Şu emeklilerin ne bitmez çilesi varmış arkadaş… Öyle ki emekliler toplumun yükleri gibi algılanmaya başlandı. Maaş artışlarındaki hayal kırıklığının ardından Burdur’dan başlayan 65 yaş üstü kişiler için uygulanan ücretsiz şehir içi ulaşımın ücretli hale getirilmesi tartışması bir anda gündemin üst sıralarında kendine yer buldu.

Memura yüzde 80’nin üzerinde, kamu işçilerine yüzde 45, asgari ücrete yüzde 36 olarak uygun görülen maaş artış oranı yüzde 25 ile tam bir hayal kırıklığına sebep oldu. Şimdi de çoğunluğu emekli olan 65 yaş üstü vatandaşların toplu taşımadan ücretsiz yararlandırılması hakkının kullandırılmaması gündemde. Bütün bunlar ne demek oluyor?

Emekli ölsün mü, yoksa evinden çıkamaz hale mi gelsin? Emekli ha evinden çıkamaz hale gelmiş ya da ölmüş ne fark eder. Adı üstünde asgari ücretin altında kalan maaşları ile tam bir “geçim savaşçısı” olmaya teşvik(!?) edilen emeklilere şimdi de en büyük darbe özel halk otobüsleri kooperatiflerinden gelmek üzere…

Bu konudaki tartışmanın fitilini Burdur Özel Halk Otobüsleri Derneği ateşledi. Burdur Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi, yaptığı yazılı açıklamada ücretsiz binişlerin bitirilmesi konusunda karar aldıklarını duyurmuştu. Kooperatif, 65 yaş üstü vatandaşların, basın mensuplarının ve bazı iş kollarında çalışanların ücretsiz olarak yararlandıkları bu hizmetten 1 Ağustos tarihi itibarıyla ücret alınacağı bilgisini paylaştı. Konuya müdahil olan Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği de ücretsiz binişlerle ilgili bir düzenleme istediklerini düzenlemenin gelmemesi durumunda 15 Ekim’de tüm illerde ücretsiz binişlerin kaldırılması kararını aldıklarını açıkladı.

“Kim ne ister emeklilerden yaşlılardan?” Bunu anlamak mümkün değil. Birileri çıksın desin ki, “Bu emekliler ve yaşlılar bu ülkenin sırtında yüktür!” Ayıptır kardeşim, gerçekten ayıptır. Sanki başka çözüm yokmuş gibi her defasında bu halk otobüsleri sahipleri ve şoförlerinin emekliye reva gördükleri bu muamele gerçekten insan onuruna zarar verecek kadar ağır gelmeye başladı. Emeklileri ve yaşlıları bu kadar hor görmeye kimsenin hakkı da yok, haddine de değil. Emekli ve yaşlıların artık sabrı zorlanıyor. Emekliler ve yaşlılar bu ülkenin geçmişi değil dünü bugünüdür. Her türlü olumsuzluğun faturasını onlara kesmeye kalkmak gerçekten ayıp oluyor.

Şimdi size yaşadığım olayı nakledeyim. Bundan uzun süre önce şimdi adını da hatırlayamadığım ve uzun süredir de karşılaşmadığım yıllarını çalışarak geçirmiş 80 yaş altı 75 yaş üstü bir beyefendi otobüse binerken elindeki eskart’ tan tam bilet bastı. Sonrasında dikkatimi çektiği için birkaç kez daha kendisiyle aynı otobüste yolculuk yapınca şakayla karışık kendisine takıldım, “Maşallah yaş daha 18” gibisinden. Neyse? Yaşını ve adını öğrendikten sonra kendisine “Niye 65 yaş kartı almadığını” sordum. Dedi ki, “Üç sebeple almıyorum. Birincisi bu kartı kullanırken otobüs veya tramvay da insanların müstehzi bakışlarından rahatsız olduğum için. İkincisi şükürler olsun iyi kötü bir emekli maaşım var, ihtiyaç olmadan çarşı pazara gitmiyorum dolayısıyla bana ekstra büyük bir yük getirmiyor. Üçüncüsü de bunlar kamu araçlarıdır. Bunları gereksiz yere işgal etmenin doğru olmadığını düşünüyorum.”

Ne dersiniz? Bazı işler insan onuruna ve özellikle alınganlık yaşına gelmiş insanların onurlarına dokunmaz mı? Gerçekten ayıp oluyor… Bizim yaşlılarımız ve emeklilerimiz bu muameleyi hak etmiyorlar.