu konuda artık laf değil, icraat zamanıdır.
Ama günün sonunda…
Yıllarca sus, sonra çık "cemevi de bizim" de…
Vallahi hocam, bu kadar "bizim" olan bir şeyi, biz sizden daha önce fark ettik zaten.
Siz yeni mi geldiniz?
Ya da neredeydiniz?
Hele hele siz Sayın Durur?
AK Parti Vakıf başkanıydınız da biz mi yeni öğrendik?
Kuantum Özge der ki:
“Güne şükürle başla.”