14-28 Mayıs tarihlerinde iki seçim geçirdik. Önümüzde bir de yerel seçim var. İki seçimin sonuçları Eskişehir özelinde değerlendirildiğinde muhalefet açısından kazanç gibi görülse de ülke genelindeki sonuçlar tam anlamıyla hayal kırıklığına yol açtı. Eskişehir’deki mevzi başarı genel başarısızlığın gölgesinde kaybolup gitti. Genel başarısızlık muhalefetin çok uzun bir süreçte oluşturduğu işbirliği görüntüsünü de darma duman etti… Kısaca muhalefet büyüyen umudun altında kaldı ve her biri bir yere savruldu. Çünkü 6 benzemezin 7’inci benzemezin gölgesindeki işbirliği ne yazık ki vatandaşın güvenine layık olamadı. CHP’de bir iç hesaplaşma, İYİ Parti’de yol ayrımı dönemi başladı. Özellikle CHP ve İYİ Parti faturayı birbirlerine kesti. Daha da ötesi iki partinin işbirliğini sonlandırma konusundaki tavırları iktidar kanadının ekmeğine yağ sürdü.

CHP ile İYİ Parti’nin yol ayrımının siyasi sonuçları Eskişehir açısından ne olur? Asıl sorulması gereken soru bu. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Eskişehir’e bizzat gelerek İYİ Parti’nin Büyükşehir ve Odunpazarı adaylarını açıklaması daha önce anlatmaya çalıştığım gibi ne tesadüftür, ne de sebepsizdir. Öncelikle İYİ Parti adaylarını siyasi çevreler, “zayıf” diye nitelemiş olabilirler. Hatta öyle yorumlayanların sayısı hiçte az değil. Ancak siyasette böyle bir değerlendirme her zaman insanları yanıltır. Benzeri bir değerlendirme Sayın Emine Edizgil’in MHP’den Odunpazarı adayı olduğu günlerde yapılmıştı. Ancak Edizgil’in bireysel çalışmalarını hatırlayanlar bilirler ki Sayın Edizgil hiçte azımsanmayacak bir potansiyele ulaşmış herkesi şaşırtan oy oranına ulaşmıştı. Edizgil’in adaylık sürecinde kapı kapı gezdiğine yakinen tanık olanlardan birisiyim. O dönemde Edizgil tanınan ve siyasete biraz uzak bir isim olmasına rağmen üstlendiği görevin gereğini yerine getirerek “O kadın” isimlendirmesiyle çok ciddi bir oy potansiyeline ulaşmıştı. Ve o seçimlerin en başarılı isimlerinden birisi olmayı başarmıştı. Edizgil bu defa siyaseti daha yakından yaşayan tecrübeli bir isim olarak Odunpazarı’nda etkili olur mu? Elbette olur. İşin içine ekip çalışmasını da dahil ettiğinde yerel seçimlerin iddialı bir ismi olabilir. Melih Aydın’ı ise tanımıyorum. Ne olur, nasıl bir tempo ortaya koyar onu da kestirmem mümkün değil. Ancak hiçbir yarışta insanlar rakiplerini hafife alma gafletine düşmemeli…Bu daha yerel siyaset için bir başlangıç.. Kim bilir daha ne olur?

Gelelim CHP çevrelerine… CHP’de ne olur, ne olmaz bekleyip görmek gerek. Ancak mevcut belediye başkanlarının zoraki birliktelik görüntüleri bile CHP içerisindeki çekişmelerin önüne geçemiyor duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla. CHP’nin 4 gün gibi kısa sürede yani adaylık açıklaması ile İl Kongresi arasındaki mesafeyi iyi değerlendirip İl başkanlığı koltuğuna oturan Talat Yalaz’dan söz ediyorum. İlk hareketleri olumlu olarak nitelendirilebilirse de CHP’de her an her şey olabilir. Çünkü siyasetin perde arkasındaki aktörleri devreye girer mi, girmez mi? Bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz.

AK Parti ve MHP çevreleri ise yerel seçimler öncesi içeride hareketli dışarıya karşı ise sessiz bir görüntü ortaya koyuyorlar. AK Parti-MHP işbirliğine kesin gözüyle bakabiliriz. Bu konudaki mesajlar net. Ancak sonuçta orada da bir pazarlık söz konusu olacak, hatta oluyor… AK Parti yetkililerinin ara sıra kamuoyu önüne çıkarak belediyeleri eleştiren açıklamalar yapmalarının dışında siyaseten çok farklı bir strateji ortaya koymuş değiller. Bunu geçmiş yerel seçimlerde de yaptılar ama her defasında özellikle Büyükşehir’de bir başarı ortaya koyamadılar. Bu defa önlerinde büyük bir fırsat olduğunu da düşünüyorlar. Ancak unutmamak gerekir ki “fırsat” başka bir şey, “değerlendirmek” daha başka bir şey. Bütün bu gelişmelerin ışığında Eskişehir’in yeni siyasi aktörleri olacak mı, olmayacak mı benim asıl merak ettiğim de budur…