Hadi biraz geçmişe gidelim.

Yıl 2023…

CHP İl Kongresi var.

Adaylar Figen Kâhya ile Talat Yalaz.

Kazım Kurt Figen Kâhya’yı destekliyor, Talat Yalaz’ı Büyükerşen ve Ataç’ın desteklediği konuşuluyor.

Delege sayısına bakıldığı zaman şans Figen Kâhya’dan yana…

Çoğunluk onda, kazanacağı kesin.

Talat Yalaz aday bulunamadığı için de çıktı aslında.

Kimse aday olmak istemiyor çünkü kaybedecek.

Sayı ortada, kim çıkarsa çıksın kaybedecek.

Hatta sayıya aldanıp Figen Kahya’nın kesin kazanacağını düşünenlerden biri de benim…

Ama evren orada hepimize tokadı yapıştırıyor.

Talat Yalaz sandıktan çıkıyor mu?

Sayıya aldanmayın, ben buradayım diyor bir nevi evren…

İlk teşekkür eden de benim Yalaz’ı…

Evrenin oyununa geldik maazallah, hakkını helal etsin Yalaz…

Tabi o zaman büyük kongre de var.

Kemal Kılıçdaroğlu kaç seçim kaybetti unuttuk, kaybede kaybede bıkmadı, hala ben adayım diyor.

Artık gına geliyor.

Gına gelmeler bu kez örgütsel eyleme dönüşüyor.

Karşısına Özgür Özel aday olarak çıkarılıyor.

Tabi yerel seçimler de yakın.

Yerel seçim yakın olunca da dengelerin değişmesi mümkün.

Güç ise Kemal Kılıçdaroğlu’dan yana…

Özgür Özel kaybetti, kaybedecek gözüyle bakılınca bizim güç severler “By Kemal’in” yanında örgütleniveriyor.

Tek cesur kişi Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt…

Yenilgiden bıkmış olsa gerek her şeyi göze alıyor.

Yeter daaaa, kaybede kaybede kazanacağıma, tamamen kaybederim” diyor.

Sadece o yüreklilikle ve açık sözlülükle benim adayım “Özgür Özel” diyebiliyor.

Her açık sözlülük iyi değil, bedeli de olabilir.

Kemal Kılıçdaroğlu kazandığı takdirde Kurt’un Odunpazarı Belediye Başkan adayı olarak yeniden gösterilmesi imkansız.

Eller ovuşturulmaya başlanıyor.

Kurt’un yerine getirilecek isimler birer birer düşünülüyor.

Hee bu sırada Talat Yalaz seçimi kazandı ya…

Aslında güçsüz bir aday sandıktan “mucizevi” şekilde çıkıyor.

Güçlüden yana saf tutulmaması gerektiğini ilk söyleyecek kişi ne yapıyor, hobaaa gücün yanına sıvışıveriyor.

Kemal Kılıçdaroğlu şak şakçılarından oluveriyor.

Neden?

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak, neme lazım…

İleride başına iş gelir, karşısında durmaya gerek yok.

Hesap bu olsa gerek…

Sonra Kılıçdaroğlu arkasından “Bu il başkanı Özgür Özel’i desteklemişti” dedirtmemeli…

Gel zaman git zaman…

Kongre günü geliyor.

Aynı Talat Yalaz’ın kazanma ihtimalinin düşüklüğü gibi Özgür Özel sandıktan çıkıveriyor.

Eeee sandık deyip geçme!

Hesaplar da değişiyor.

Bizim Kemal Kılıçdaroğlu sevdalısı Talat Yalaz, Özgür Özel sevdalısı oluveriyor.

Yıllar geçiyor.

Aylar geçiyor.

Günler geçiyor.

CHP’nin başına yeniden Kemal Kılıçdaroğlu’nun atanabileceğinin sorulması üzerine Yalaz’dan sert bir yanıt geliyor:

“Sütte leke vardır, Cumhuriyet Halk Partisi’nde leke yoktur. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, genel başkanlık görevini layıkıyla ifa etmekte; hem tabanda hem de Türkiye seçmeninde ciddi bir teveccüh yaratmaktadır. Bu anlamda Cumhuriyet Halk Partisi’nin gündemi hiçbir şekilde saptırılamaz, boğulamaz. Kurultayda herkes, eğer bir takım iç hesaplaşmalar içinde olmak istiyorsa, bunu demokratik bir tutumla ve gerekli refleksleri göstererek yapar. Genel Başkanımızın ve sürecin yanındayız.”

Ve böylece devran dönüveriyor.
Bir zamanlar “aday bile bulunamadığı” için sahneye çıkan Talat Yalaz, bugün sahnenin sahibi oluveriyor.

Dün Kılıçdaroğlu’nu alkışlayanlar, bugün Özgür Özel’e methiyeler diziyor.

Figen Kâhya’nın kazanması “kesin” denirken, evrenin “Bir dakika!” demesi ve Yalaz’ı karşımıza çıkarması sonra ne mi olur?

Dün Kılıçdaroğlu’na en kuvvetli alkışları tutan Yalaz, bugün Özgür Özel’in en ateşli savunucusu oluyor.
Yarın mı?

Yarın ne olur bilmiyoruz ama Talat Yalaz’ın durduğu yerin rüzgârın estiği yer olduğuna eminiz.

********************

Kuantum Özge der ki:

Gücü bulduğunda güçsüzün yanında dur.”