Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıldönümünü kutladık. Ada’daki Türklerin hakları ve Türkiye’nin ulusal çıkarları için kaçınılmaz olan bu harekat ile başlayan sürecin sonucunda kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), günümüzde birçok ülke tarafından tanınmanın eşiğine gelmiş bulunuyor. Bugün en önemli konumuz KKTC’nin, dünyada tanınırlığını aktarmaktır. Dünkü ‘Kıbrıs Eskişehir’in devamıdır’ başlıklı yazıma ilaveten, hepimizin Kıbrıs davamıza sahip çıkması gerekiyor.
KKTC aynı zamanda Akdeniz’in gözbebeğidir. Tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış, binlerce yıl boyunca sürekli el değiştirmiş, büyük mücadelelere sahne olmuş, stratejik önemi nedeniyle birçok devletin göz diktiği bir adadır. Bu adanın önemini bilelim.
ÇILGIN TÜRK KIBRIS
Sağlığında uzun uzun sohbetlerimiz olan Turgut Özakman’ın, “Çılgın Türkler” kitabını hepimiz biliyoruz. Ama onun ‘Çılgın Türkler Kıbrıs’ kitabını pek azımız biliriz. Kıbrıs Barış Harekâtı’ nın üzerinden tam 50 yıl geçti. Harekat başladığında ben ilkokulda öğrenciydim. Harekât, Kıbrıs’ta yaşayan Türklere yapılan zulüm ve katliamları durdurmak, barış ve özgürlüğü kurmak üzere düzenlenmişti. Bu harekât, Türk harp edebiyatına şiir, roman, hikâye, tiyatro, günlük, hatıra, menkıbe, mektup gibi türlerle aktarıldı. Kıbrıs’ı bize anlatan onlarca kitap var. Bu kitaplarda binlerce anı, yaşanan mezalim ve insan hikâyeleri yer aldı. Okumak gerekiyor.
SAYGI İLE ANIYORUZ
Turgut Özakman’ın Diriliş, Şu Çılgın Türkler ve Cumhuriyet-Türk Mucizesi eserlerinden oluşan Türkiye Üçlemesi, 700’e yakın baskı yapmıştı. Yazar ayrıca, yine yakın tarihimizin büyük konularından biri olan Kıbrıs sorununu yazdı. Kıbrıs’ın fethinden günümüze kadarki çarpıcı olayları, direniş destanlarını, Kıbrıs’ın yüz yıllık Millî Mücadelesini ve Barış Harekâtını bir bütün olarak yine belge-roman tarzında işledi. Çılgın Türkler-Kıbrıs’ın da üçlemenin gördüğü benzersiz ilgiyi her geçen gün daha fazla göreceğini düşünüyorum. Okumaya başlayınca hak vereceksiniz. Bu arada Eskişehir’e de özel ilgisi olan Turgut Özakman’ı saygı ve özlem ile anıyoruz. Mekanı cennet olsun.
TEK KUTUP GİTTİ
ABD’nin patronluğundaki tek kutuplu dünya çökerken gelişen çok kutupluluk, Türkiye gibi Atlantik etkisinden kurtulmak isteyen birçok ülke için elverişli koşullar sunuyor. Ankara’nın önünde, bu koşulları değerlendirerek, KKTC’nin tanınması ve toplam olarak Mavi Vatan’daki çıkarlarının güvenceye alınmasını sağlayacak siyasetleri uygulama gündemi var. Buna karşın, Ankara’nın ABD, Avrupa Birliği ve NATO siyasetleri Türkiye’nin bu konuda atak yapmasını önleyen bir rol oynuyor. Bu ise, ABD’ye Ada’da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) üzerinden Türkiye’ye karşı yeni mevziler kazanma fırsatı sunuyor. Kıbrıs ve Ege de Türkiye’ye karşı askeri üsler sayıca artıyor.
SORUMLUĞUMUZ VAR
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. Yıldönümünü, Kıbrıs Davamızın temel görevlerinin bize yüklediği sorumlulukla kutluyoruz. En başta bir dönem, ülkemizde bazı kesimler Rauf Denktaş’ı anmakta güçlük çekti. En başta Denktaş olmak üzere Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlık, kurtuluş ve devletleşme mücadelesi uğruna şehit olan kahraman Mehmetçiklerimizi ve Mücahitlerimizi saygıyla anıyoruz.
BU SÖYLEM BİTMELİ
Kanla, canla kazanılan büyük zaferin kesin sonuçlarına ulaşması için KKTC’nin devlet olarak tanınması temel görevdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de odaklanacağı esas strateji budur. Gelinen aşamada sadece ‘iki devletli çözüm’ demek bir sonuç getirmiyor. Bu çözümün hayata geçirilmesi ve fırsatların acilen değerlendirilmesi gerekiyor. Kıbrıs’taki 50. Yıl törenlerine katılan CHP lideri Özgür Özel ve diğer siyasetçiler, Kıbrıs da müzakereler devam devam bir anlam taşımıyor. İki devletli çözümde, müzakereye gerek yok. KKTC’yi tüm dünyada etkin olması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Müzakere diye başlayan söylemler sone ermelidir.
KIVILCIM BEKLENİYOR
Abhazya, KKTC'yi tanıma kararı aldı. Abhazya’dan başlayarak Rusya ve Asya ülkeleriyle devam edilecek bir tanınma sürecinin başlaması için bütünlüklü bir strateji ve cesur bir tavır gerekiyor. Devletimizi yönetenler bu tavrı göstermelidir. Türk Cumhuriyet’leri KKTC’yi tanımak için işaret bekliyor. Atlantik güçlerinin Doğu Akdeniz’e ve Batı Asya denizlerine yığınak yaptığı bu dönemde, Türkiye’nin güvenliği KKTC’den başlamaktadır. Bunun hepimizde bir bilinci oluşmalıdır. Yeni süreçler ortaya çıkması için beklenmemelidir. Dünya çapında tanınma için lobi faaliyeti yürütülmelidir.