Geçtiğimiz günlerde Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşide “bir dokun bin ah işit” derler ya; aynen öyle oldu. Geçtiğimiz yıl memura zamma ilave seyyanen 8 bin 77 TL verilmesi ve emeklisine verilmemesi sonrasında çalışan ve emeklisi arasında kapanamayacak bir fark oluşturuldu. İşçi emeklisine de yüzde 25 zam verilince emekliler için zor günler başladı.
Dövizin önlenemeyen yükselişi ile benzine mazota gelen zamlar sonrasında iğneden ipliğe her şey zamlandı. Oluşan yüksek enflasyonun maalesef en çok mağdur ettiği kesim de yine emekliler oldu. Üzülerek izliyorum ki; yerel seçimlerde emeklilere et, gıda yardımı yanında 5 bin TL, 10 bin TL gibi destek paketleri ile kampanyalar yapılıyor. Çoğunlukla ucuz ekmek, ucuz et almak için emeklilerin girdiği uzun kuyruklar üzerinden kampanyalar yürütülüyor.
Seçimlerden hemen önce yaşanan yüksek enflasyon sebebiyle seyyanen zam için umutlandırılan emeklilerin umudu maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kütahya mitinginde açık açık, “seyyanen zam yapamayız!” çıkışıyla umutları sona erdi.
Hükümet 2024 yılını emekliler yılı ilan etti. Etmesine etti de ne oldu veya olacak bilemiyoruz. Seyyanen zam beklentisi vardı. Olamadı. Emekliler için bir yılın “emekliler yılı “ olabilmesi için en azından emekli ücretlerinin en az asgari ücret hatta üstünde olması gerekmez mi? Yani emeklilerin yılında emekliler; belediyelerin vereceği temel gıda, elektrik doğalgaz ödemelerinde kullanacağı “emekli kart” gibi muhtelif adlar ile verilecek yardımlara muhtaç bırakılmamalı diye düşünüyorum.
Üzülerek takip ediyorum ki; emekliler yerel seçim öncesi belediyelerin yardım yarışına da girdikleri bir kesim durumuna geldi. Yaşanan bunca olumsuz durum içinde yaklaşan seçimde emeklilerin tavırları seçimlerin sonuçlarını nasıl etkileyecek? Hep birlikte göreceğiz.
TÜED Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru diyor ki,”Bizim öyle sokağa çıkarak, fabrika kapatarak, eylem yaparak bir yaptırım gücümüz yok. Bizim tek gücümüz sandıkta kullandığımız oy. Ben bütün emeklileri gücümüzü birleştirmeye çağırıyorum. Birlik ve beraberliğe çağırıyorum.” Şimdi düşünüyorum da; ”Emekliler haklarını korumak için bir parti kursalar bu sayıyla iktidar olamazlar mı?” Bu ülkede 16 milyon emekli var. Bunların eşleri ile birlikte 30 milyon seçmene denk geldiğini dikkate almak gerekmez mi? Gerçekten bu seçim emekli ile siyasiler arasında geçecek bir seçime benziyor. Emekli seçimde “oy kartını kullanır mı?” Orasını bilmem. Artık emeklinin önümüzdeki dönemde yeni bir hayal kırıklığını kaldıracak gücü kalmamıştır. Biz hatırlatalım istedik.
Rahat ve huzurlu bir hayat için emekliye neler verilecekse hemen verilmeli.
Emekli kirasını rahatça ödeyebilmeli, pazara markete korkmadan çekinmeden gidebilmeli, torunlarına bayramlarda harçlık verebilmeli, etrafına üzgün, dargın, kırgın, ürkek bakmamalı.
Kısacası; emeklinin yüzü gülmeli ki; bu yıl emekliler yılı olabilsin…