Son bir hafta içinde çevremdeki sohbetlerin en önemli konusu,” CHP’nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiden ihraç edilemeyeceği” konusuydu. Çünkü CHP ile bütünleşmiş pek çok ünlü kişi özellikle İmamoğlu’nu eleştirdikleri için partiden ihraç edildiler. Bilinen sayının 100 kişi olduğu tahmin edildi. Ünlü olanlar biliniyor. Ünsüzlerin hesabı tutulmuyor.
BÖYLE GELENEK YOK
CHP’de genel başkanının partiden ihracı görülmemiş bir olaydır. Türkiye’nin en eski partisinin tarihinde böyle bir olay yok. İsmet İnönü de, Bülent Ecevit de, zaman içinde partinin yönetimleri ile sorun yaşayarak, partiden istifa etmişlikleri var. Ama ihraç yok. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ihraç edileceğini düşünmüyorum. İhraç işlemi parti açısından kötü sonuçlarda doğurabilir. Ancak, Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresinden ihraçlar oldu.
YILMAZ HOCA ENGELLEMİŞTİ
CHP’de genel başkan değişikliği tam da yerel seçimlere denk gelmişti. Genel başkan değişikliğinden hemen sonra son yerel seçimler yapıldı. Özgür Özel ve ekibini desteklediği için Kazım Kurt değiştirilemedi. Seçim çalışmaları sırasında ise Kazım Kurt’a karşı çıkanlar, Kurt’un kazanmaması için kampanya yürütenler birleşti. Toplantı üstüne toplantı yaptılar. Odunpazarı bölgesinde yoğun çalışma yaptılar. Sonuçta, Kurt’un kazanmaması engellenemedi. Kurt da, bu CHP’lileri seçimden sonra CHP’nin Yüksek Disiplin Kuruluna partiden ihraç edilmeleri için şikayet etti. Bu kişiler, yaklaşık 40 Eskişehirliydi. Hatta bu 40 kişi içinde DSP’den CHP’ye geçilirken geçmeyenler de vardı. Bir süre de bu kişiler DSP’de siyasete devam ettiler. Baktılar, DSP’de gelecek yok. Çok sonra CHP’ye geçmek zorunda kaldılar.
DANIŞMAN OLDULAR
Başkan Kurt’un bu CHP’lilere ihraç talep etmesi, Yılmaz Hoca’nın Özgür Özel nezdinde karşı girişimde bulunması ihraçları durdurdu. Yılmaz Hoca, genel başkan Özgür Özel’i Eskişehir’e çağırarak, ihraç dosyalarını ortadan kaldırmasını istedi. Tabii ki, dosyalar ortaktan kalktı. Ama hesaplaşma ertelenmiş oldu. Sonra bir belediye başkanı eski dostluklarına dayanarak, ihraç istemi istenen bazı CHP’lileri danışman yaptı. Gelecekte eski defterler yeniden açıldığında bakalım ne olacak? İhracın ortadan kaldırılması, kızgınlıkları arttırdı. O günlerde Kazım Kurt, şöyle demişti:” Bazı işler yapılacak, biz sessiz kalacağız, böyle bir şey olmaz. Benim aleyhime çalışanlar vardı CHP’li. Açıktan çalışanlar da gizli çalışanlar da vardı. Bunu herkes biliyor. Eskişehir’de bilmeyen yok”. Kurt, hesabı bir başka bahara bıraktı.
MİLLETVEKİLİ BAKTI Kİ,
Önceki gün aniden CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır’ın kesin ihracı gündeme geldi. Milletvekili Çakır’ın çeşitli söylemleri CHP genel merkezde beğeni ile karşılanmadı. CHP’nin en üst kurulu MYK, Çakır’ı kesin ihraç istemiyle Parti Meclisine sevk etti. CHP’nin tüzüğüne göre milletvekillerini sadece Parti Meclisi ihraç edebiliyor. Parti Meclisi’nin aldığı karar ile milletvekilini disipline gönderip gönderemeyeceği tartışılmaya başlanmışken, milletvekili Çakır partiden istifa ederek, bağımsız milletvekili oldu. Yaptığı açıklama ile de CHP genel merkezinin yaptıklarını köy köy dolaşarak anlatacağını kamuoyuna açıkladı.
Partiden ihraç edilmenin bir standarttı olmalıdır. O telefon açtı. Vazgeçti. Bu şunu yaptı, ihraç edilsin düşüncesi ilk önce partiye zarar verir. Eskişehir’de bu durum görüldü.
.