Yassıhöyük Mahallesi’nde barınak krizi var!
Aylardır süren bir sorun…
Yaşanan bu sorun yerel yönetimlerle köy halkının çıkarlarının nasıl çatışabileceğini gözler önüne serdi.
Odunpazarı Belediyesi’nin mevcut hayvan barınağını genişletme planına ilk olarak “insani” ve “gerekli” bir proje olarak baktık.
Belediye Başkanı Kazım Kurt’un ifadesine göre, gerekli tüm resmi prosedürler yerine getirildi hatta kira ve ot bedelleri dahi ödendi.
Ne var ki, 19 Eylül 2025’te gelen bir yazı ile Valilik tahsisi iptal etti.
Böylece barınak projesi rafa kaldırılmış oldu.
Peki neden?
Yanıt köy halkından geldi aslında…
Çünkü barınağı istemeyen köylüler…
Yassıhöyük Mahalle Muhtarı Serkan Algan, gazetemize bir açıklama yaptı ve barınağın genişletileceği alanın yerleşime çok yakın olduğunu ve aynı zamanda hayvancılıkla geçinen köylüler için önemli bir mera alanı olduğunu savundu.
Muhtar Serkan Algan, “Siyasi bir amaç gütmüyoruz” diyerek, bu itirazın yalnızca yaşam alanlarını ve geçim kaynaklarını koruma kaygısından kaynaklandığını ifade etti.
Eeee o zaman işin şekli de değişti…
Bu noktada durup düşünmek gerekiyor.
Bir yanda sokak hayvanlarının yaşaması için daha sağlıklı, güvenli alanlara duyulan ihtiyaç, diğer yanda ise köylülerin temel ihtiyaçları var.
Taraflardan biri “sahipsiz” canların yaşam hakkını savunurken, diğeri de kendi toprağını, hayvanını, çoluğunu çocuğunu koruma derdinde.

Eeee köylülere burada “haksızsınız” demek olur mu?
Her iki tarafın da haklı olduğu yerler var.
Ancak bu tür projeler hayata geçirilirken katılımcı bir süreç işletilmediği sürece, en iyi niyetli girişimler bile toplumsal çatışmaya dönüşebiliyor.
Ki Odunpazarı Belediyesi de biliyorsunuz sanki çatışmalı şekilde ilerlemeyi seçiyor.
Ve süreci daha zora sokuyor.
Muhtar Algan’ın dile getirdiği bir diğer endişe de, köye dışarıdan sokak hayvanı getirildiği yönünde.
Sorun ve soru belli…
Bu sokak hayvanları nerede yaşayacak?
Köylüler barınağa karşı çıkmıyor ama yeri burası değil diyor.
Yanlış yere barınak yapılmasına karşı çıkmak bir haktır.

Aynı şekilde, “köylüler istemiyor” diye projeyi tamamen durdurmak da bir çözüm değil.
Yeni, uygun bir alan bulunmalı.
Hem hayvanlar hem insanlar için yaşanabilir ortamlar yaratmak yerel yönetimlerin asli görevidir.
Bu da çatışmayla değil uzlaşmayla olur.
Vitrinin arka yüzü özetle şöyle aslında:
Köylünün sesi duyuldu, proje durdu!
Odunpazarı Belediyesi’ne büyük bir görev düşüyor şu an…
Doğru şekilde bir barınak mutlaka yapılmalı ama doğru yere…
Çözüm, köylüyü karşıya almak değil; onunla aynı masaya oturmak.
Çözüm, “ben yaptım oldu” demek değil, “ne yapabiliriz birlikte” diyebilmek.
Çözüm, sadece bir barınak dikmek değil; oraya hem insanı hem hayvanı hem doğayı sığdırabilmek.

Kuantum Özge der ki:
“Her gün yeniden doğarsın”