Eskişehir’de yıllardır yapılan seçimler sonrasında yönetenlerimiz değişse de, kuşaklar değişse de maalesef sorunlar hiç değişmiyor. Her seçim öncesinde yıllarca yazılan, çizilen, her platformda konuşulan trafik sorunu, otopark sorunu bugün yine gündemin ilk sıralarındaki yerini koruyor. Bu sorunu gördüğümüz halde trafiği önemli ölçüde rahatlatacak ekstra bir cadde, bulvar açılmış mı diye bakıyorum, dişe dokunur bir şey göremiyorum. Mevcut geniş çift gidiş gelişli caddelerimiz zaten trafik akışını kaldıramazken, sağlı sollu araç parkları ile adeta kilitleniyor. Sokak aralarında motosiklet parkları nedeniyle yürünemeyen kaldırımlarımız var. Elbette hiç bir şey yapılmıyor değil. Görülüyor ki; yeterli değil.

Bu ve benzeri çok önemli sorunlarımız yıllarca “cek-cak”lı kelimeler ile ifade ediliyor. Örneğin Eskişehir’in çöküntü alanları yıllardır dile getirilir. Şehrimizin bu gibi sorunlarını bir basın mensubu olarak köşemde defalarca yazdım. Yazıyorum. Gündeme taşımak için ilgilileri ile gazeteniz ve haber siteniz 2Eylül’de röportajlar yaptım. Konuyla ilgili bir ilerleme sağlandı mı derseniz somut bir adım atılmış değil. Eskişehir’in kentsel dönüşüm sorunu var mı? Kime sorsanız çoğunlukla var diyecektir. Sonuç olarak bu konuda yapılan bir şey var mı? Planlı ve geniş kapsamlı olarak maalesef hayır.

Örneğin; şehrin ortasında kanayan bir yara olan Küçük Sanayi Sitesi için siyasilerden “kaldırılmalı, kaldırılacak” gibi sözleri yıllarca her seçim öncesinde duymadık mı? Ne yapıldı? Ne yapılıyor? İşyerlerinde çeşmeden akan su sokağa akıyor. Yollar delik deşik. Araç tamiri için gidenler ve gelenler adeta slalom testinden geçiyorlar. Görüntü oldukça kötü ve de çirkin. Şehrimizin ortasında yatırım yapılmadan, giderek daha da kötüleşiyor. Güzel şehrimize hiç yakışmayacak bir görüntüde yerinde öylece duruyor. Sorunu herkes görüyor, biliyor. Çözüm için somut bir adım atılamıyor.

Bir başka örnek vereyim. Her seçim öncesinde gündeme gelen şehir içinde artık bir bulvara dönüşen çevre yolu konusunda bugüne kadar bir adım atılabilmiş değil. Sabah akşam trafik çilesi sürücüleri bezdirmiş durumda. Sorsanız konuya herkes hakim. Eskişehir gerçekten çok özel bir şehir. Ancak gelin görün ki; Eskişehir’de en küçük bir sorun hep polemik konusu yapılıyor.

Sorunun çözümü konusunda kent aktörleri maalesef bir masa etrafında toplanamadığından somut bir adım atılamıyor. Böyle olunca da kaybeden Eskişehir ve Eskişehir’de yaşayan bizler oluyoruz.

Bakın Eskişehir için çok önemli bir hamle olabilecek Kızılinler Projesi konusunda da yıllar geçti. Projeler çizildi. Emekler harcandı. Masraflar yapıldı. Eskişehir ekonomisine önemli bir katma değer sağlayacak projede bugün bazı somut adımlar atılmış görünüyor. ERİAD Başkanı Rüştü Şentuna’yı tebrik ediyorum. Bu konuyu takip ediyor. Sahiplenen ve takip eden olunca somut adımlar atılabiliniyormuş. Peki; yazık değil mi bunca geçen zamana?

Benim “Mezbelegar” olarak nitelendirdiğim, yıllarca “Ne zaman kazma vurulacak?” gibi her yıl gündemime aldığım alanın hikayesi bile o kadar uzun zaman aldı ki. Satışın gerçekleşmesinden 20 yıl sonra yıkılıp yerine yeni bir proje yapmak için harekete geçildi.

Elbette çözüm bekleyen pek çok sorunumuz var. Hemen aklıma gelenleri yazdım. Özetle; yıllar geçiyor sorunlar değişmiyor.