14 ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılan Milletvekili Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında Eskişehir’deki mevcut tablo muhalefetin lehineydi. Çünkü 6 milletvekilinden üçünü CHP, birini İYİ Parti alırken, AK Parti’ye iki milletvekilliği kaldı. Seçime bir milletvekili ile giren MHP ise seçimlerden milletvekili alamadan çıktı.

CHP Eskişehir’de aldığı başarılı sonuca rağmen ülke genelindeki başarısızlığın kendi içindeki tartışmaları sebebiyle Eskişehir’de dahil bir kaos ortamı yaşamaya başladı. Seçimin ertesi günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “değişim” çağrısı içeren videosu CHP’de kongre sürecinin önünü açan işaret fişeği oldu. CHP’de esen bu değişim talebi parti içinde ciddi çekişmeleri de beraberinde getirdi. CHP Genel Merkezi “değişim” taleplerini de görmezden gelmedi ve olağan kongre sürecini başlattı. Eskişehir ayağında yapılan il ve ilçe kongrelerinde örgütü, il ve ilçe başkanlıklarının büyük bölümünü kontrol eden Kazım Kurt önderliğindeki Odunpazarı ekibine karşılık ilk kez Tepebaşı ve Büyükşehir kanadı da harekete geçti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen CHP’de kongre tartışmaları sürerken yeniden Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olacağını da açıklayınca gözler genel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak yapılan İYİ Parti’ye çevrildi. Başkan Büyükerşen’in açıklamaları ilk etapta belki de gündemi bir başka noktaya taşımak için yapılmış olsa bile İYİ Parti’den milletvekili seçilen Nebi Hatipoğlu’nun, Büyükerşen ve CHP ile ittifak karşıtı açıklamalar yapması tartışmayı bir başka boyuta taşıdı. Hatipoğlu’nun Cumhur İttifakı ile işbirliği çağrılarının ardından bir süre İYİ Parti saflarında kümelenmiş bazı isimlerin Büyükerşen ile yemekte buluşmasıyla Eskişehir’in gündemi Türkiye’nin gündeminden koptu.

Her neyse… CHP’de yaşanan çekişmelerde Odunpazarı ekibinin İl Kongresi öncesi aday çıkartarak iddialı bir çıkış yapması, bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın karşı hamlesi ile farklı bir boyut kazandı. Nitekim Eskişehir’de bu defa örgütte karşı hamle işe yaradı ve genel merkeze yakınlığı ile bilinen kesim il başkanlığını kazandı. Büyük kurultay sonucu ise “değişim” kanadının istediği gibi gerçekleşti.

Odunpazarı ekibi de “değişim”den yana tavır aldığı için kongrenin ardından farklı yorumlar yapılmaya başlandı. Artık bundan böyle yerel seçimler öncesi Eskişehir’de genel merkezin desteğini arkasında hisseden kesimin kararlarda daha etkili olacağı konuşulmaya başlandı. Böyle olur mu olmaz mı bilinmez. Ancak bildiğimiz şey siyaset denge işidir. Hani derler ya “Ne kızı veririm ne dünürü küstürürüm!” siyaset belki de böyle bir şeydir kim bilir.

Eskişehir siyasetindeki gelişmeler bununla da sınırlı kalmadı. İYİ Parti cephesinde parti ile “derin görüş ayrılıkları” gerekçesi ile partinin tek milletvekili Nebi Hatipoğlu önce partisinden istifa etti, ardındanda AK Parti’ye katıldı. İYİ Parti cephesi doğal olarak Hatipoğlu’na kızgın. İYİ Parti cephesinden yapılan açıklamalarda bu kızgınlığın dışavurumunu görmek mümkün.

Şimdi yaşanan bu gelişmeler ışığında Eskişehir siyasetinde kartların yeniden dağıtıldığını görüyoruz. Yeni dönemde farklı ittifaklar gelişir mi? Yeni işbirliği arayışları olur mu bunu yakın gelecekte göreceğiz. Şimdilik ortada görünen AK Parti-MHP işbirliği ve ittifakı. Bunun dışında yeni arayışlar, arka kapı diplomasisi genel merkezler düzeyinde mi olur yerel örgütler arasında mı yürütülür bu sorunun cevabını kısa süre sonra belki de görmek mümkün olacak. Çünkü bütün yeni gelişmeler ister istemez insanı böyle düşünmeye zorluyor.